6 Şubat 2025 13:23
/
Güncelleme: 13:33

'Sendikacıların kamu işçileri için talebi yüzde 95 zam' iddiası

Kamuda çalışan 700 bin işçiyi ilgilendiren kamu çerçeve protokolü sürecine dair ücret zammı söylentileri yayılmaya başladı. İddiaya göre sendikaların talebi en düşük ücretin 72 bin lira olması...

'Sendikacıların kamu işçileri için talebi yüzde 95 zam' iddiası

Fotoğraf: Evrensel 

700 binden fazla kamu işçisinin ilgilendiren kamu çerçeve protokolü tartışmaları başladı. Sözcü’nün yapmış olduğu habere göre sendikalar kamuda en düşük ücretin 37 bin liradan 72 bin liraya çıkarılmasını istiyor.

Sözcü’nün ulaştığı bilgilere göre sendikaların Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri için iktidardan talep edeceği zamlar: “Günlük brüt çıplak ücret en düşük 2 bin liraya çıkarılsın. Tüm işçilere 20 biner lira refah payı verilsin. Artırılan bu yeni maaşlara 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 20 zam yapılsın.” Böylece halen 37 bin lira civarında olan en düşük çıplak net işçi maaşının taban ücretle 40 bin liraya, refah payıyla 60 bin liraya ve yüzde 20 zamla 72 bin liraya çıkarılması öngörülüyor.

6 AYDA BİR ZAM

Zamlı maaşa 2026 yılı sonuna kadar ise her 6 ayda bir TÜFE + yüzde 5 oranında zam yapılması talep ediliyor. Ücretin dışında her bir işçiye aylık net 7 bin 500’er lira sosyal destek, 2 bin 500’er lira aile yardımı, çocuk başına da 250’şer lira çocuk yardımı istendi. Bu talebin karşılanması halinde örneğin 2 çocuklu bir işçi maaşının dışında her ay 10 bin 500 lira da destek ödemesi alacak. Yardım paraları her 6 ayda bir TÜFE+yüzde 5 oranında artacak. Ayrıca 700 bin işçinin tamamına önümüzdeki mayıs ayında 30’ar bin lira ek ödeme talep edildi. 2026 Nisan ayında bu tutar yıllık TÜFE + yüzde 5 zamlı ödenecek. İşçilere günlük 500 TL (aylık 15 bin TL) yemek, yıllık 12 bin lira giyim desteği istendi. Ayrıca 8 bin lira doğum, 12 bin lira da evlenme yardımı talep edildi. (EKONOMİ SERVİSİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et