Depremin yaralarını birlikte saralım, 'Barajsız sendika yasaksız grev güvenceli iş' kampanyasını birlikte örgütleyelim
Hatay'da bulunan EMEP heyeti, DİSK/Genel-İş'i ziyaret etti; ilin 2 yıldır çözülmeyen sorunları ve EMEP'in başlattığı "Barajsız sendika yasaksız grev güvenceli iş” kampanyası konuşuldu.
Depremin ikinci yıldönümünde Hatay'da olan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan ve parti heyeti, DİSK/Genel-İş Hatay Şubesini ziyaret etti. Ziyarette depremin üzerinden geçen 2 yıla rağmen halkın çözülmeyen sorunları ve partinin depremin 2'nci yıl raporu paylaşıldı. Ayrıca partinin geçtiğimiz günlerde açıkladığı "Barajsız sendika yasaksız grev güvenceli iş” kampanyası için görüş alışverişinde bulunuldu. Parti heyetinde Antep Milletvekili Sevda Karaca, Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ile MYK üyesi Halil İmrek, İl Başkanı Tugay Demir de yer aldı.
6 Şubat deprem raporunun açıklanmasının ardından Genel-İş Hatay Şubesini ziyaret eden parti heyeti, başlattıkları ‘Barajsız sendika yasaksız grev güvenceli iş’ kampanyası hakkında bilgi verdi. Genel-İş Sendikası Hatay Şube Başkanı Mehmet Emin Doğruel ve yöneticilerin de yer aldığı ziyarette Doğruel, yaşanabilir bir kent için işçilerin de sözünün olması gerektiğini kaydetti. Ayrıca Emek Partisinin başlattığı bu kampanyaya destek vereceklerini söyledi.
“GÜÇLÜ KAMPANYAYI HEP BİRLİKTE ÖRGÜTLEYELİM”
Genel Başkan Seyit Aslan, sendikal barajlar, uzun yargı süreçleri, iş güvencesi olmaması, cumhurbaşkanı eliyle grevlerin yasaklanması gibi engellerin sermayenin çıkarı için getirildiğini ifade ederek, “İktidar çıkardığı yasalar, fiili uygulamalarla adeta sendikalaşmanın önüne çelikten duvar örerek sermayeden yana tutum sergilemekten geri kalmamıştır” dedi. Aslan, iş güvencesi, örgütlenme önündeki engellerin ve grev yasaklarının kaldırılması taleplerini içeren yasa değişikliği tasarısını yüz binlerce işçinin imzasıyla Meclise sunacaklarını söyledi. “Talepler için güçlü bir kampanyayı hep birlikte örgütleyelim” çağrısı yaptı.
Genel-İş Hatay Şube Başkanı Doğruel ise, bölgedeki sorunlara ilişkin bilgi vererek konuşmasına başladı. Doğruel, “2 yıl aslında çok uzun bir süre. Bütün süreçleri anı anına yaşadık. Buradan da hiç ayrılmadık. Hem burada olmak için hem de işimizi sürdürmemiz gerekiyordu. Biz belediye iş kollarında örgütlü olarak, belediye işçileri hem depremzede hem de kent ayağı kaldırmak, hizmet götürmek gibi bir sorumluluğumuz var. Konteyner kentlerde ciddi sıkıntılar yaşanıyor, sıkıntılar devam ediyor. Özellikle kadınlar ve çocuklar açısından. Ayrıca yaşanan katliamlardan bu bölgedeki halk etkileniyor, Suriye’de akrabaları var. Bir bütün olarak deprem, savaş sıkıntısı, ekonomik sıkıntı, ifade özgürlüğü sıkıntısı… Bunların hepsini yaşıyoruz. Biz işçilerin de fikir alışverişi yapılsın istiyoruz. Kenti yeniden ayağa kalkarken söz söyleme hakkımız olsun istiyoruz” dedi.
KARACA: İŞÇİLERİN BU KAMPANYANIN PARÇASI OLMASI ÖNEMLİ
EMEP Milletvekili Sevda Karaca da kampanyanın meclis ayağından bahsederek, “Biz işçi ve emekçilerin temel gündemleri de bu kampanya ile meclisin de temel gündemi haline getirmek istiyoruz. Esas olan bizim için sorunu bizzat yaşayan işçilerin bu kampanyanın çalışmanın bir parçası olması çok önemli. Bütün bu haklar özgürlük demokrasi tartışmalarını nihayetinde gerçekten hayata geçmesinin koşulu sendikalaşma önünde tüm engellerin kaldırılması. İşçinin hayatı ve sendikasıyla ilgili söz sahibi olması. Bugün tek adam yönetimi altındaki Mecliste işçilerin sözünü oraya taşımak ve yasa düzenleme konusu haline getirmek kolay değil. Ama bu mecliste de işçilerin yaşadığı sorunların gündeme gelebileceği gücü de hep beraber gösteriyor olmamız, zorlamamız lazım” diye konuştu.
“İŞÇİ SINIFININ SENDİKALAŞMAMASI DEMOKRASİ SORUNUDUR”
MYK Üyesi Halil İmre de , ülkedeki sorunlara değinerek, “Sendikalaşmanın önündeki engellerin olduğu ve sendikalaşma oranının düşük olması bir demokrasi meselesi olarak görülmüyor. Asıl olarak Türkiye’nin demokrasi olmamasının en temel meselesi işçi sınıfının sendikalaşmamış olması ve sendikasız olması. Bu bakımdan kampanya işçi sınıfının gündemine koyarsak ve sendika hakkın, toplu sözleşme hakkın, iş güvencen olmadan özgür bir oy kullanma iraden de olmayacak demek lazım. İşin öznesi olan işçi sınıfının bu meseleyi gündem yapması çok önemli” diyerek çeşitli fabrikalarda da kampanyayı duyurmaya devam edeceklerini söyledi. (Hatay/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et