7 Şubat 2025 06:00

Köyden Köln’e sömürünün hikayesi

İşte böyle, birlik olmaktan korkanların, birlik olanlardan korkanların ve birlik olanların hikayelerini anlatan film sansüre uğruyor. Neden yasaklandığının cevabıysa burada saklı.

Köyden Köln’e sömürünün hikayesi

Kara Kafa (1979) film afişi

Emir YILDIRIM
Anadolu Üniversitesi

Korhan Yurtsever'in yönettiği 1979 yapımı "Kara Kafa" adlı film, hiçbir diyaloğa yer verilmeden birkaç dakika sadece işçileri gösterdiği açılış sahnesiyle, ana karakter Cafer’in verilen bildiriyi yırtıp bir kenara atmasıyla başlıyor. Bu hareket Cafer’in politik duruşunu anlatan önemli bir sahne.

Cafer, Almanya’da daha iyi bir yaşam kurma hayaliyle ailesini köyden alıyor. Hatta yolculuk sahnesinde Cafer, eşi Hacer’e, kurtuluşu bireysellikte arayan birisine yakışır şekilde bazı uyarılarda bulunuyor. Uyarılarında “Alamanya”nın ne kadar disiplinli olduğunu, orada her şeyin hesaplandığını ve çalışırken hiçbir hata yapmaması gerektiğini anlatıyor.

Ancak oraya yerleştiklerinde, özellikle çocuklar büyük uyum sorunları yaşıyor. Kreş bulamayınca evin küçük kızı Zeynep’ kardeşine bakması için evde bırakılıyor. Film, göçmen işçi ailelerin zorlayıcı şartlarını kardeşine bakmak için eve hapsedilmiş ilkokul çağındaki Zeynep’le anlatıyor.

Hacer zamanla işçi hakları ve sendikal mücadeleye örgütlü bir sendikacı olan Nurhan Abla aracılığıyla ilgi duymaya başlıyor. Bilinçlenerek kitaplar okuyor, bildiri dağıtmaya ve toplantılara katılıyor. Bu durum Cafer’in tepkisini çekiyor, çünkü ona göre işçiler kaderlerine razı olmalı.

Bu değişim çok ani gözükse de olan Korhan Yurtsever durumu şöyle açıklıyor: “Film sansüre uğradığı için içinden 9 dakikalık bir kısım atıldı ve Hacer’in uğradığı değişimin aşamaları yok olmuş oldu. Ben kurguculuktan geldiğim için 9 dakikada çok şey anlatabilirim. 9 dakika benim için bir film değerindedir.”

Rıfat adlı başka bir karaktere bakalım. Bir sendika toplantısında artan işsiz sayılarından şikâyet ediyor. Birisi “İşsizlerden bize ne? İşsizler işverenin güvencesi işçinin rakibidir” şeklinde Rıfat’a cevap veriyor. “Bir de çocuk parası var, çocuklarımız gelsin diye bize para bile verdiler” diyerek “Alamanya’sını” savunan Cafer’e “Çocuklarınızı getirmenizi istediler çünkü onlarda potansiyel işçi” şeklinde çarpıcı bir cevap veriyor Rıfat.

“BİRLİK OLMAKTAN KORKANLARIN LAFLARINA”NA KARŞI SİNEMA

Cafer, Rıfat ve iki kişinin işten kovulduğunu görüyoruz ardından, sebebiyse söylenmiyor. (Belki yönetmen saklı kalmasını istediği için, belki de sansüre uğradığı için) Cafer suçu sendikalaşmaya atarken, Rıfat tam tersi şekilde, sendikalaşamadıkları için bu halde oluklarını savunuyor.

Cafer böylece zamanını daha çok evde geçirmeye başlıyor ve Hacer’in geç geldiğini gördükçe onu itaatsizlikle suçluyor. “Nerede çokluk orada bokluk demişler. Bir daha toplantılara falan gittiğini duymayacağım” diyor. Hacer de karakterinin ileri bir dönüşüm geçirmesiyle Cafer’e cevap veriyor: “İşlerine öyle geldiği için öyle söylemişler. Birlik olmaktan korkanların lafı o.”

İşte böyle, birlik olmaktan korkanların, birlik olanlardan korkanların ve birlik olanların hikayelerini anlatan film sansüre uğruyor, filmin yönetmeni de faili meçhul bir saldırıya uğruyor ve “dost ülke Almanya’nın onuruyla oynamak” gerekçesiyle yasaklanıyor. Neden yasaklandığının cevabıysa açık. Birlik olanlara karşı birlikten korkanlar var.

Özellikle politik yönüyle ele alınması gereken bir yapım olan “Kara Kafa”, hem Almanya’daki Türkiyelilerin sosyal ve aile yapısını başarılı bir şekilde anlatıyor hem de sinematografisiyle Köln şehrinin havasını soluyor. Göçmen işçilerin sosyal ve ailevi yapısını, çalışma koşullarını ve sınıf mücadelesini güçlü bir şekilde ele alırken hem de işçilerin ortak problemlerine dem vurarak büyük bir iş yapıyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et