5 Şubat 2025 19:40
/
Güncelleme: 19:44

Eğitim Sen: Bilimin teminatı olan laikliği savunmaya devam edeceğiz

Laiklik ilkesinin 88 yıl önce Anayasa'ya girmesine ilişkin MEB önünde açıklama yapan Eğitim Sen, " Bilimin teminatı olan laikliği savunmaya devam edeceğiz" dedi.

Eğitim Sen: Bilimin teminatı olan laikliği savunmaya devam edeceğiz

Fotoğraf: Evrensel

Eğitim Sen Ankara Şubeleri, laiklik ilkesinin 88 yıl önce Anayasa'ya girmesine ilişkin MEB önünde açıklamada bulundu.  Laiklik ilkesinin ihlal edilmesine ilişkin eğitime yansıyan sayısız örneğin var olduğu vurgulanan açıklamada, "Toplumsal yaşamı ve eğitimi dini kurallara göre biçimlendirmek isteyenler, ülkeyi dini kurallara göre yönetmek isteyenler, söylemleri ve eylemleri ile laikliği hedef alanlar dün olduğu gibi, bugün ve gelecekte de laiklik savunucularını karşılarında bulmaya devam edeceklerdir. Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak özgürlüğün ve bilimin teminatı olan laikliği savunmaya devam edeceğiz" denildi.

MEB önünde yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen 1 Nolu Şube Sekreteri Sibel Gökçe Evci, "ÇEDES, Değerler Eğitimi ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile Anayasa'da yer alan laiklik ilkesinin ihlal edilmesine ilişkin eğitime yansıyan sayısız örnekle karşılaştık: Okullarda fen bilimleri derslerinin ders saatleri azaltıldı, sadeleştirme adı altında ders içeriklerinde bilimsellik neredeyse yok edildi; sayısız laboratuvar sınıflara dönüştürüldü ve 'dinci eğitim' anlayışı Anayasa'ya aykırılığına rağmen eğitim anlayışına dönüştü. Biyoloji dersinde bilim insanları ırkına ve dinine göre ifade edilerek kitaplarda yer aldı. Seçmeli derslerde dini içerikli derslerin sayısı artırıldı ve seçmeli adı altında bu dersler, kelime oyunlarıyla zorunlu derslere dönüştürüldü. Neredeyse her dersin içeriğine dinci bilgiler eklenip, sanat-felsefe-spor dersleri yüzde 35 oranında seyreltildi" dedi.

TARİKAT VE CEMAATLERLE SAYISIZ PROTOKOL İMZALANDI

ÇEDES Projesi kapsamında okullarda "din görevlilerinin" çalışmalar yaptığını belirten Evci, "Öğrenciler Kabe maketi etrafında tavaf ettirildi, öğrencilere gerçek bıçakla kurban kesimleri gösterildi, maket mezar başlarında ağıtlar yaktırıldı ve çevre duyarlılığı adı altında yine öğrencilere cami temizlikleri yaptırıldı. Okul öncesi eğitim kamu okullarında zorunlu ve tamamen ücretsiz değilken okul öncesi ücretsiz Kuran kursları yaygınlaştırıldı. STK adını verdikleri tarikat ve cemaatlerle yaptıkları protokollerle sayısız okula 'Manevi danışman' adı altında imam, müezzin ve vaiz gibi din hizmetlerinde çalışan kişiler görevlendirdi. Yine sayısız dini vakıf ve dernek üzerinden sayısız yarışma düzenledi" diye konuştu.

"ÖĞRETMENLER AKP'YE ÜYE YAPILDI"

LGS'ye girecek öğrencilere moral ve motivasyon adı altında Mamak Merkez Camii'nde sabah namazı, tilavet, tesbihat ile "Ailecek Huzurda Kıyamdayız, Gençler İçin Duadayız" etkinliği yapıldığını hatırlatan Evci, şöyle devam etti:

"Sınav stresi ile baş etmenin ve öğrencileri sınav sürecine hazırlamanın pedagojiye uygun yolları varken MEB bu tutumuyla alanında uzman rehber öğretmenleri yok saydı. Genel seçimlerde okul önlerine AKP otobüsleri çekildi, veli izin belgeleri olmadan öğrenciler mitinglere götürüldü. Yerel seçimler öncesi atanmış, liyakatsiz müdürler aracılığıyla ve yine veli izin belgeleri alınmadan AKP mitinglerine öğrenciler taşındı. Ankara'da birçok kamu görevlisi öğretmen e-Devlet'e girdiklerinde, yasak olmasına rağmen hiçbir bilgileri olmadan AKP'ye üye yapıldıklarını öğrendi. Ve daha sayısız örnek Anayasa'ya aykırı olmasına rağmen gözümüzün önünde gerçekleşti."

"LAİKLİK VE SAVUNUCULARI HEDEF HALİNE GETİRİLMEKTE"

Eğitim Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu ise, laikliğin başta siyasi iktidar ve onun toplum içindeki uzantıları olmak üzere, din istismarı üzerinden siyaset yapanlar tarafından açıkça hedef alındığını ifade etti. Aydoğdu, "Son yıllarda başta eğitim kurumları olmak üzere, toplumsal yaşamın her alanında laiklik ilkesiyle taban tabana zıt uygulamalar hayata geçirilmekte, laiklik ve laik yaşam savunucuları hedef haline getirilmektedir. Bugün, laikliğe yönelik tehditler yalnızca geçmişin gerici zihniyetinden ibaret değildir. Eğitimin dinselleştirilmesi, tarikat ve cemaatlerin okullarda cirit atması, kadınların ve çocukların haklarının dini kurallara göre düzenlenmeye çalışılması gibi gelişmeler, laikliğin ne kadar önemli ve savunulması gereken bir değer olduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.

"LAİKLİK KORUNMALIDIR"

Türkiye'nin çağdaş, demokratik, eşitlikçi ve bilimsel bir toplum olarak varlığını sürdürebilmesi için laikliğin her koşulda korunması ve savunulması gerektiğini belirten Aydoğdu, "Günümüz koşullarında laiklikten taviz vermek demek, sadece Cumhuriyet devrimlerini değil, aynı zamanda kadın haklarını, çocuk haklarını, özgür düşünceyi ve bilimsel eğitimi tehlikeye atmak anlamına gelecektir. Toplumsal yaşamı ve eğitimi dini kurallara göre biçimlendirmek isteyenler, ülkeyi dini kurallara göre yönetmek isteyenler, söylemleri ve eylemleri ile laikliği hedef alanlar dün olduğu gibi, bugün ve gelecekte de laiklik savunucularını karşılarında bulmaya devam edeceklerdir. Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak özgürlüğün ve bilimin teminatı olan laikliği savunmaya devam edeceğiz" dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et