Daha ileri kazanımların yolu ortak mücadeleden geçiyor
Ufuk Tekstil işçileri yüzde 40'ta anlaştı, işbaşı yaptı. Antep'te eylemlerin süreceği beklenirken, Ufuk Tekstil işçilerinin eylemi, daha ileri kazanımlar için kimi ipuçları barındırıyor.

Fotoğraf: Evrensel
Mesut BAYLAV
Antep
Antep’te yüzde 30’luk zam dayatmasına işçilerin tepkili olduğunu ve bu tepkinin ek zam talebiyle iş bırakmaları ortaya çıkaracağını bekliyorduk. Şubat ayının gelmesiyle zamlı ücretler kimi fabrikalarda açıklanmaya başlandı; yapılan zam oranları yüzde 30-36 bandından öteye geçmedi. Dokuma sektörünün kritik fabrikalarından Merinos yüzde 35, iplik sektörünün kritik fabrikalarından Melike Tekstil’de ise yüzde 36 zam açıklandı. Yine kimi fabrikalarda da açıklanan oran yüzde 30 oldu. Ancak fabrikaların çok büyük bir kısmında ise zamlar henüz açıklanmadı.
Normal koşullarda şubat ayının 7’si ila 10’u arasında zamlı ücretlerin ödenmesi bekleniyor ancak çok sayıda fabrikadan, işçilerden gelen bilgiler zamlı ücretlerin mart ayında açıklanacağını, farkların da o zaman ödeneceğini gösteriyor. Geçmiş yıllarda tek tük bu yola başvuran fabrikaların sayısının arttığı da görünüyor. Örneğin Eruslu fabrikasında işçiler yıllardır zamlı ücretlerini mart ayında alıyor. Yani işçiler iki ay boyunca ücretlerini bilmeden çalışıyor. Bu sene bu yola başvuran fabrika sayısının artması, işçilerin ortak ve güçlü eylemler yapmasının önüne geçme hamlesinin en net görüntülerinden biri. O nedenle ücretlerin açıklanmadığı iş yerlerinde çalışan işçilerin en önemli taleplerinden birinin “Zamları bir an önce açıklayın” olması büyük önem taşıyor. Aksi durumda bu beklenti hali işçilerin mücadelelerinin ve taleplerinin ortaklaşmasını da zorlaştıracak.
İLK ATEŞİ UFUK HALI İŞÇİLERİ YAKTI
Uzun zamandır beklenen ek zam talepli eylemlerin ilk ateşini Ufuk Halı işçileri yaktı. İşçiler yüzde 30 zam oranını kabul etmedi, dokuma bölümünün iki vardiyasında çalışan işçiler yüzde 50 zam talebiyle iş bıraktı. Ardından gece vardiyasında çalışan işçiler ve sabit gündüz vardiyasındaki konfeksiyon bölümü işçileri de eyleme katıldı.
Başpınar’da diğer fabrikalarda çalışan işçileri bir süredir saran heyecan ve mücadele isteği yüzünü bu ateşe döndü. Ufuk Halı işçilerinin eyleme başladığının duyulması diğer fabrikalarda tartışmaları hararetlendirdi. Bu tartışmaların odak noktasında ise oradaki işçileri yalnız bırakmama ve kendi fabrikalarında eylemlere hazırlık konuları vardı. Çünkü işçiler özellikle son yıllardaki deneyimlerinden artık şunu daha net öğrenmişti: “Tek tek fabrikalarda değil, çok sayıda fabrikada birlikle mücadele etmeliyiz.”
YÜZDE 60 ÇOK MU?
Eylemin başladığı gün, altı fabrikadan işçiler gruplar halinde işçileri ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşan bir işçinin sözleri ise yaygın olan bir eğilimi yansıtması bakımından önemli: “Bizim talebimiz yüzde 60 zam. Diğer taleplerimiz de var. Şimdi bakıyoruz kimi işçiler diyor ki ‘Bu talep çok, vermezler.’ Yüzde 60 çok diyenler yüzde 56 enflasyon az mı? Bizim bunu düşünmemiz lazım, buna göre hareket etmemiz ve talebimizin hiç de yüksek olmadığına önce kendimizin ikna olması lazım.”
İşçilerden biri gecenin soğuğunu annesinden gelen bir videoyu açıp izleterek ısıtıyor. Annesi, “Oğlum en önde olacaksın, hakkını almak için en önde mücadele edeceksin” dediği sırada, kimi gözlerdeki kaygı, yerini alkışlarla canlı gözlere bırakıyor...
BAŞPINAR’I ISITALIM
İşçilerin birbirini ziyaret etmesi kritik ve önemli elbette. Ancak esas mesele diğer fabrikalarda çalışan işçilerin, talepleri için kendi fabrikalarında birleşme ve harekete geçmek için çalışmalarını yoğunlaştırması… Ki onlarca fabrikadan işçiler şu an esas olarak bunu tartışıyor: “Ziyaret etmek, bir yere bakmak yetmez, kendi fabrikalarımızda da eylemlere hazırlanalım, Başpınar’ı ısıtalım!”
Ufuk Halı işçileri eylemlerinin ertesi günü yüzde 40 zam teklifini kabul edip işbaşı yaptı. Kısmi kazanım elde edilmiş olsa da hazırlıksız, örgütsüz ve eylemin tek fabrika ile sınırlı kalmasının sonuçları da yaşamış oldu. Başpınar işçilerinin bu ilk deneyimden sonuçlar çıkarıp fabrikaların birlikte hareket etmesi için çaba göstermesi önemli. BİRTEK-SEN’in uzunca süredir bu birliği örgütlemek üzere yüzlerce işçiyle yaptığı toplantılar, bu toplantılarda belirlenen talepler, bu talepler için mücadele ancak işçilerin sendikaları etrafında kenetlenmesi ile mümkün olacak. Burada ısrar, dönemsel olmayan, kalıcı birlikleri de beraberinde getirmenin yolu olacak.
Evrensel'i Takip Et