7 Şubat 2025 04:24

Kamu işçisi yoksulluk sınırının üzerinde ücret istiyor

Son dönemlerde kayıplarının arttığını belirten kamu işçilerinin temel talepleri yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret.

Kamu işçisi yoksulluk sınırının üzerinde ücret istiyor

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Yiğit DOĞAN
evrenselyigitdogan@gmail.com

Eskişehir - Kamuda çalışan 600 bin işçi, kamu çerçeve protokolü sürecinde. Ancak işçiler herhangi bir hazırlık olmamasından şikayetçi. Sendika yönetimlerinin her toplu sözleşme döneminde kalıplaşmış sözlerle süreci yürütmeye çalıştığını belirten işçiler eylem/grev hazırlığı yapılmadan sürecin aleyhine sonuçlanacağını söylüyor. Son dönemlerde kayıplarının arttığını belirten, Eskişehir’deki Harb-İş üyesi işçiler, temel taleplerinin yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret olduğunu belirtiyor.

Bu süreçte taleplerinin ve beklentilerinin sorulduğunu belirten Harb-İş üyesi bir savunma işçisi, “Ama önceki tecrübelerimizden biliyoruz ki taslağa son halini sendika genel merkezi veriyor. Durum böyle olunca da kamu işçilerinin beklentileri taslağa yansımamış oluyor” diyor. Kamu işçisi sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sendikacılar, işçilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz, taviz vermeyeceğiz gibi ezber söylemlerde bulunuyorlar. Ama bunlar için somut olarak ne yapılacak, esas mesele bu. Mesela bizim iş kolumuzda grev yasak. Bu duruma karşı nasıl tedbir alınacak, bir plan var mı? Biz Eskişehir Şube olarak eylemler yapsak da ülkede bir hareketin olması lazım. Kamu işçilerinin ücretlerinin kuşa döndüğünü tüm Türkiye bilmeli” diyor.

"Baskı yapmazsak iyi bir TİS hayal"

Geçim sıkıntısının dayanılamaz boyuta geldiğini, sosyal yaşamlarının kalmadığını belirten başka bir işçi de şunları söylüyor: “Ayda bir iki ailece dışarıda yemek yerdik, vazgeçtik. Sinemaya giderdik, vazgeçtik. Kafelerde çay 50, kahve 120 TL. Buralarda oturmaktan da vazgeçtik. Bu nedenle iyi bir sözleşme istiyoruz. Ücretlerimiz yoksulluk sınırının üzerinde olmalı, aksi takdirde geçinmek bir yana yaşamak bile olanaksız neredeyse. Sendikanın bir takım eylem hazırlıkları olduğunu duyuyoruz. Şube başkanımız da meydanlarda iyi konuşuyor ama umarım bu konuşmalar gök kubbede hoş bir sada olarak kalmaz. Kalmaması için de biz işçiler hep birlikte hareket etmeliyiz. Yoksa daha çok şeyden vazgeçeriz.”

Demiryol-İş üyesi bir TÜRASAŞ işçisi de “Ücretlerimiz için pazarlık yapıyorlar ancak bizim hiçbir şeyden haberimiz yok. Bu kabul edilemez. Geçtiğimiz sene sendika merkezinin tepkisizliğini protesto etmiştik ardından sendikada bazı kıpırdanmalar olmuştu. Bir ay öncede kongre yapıldı ve şube başkanımız değişti. Yeni şube başkanı hiçbir mücadele sözü vermedi. Sadece iyi dilekler iyi temenniler…” diyor.

Taleplerinin karşılanmadığı takdirde grev kararı alınması gerektiğini belirten işçi, “Bu sürece hazırlık yapılması lazım fakat sendikacılar güven vermiyor. Biz işçiler aşağıdan bir tazyik yaratmazsak iyi bir sözleşme hayal” diyor.

İşçiler ne istiyor?

Yüzde 5 olarak açıklanan ocak ayı enflasyonunun emekli ve memur maaşlarına yapılan zamları yuttuğu, 22 bin 104 liralık asgari ücretin henüz ele geçmeden 22 bin 131 liralık açlık sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının ise 72 bin lirayı aştığı bir dönemde kamu işçileri net ücretlerinin yoksulluk sınırının üzerinde olmasını, gelir vergisi kesintisinin yüzde 15’te sabitlenmesini, ikramiyeler ve ek ödemelerin vergi dışında bırakılmasını istiyor.

Harb-İş’in taslağı

Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı, Askeri Fabrika ve Tersane İşletme AŞ’de (ASFAT) örgütlü Harb-İş ile Türkiye Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasındaki ilk görüşme dün yapıldı. Görüşmede sosyal haklar ve ücret maddeleri dışındaki maddeler görüşüldü. Ücretle ilgili maddelerin ise bir sonraki görüşmede konuşulacağı duyuruldu.

Harb-İş’in hazırladığı taslakta; brüt saat ücreti 66.67 TL’den düşük olan işçilerin ücretlerinin 66.67 TL’ye çekilmesi, ardından yüzde 70 arıtılması ve 20 bin lira seyyanen zam yapılması, bunun üzerine birinci altı ay saat ücretlerine yüzde 45 zam yapılması isteniyor. İkinci altı ay yüzde 15 istenen taslakta sonraki altı aylar içinse sırasıyla yüzde 105’er zam talep ediliyor.

Taslağa göre ilk 6 ay brüt ücretlere yüzde 140 civarında zam isteniyor.

Ayrıca taslakta birinci altı aylık dönemde her ay, 1595 lira sosyal yardım, Ramazan Bayramı’nda 15 bin lira, Kurban Bayramı’nda 25 bin lira, yakacak ödeneği kapsamında birinci yıl 12 bin lira, ikinci yıl 18 bin lira, kreş ödeneği kapsamında bir çocuk için birinci yıl 5 bin lira, ikinci yıl 8 bin lira. Öğrenim gören her çocuk başına birinci yıl 10 bin lira, ikinci yıl 15 bin lira, kira ödeneği kapsamında birinci yıl 15 bin lira, ikinci yıl 20 bin lira ödenmesi gibi talepler de yer aldı.

Türk-İş ve Hak-İş ise toplu sözleşme masasına en düşük brüt ücretlerin günlük 2 bin liraya çıkarılması, tüm işçilere 20’şer bin lira seyyanen zam yapılması, buna ek olarak 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 20 zam yapılması talepleriyle oturacak. Böylelikle kamudaki en düşük brüt ücretin 72 bin liraya çıkarılması isteniyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et