Kocaeli’nde anıt ağaçların dibine sondaj vurdular, 700 yıllık çeşmeyi kuruttular

Ali Tahir KAYA
Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

Kocaeli Dilovası'nda İMES OSB içerisinde bulunan Ulusal Beton Santralinin asırlık çınarların dibinde yaptığı sondaj çalışması, 700 yıllık tarihi çeşme ile Çerkeşli Köyünde bulunan diğer çeşmelerin de kurumasına sebep oldu.

Dilovası Çerkeşli Köyü'nde, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınan asırlık çınar ağaçları, tarihi çeşmeler ve su havzasının bulunduğu yeşil alana beton santrali kurulmak istenmesine karşı vatandaşların tepkisi sürüyor. Yöre halkı daha önce de Çınar ağaçlarının, mesire alanının ve tarihi çeşme ile su havzasının bulunduğu yeşil alana kurulmak istenen beton santralini yaptıkları yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto etmişti. Dilovası Ekoloji ve Sağlık Derneği (Ekos-Der) Başkanı İsmail Sami, santralin bölgeye ciddi zarar verdiğini belirterek yetkililere tepki gösterdi.

"700 YILDIR AKAN ÇEŞME KURUDU"

Ekos-Der Başkanı İsmail Sami, santral çalışmaları kapsamında yapılan sondajın 700 yıllık tarihi çeşme ile birlikte köyün diğer çeşmelerini kuruttuğunu belirterek, "Burada, anıt ağaçların dibinde, Ulusal Beton bu cesareti kimden alıyor bilmiyorum. Doğal kaynak suyunun, tam da 700 yıllık anıt ağacın dibine sondaj vurmuş. Bu nasıl bir denetimsizlik, nasıl bir vurdumduymazlıktır? Şu anda köyümüzde 700 yıldır şarıl şarıl akan dört çeşme tamamen kurudu. Bu aymazlığa artık dur denilmeli. Artık yeter, bu milletin üzerine bu kadar gelmeyin. Tüm yetkilileri uyarıyorum, artık dur deyin buna" ifadelerini kullandı.

"YAŞAM ALANLARIMIZA DOKUNMAYIN"

Beton santralinin yapılması halinde sadece tarihi yapılar değil, bölgedeki su kaynakları ve doğal yaşamın da yok olacağını söyleyen Sami, "Buraya sanayiyi getirerek zaten üzümü, kirazı hepsini kestiniz, yetmedi dereleri kuruttunuz, şimdi de kaynak sularını kurutuyorsunuz. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Zaten sanayi ile çevrilmiş bir ilçede yaşamanın zorluklarını, sorunlarını, sıkıntılarını yaşıyoruz, yetmedi bir de suyumuzu kuruttunuz. Tek tük kalan yeşil alanımızdan biriydi burası, oturup nefes alabileceğimiz, çayımızı içebileceğimiz bir alandı. Geçtiğimiz ekim ayında bu santralin yapımına karşı yöre halkı ve siyasi partilerin de katılımıyla birlikte bir yürüyüş gerçekleştirdik. İktidar destekçisi vatandaşlarımız da katılmıştı hatta. Bu yaşananların partisi, iktidarı, muhalefeti yok. Bu aymazlığa kim göz yumuyorsa, kim bu işletme için kalem oynatmışsa hakkımızı helal etmiyoruz onlara. Böyle bir şey olamaz, bu Ulusal Betonun arkasında kim var? Artık bu ilçeyi rahat bırakın, yaşam alanlarımıza dokunmayın artık"