"Oğlum Rezzan Şengül'ün bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum"

Sadık ŞENGÜL 
Kocaeli

Oğlum Rezzan Şengül, Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesinden 183 günlük açlık grevinden sonra çıkarıldığı ilk mahkemenin ardından tahliye oldu. Açlık grevinin getirmiş olduğu sağlık sorunları devam ederken, tahliyesinden 40 gün sonra tekrardan gözaltına alınıp, 8 Kasım tarihinden itibaren tutuklanarak Marmara Kapalı Hapishanesine gönderildi.

Tutuklanmasına tek sebep TELE 1 programına katılıp açlık grevinde ve hapishanede yaşadığı haksızlıkları gündeme getirmesi oldu. Marmara Kapalı Hapishanesinde, 19 Aralık günü çıktığı ara mahkemede hakimlerin söylemlerini aktardı bizlere oğlum Rezzan. Hakim, “Ya Rezzan biz seni tahliye ettik sen yine aynı dosyayla karşımızdasın" demiş ve üst yazı yazılıp derhal serbest bırakılmasını talep etmiş mahkeme başkanı ama hala oğlum cezaevinde... 

Açlık grevi sonrası tedavileri devam eden oğluma 10 Ocak cuma günü “Göz doktoruna gideceksin” denilerek sabah alelacele kendi bulunduğu hücresinden çıkarılıp zorla ters kelepçe takılarak kampüs içindeki hastaneye götüreceklerini söylemiş gardiyanlar. Hastaneye gitmeden önce bir nezarete konulduğunu, ters kelepçeyi çok sıktıklarını ve bu sebepten bileklerinin çok şiddetli bir şekilde ağrıdığını söyledi oğlum. O esnada canı sıkılmış ve kendi kendine kısık bir sesle Kürtçe şarkı mırıldanmaya başlamış. “Bu güzel ses kimin?​” diye yan nezaretteki kadın mahpuslar sorunca, “Ben Rezzan Şengül, Grup Yorum üyesiyim” demesiyle birlikte kalabalık bir şekilde gelen jandarma grubu oğlumu nezaretten çıkarıp hastaneye değil de başka bir nezarete götüreceklerini söylemişler.

Oğlum, “Sebep ne?​” deyip sorunca da “Kürtçe şarkı söyleyemezsin” demişler ve arkadan sinkaflı hakaretler edip itekleyerek nezaret kapısına ve duvarlarına bilerek çarpmışlar, ağzını ve burnunu kapatarak nefes almasına izin vermeyip baygınlık geçirip yere düşmesine sebep olmuşlar. Oğluma koridor boyu saldırılar devam etmiş. “Siz neden böyle yapıyorsunuz, kameralar var” dediğinde kameralara dönüp el sallayan bir jandarma grubuyla karşılaşmış. Götürüldüğü nezarette tekrardan bu kalabalık jandarma grubu ters kelepçeli bir şekilde yaklaşık 25-30 dk boyunca oğlumun yüzünü duvara döndürerek, yere yatırarak, kollarına bacaklarına özellikle beline sırtına ve kafasına sayısız darbe vurmuş.

Oğlumun kafası kan içinde bırakılmış, sırtı mosmor. Bütün bunların yanı sıra revir doktoru bu olayı sisteme işlememiş, darp raporu vermemiş. Gittiği devlet hastanesinde darp raporu almak isteyen oğlum Rezzan, jandarmaların doktoru tehdit ettiklerini, raporu vermemesi için her şeyi yaptıklarını, “Biz de darp raporu alacağız” deyip alay ettiklerini dile getirdi.

Her şey kamera kayıtlarında mevcuttur. 15 Ocak günü kapalı görüş gerçekleştirdiğim oğlumun kafasında, kollarında, bacaklarında ve bileklerinde işkence izleri hâlâ duruyor. Kendi gözlerimle bile ne kadar işkence yaptıklarını gördüm bir baba olarak. Halkın sanatçısı Kürtçe şarkı söylediği için bu duruma getirildi, bu durumu kabul etmiyorum ve bir an evvel oğlumun serbest bırakılmasını talep ediyorum.