Nikel madeni doğa yıkımından sonra şimdi de işçi kıyımı ile gündemde
Manisa Gördes’teki Zorlu Holding'e ait Meta Nikel madeni üretimi durdurdu, 700 işçiye ücretsiz izin ya da işten ayrılma dayatıldı. İşçiler, haklarını güvence altına almak için mücadele ediyor.
Özer Akdemir
ozerakdemir@gmail.com
Manisa Gördes yakınlarındaki Zorlu Holding'e ait Meta Nikel madeni geçici olarak üretimi durdurma kararı aldı. Şirket maden işletmesinde çalışan yaklaşık 700 işçiye ücretsiz izin ya da iş sözleşmesini feshederek işten ayrılma seçeneklerini sunarak 10 Şubat’a kadar karar vermelerini istedi. Şu ana kadar yaklaşık 300 işçinin işten çıktığı ileri sürülüyor.
ÇEVRESEL ZARARLAR VE KÖYLÜLERİN MÜCADELELERİ İLE GÜNDEME GELİYORDU
Kamuoyunun gündemine daha çok yol açtığı çevresel zararlar, sülfirik asit taşıyan tankerlerin karıştığı kazalar, asit borularının patlaması sonrası sulara sülfirik asit karışması ya da ormanlık alanların kesilmesine karşı köylülerin direnişi gibi konularla gündeme gelen Meta Nikel A.Ş. işletmesi Gördes yakınlarında 2014 yılında faaliyete başladı. İnternet sitesinde “Türkiye’nin ilk, Ayrupa’nın tek nikel kobalt konsantre tesisi” diyerek tanımlayan maden işletmesi geçtiğimiz günlerde üretimi durdurma kararı aldı. Bir süredir işçi çıkarımlarının yaşandığı işletmenin İnsan kaynakları müdürlüğü tarafından işçilere gönderilen tebligatta ücretsiz izne ayrılmaları ya da iş sözleşmesini feshederek işten ayrılmaları istendi.
DÜNYADA NİKEL ARZ FAZLALIĞI VAR
İşletme, faaliyetini neden durdurduğuna dair şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmış değil. Şirketin internet sitesinde de işçi çıkarımlarına dair haberler değil, özellikle eklektikli otomobiller ve pil teknolojisindeki kullanım alanlarına vurgu yapılarak nikel ve kobaltın geleceğin hammaddesi olacağı öngörüleri yer alıyor. Paslanmaz çelik, cep telefonları, ulaşım, inşaat gibi sektörlerde kullanılan nikelin dünyadaki en büyük üreticisi ülkeler arasında Endonezya, Filipinler, Rusya, Yeni Kaledonya, Avustralya, Kanada, Brezilya, Çin ve Küba geliyor. Dünya nikel piyasasına baktığımızda geçen yıl arz fazlalığı nedeniyle üretimin düşürüldüğü görülüyor.
İŞÇİLERE İKİ SEÇENEK SUNULDU
Şirket yetkilileri de işçilere işletmenin kapanma gerekçesi olarak sülfirik asit fiyatlarının aşırı artması ve nikel fiyatlarının düşmesi sonrası işletmenin geçen seneyi 40 milyon dolar zararla kapattığı iddialarını dile getiriyorlar. Geçtiğimiz yılın son aylarında ‘küçülme’ gerekçesiyle 80 işçiyi işten çıkaran şirket şubat ayının ilk günlerinde ise faaliyetlerini geçici olarak durdurma kararı aldı. İddialara göre işletme en az 6 ay faaliyetini durduracak. Şirketin Gördes’teki işletmesinde yaklaşık 700 işçi çalışıyor. İşçilere geçtiğimiz günlerde şirketin İnsan Kaynakları Müdürlüğü tarafından gönderilen tebligatta şirketin geçici olarak üretimi durdurma kararı aldığı belirtilerek, işçilere iki seçenek sunuldu. “Ekteki protokol çerçevesinde, ücretsiz izinli olmayı kabul ediyorum” ya da İkinci seçenek; “ücretsiz izin teklifini kabul etmiyorum. İş sözleşmemi feshediyorum” maddelerinden oluşan iki seçenekten birisinin 10 Şubat tarihine kadar işletmeye bildirilmesi istendi.
TOPLU İŞTEN ÇIKARMALAR ÇALIŞMA BAKANLIĞINA BİLDİRİLDİ Mİ?
İşletme işçileri bu son durum karşısında olabileceklere dair Bağımsız Maden İş Sendikası uzmanları ve kendi aralarında yaptıkları değerlendirme sonrası bir bilgi notu paylaşıldı. Bilgi notunda işçilerin öncelikle iş yerinde çalışmak istedikleri, işletmenin zarar ettiği ile ilgili iddiaların somut delillerle ortaya konması gerektiği dile getiriliyor. Notta ayrıca toplu işçi çıkarımı ile ilgili Çalışma Bakanlığına bir başvuru olup olmadığı ve Bakanlığın bu konuda onayı var mı yok mu bilgilerinin de işçilere verilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
“İKİ SEÇENEK DE KESİNLİKLE KABUL EDİLMEMELİ”
İşçilere sunulan iki seçenekte de işçilerin zararları olacağının belirtildiği bilge notunda; “Şayet 6 aylık bir süreyle işçilerin iş başında olmaması isteniyorsa işçilerin aile, çocuk, eğitim, sağlık, gıda, kira gibi temel yaşamsal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak 6 aylık süre boyunca ücretli izin vermesi gerekir” ifadelerine yer verildi.
İşletmenini işçilere sunduğu ikinci seçenekte işçilik alacaklarına ilişkin güvence yer almadığına dikkat çekilerek işçinin kendisinin istifa etmiş gibi işlem görme tehlikesi olduğu belirtilmiyor. Bilgi notunda, öncelikli olarak tüm işçi alacaklarını ve yasal haklarının güvence altına alınması gerektiği belirtilerek işverenin sunduğu iki seçeneğinde kesinlikle kabul edilmemesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Bilgi notunda işçilerin kendi seçecekleri temsilciler aracılığı ile işverenle görüşmeleri ve tüm haklarını güvenceye alacak bir pazarlık yürütmeleri öneriliyor. Notta, iş akti feshinin işverence yapılması, işverenin işçilerin tüm kanuni haklarını vermesi gerektiği belirtiliyor.
Evrensel'i Takip Et