Cumartesi Anneleri Maksut Tepeli için adalet talep etti: "Galatasaray bizim için bir mezar yeri"

İstanbul - Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormaktan vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri, bu hafta 41 yıl önce kaybedilen Maksut Tepeli için bir araya geldi. Cumartesi Annelerini. 1037. hafta gerçekleştirdikleri eylem de devletin cezasızlık politikaları protesto edilerek adalet çağrısı yapıldı. Eylemde konuşan Maksut Tepeli'nin eşi Şehriban Tepeli "Galatasaray bizim için bir mezar yeri” dedi.

“Devletin unutturma siyasetine karşı buradayız”

Basın açıklamasını Cumartesi Anneleri'nden İkbal Eren okudu. Eren, gözaltında kaybetmenin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu vurgulayarak, devletin kayıpları unutturmak için inkâr ve cezasızlık politikaları izlediğini ifade etti.

"Biz buradayız çünkü devlet yükümlülüğünü yerine getirmiyor" diyen Eren, "Gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetini öğrenmek ve adalet talep etmek için Galatasaray'dayız. Hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" sözleriyle Cumartesi Anneleri'nin kararlılığını dile getirdi.

Maksut Tepeli'nin Hikayesi: 41 yıllık belirsizlik

Cumartesi Anneleri'nin bu hafta adını andığı Maksut Tepeli, 28 yaşında, bir çocuk babası genç bir öğretmendi. Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) üyesi olan Tepeli, 4 Şubat 1980'de Erzincan'da tutuklandı. Hapiste dört ay geçirdikten sonra serbest bırakıldı ve eşiyle İstanbul'a taşındı.

2 Şubat 1984'te bir arkadaşının Küçükbakkalköy'deki evine giderken kapının kırık olduğunu fark etti. Kaçmaya çalışırken içeride pusu kurmuş polisler tarafından vuruldu. Ağır yaralı olmasına rağmen hastaneye götürülmek yerine Gayrettepe Siyasi Şube'ye taşındı.

Görgü tanıklarına göre, burada üç gün boyunca işkenceye maruz kaldı. 5 Şubat 1984'te koma halinde hastaneye kaldırıldı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Resmi makamlar, yıllarca gözaltına alındığını inkâr etti. Ancak ailesinin 22 yıl süren mücadelesi sonucunda, Maksut Tepeli'nin 6 Şubat 1984'te Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde öldüğüne dair belgeler bulundu.

Tepeli'nin Helvacıdede Kimsesizler Mezarlığı'na defnedildiği kabul edilse de, mezar yeri hâlâ bilinmiyor.

Cezasızlıkla sonuçlandı

Maksut Tepeli'nin gözaltında kaybedilmesiyle ilgili açılan üç soruşturma da takipsizlikle sonuçlandı. İşkenceyle sorgulanmasında görevli polislerin kimlikleri tespit edilmesine rağmen hiçbirine dava açılmadı.

Ailesinin ve İHD avukatlarının mücadelesiyle dosya yeniden yargıya taşındı, ancak 2014 yılında zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı. Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru da "zaman bakımından kabul edilemezlik" kararıyla reddedildi. Aile, iç hukuk yolları tükendiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.

Cumartesi Anneleri, Maksut Tepeli için bir kez daha yargı makamlarına seslenerek "Onun akıbetini açığa çıkarma ve tespit edilen failleri yargılama yükümlülüğünüzü yerine getirin" çağrısında bulundu.

Şehriban Tepeli: Galatasaray bizim için bir mezar yeri

Eylemde konuşan Maksut Tepeli'nin eşi Şehriban Tepeli, 41 yıldır eşinin nerede olduğunu bilmediğini belirterek yaşadıkları acıyı şöyle anlattı: "Bir insanın kaybolması, sevdikleri için hiç kapanmayan bir yaradır. Bizler kayıplarımızın nerede olduğunu bilmiyoruz. Aslında ne olduğunu biliyoruz ama bir mezar taşı istiyoruz. Bu bile bize çok görülüyor."

"Galatasaray bizim için bir mezar yeri" diyen Şehriban Tepeli, kayıpları unutturmaya çalışanlara karşı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. "Her Cumartesi burada toplanarak, birbirimize sarılarak acımızı hafifletmeye çalışıyoruz. Yakınlarımızı unutturamayacaklar, biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Ahmet Küçükbalaban: AYM kararına rağmen meydan hâlâ yasak

İHD Eş Genel Başkanı Ahmet Küçükbalaban ise yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararına rağmen Galatasaray Meydanı'nın Cumartesi Anneleri'ne hâlâ yasak olduğunu vurgulayarak; "Burası kayıp yakınları için bir hafıza mekanıdır. Ancak İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı, eylemi 10 kişiyle sınırlayarak anayasal hakları ihlal etmektedir. Oysa anayasal haklara sayı sınırlaması konulamaz" dedi.

İktidara ve yetkililere çağrıda bulunan Küçükbalaban, "Bu yasağı derhal kaldırın. Kayıplarımızın akıbetini öğrenmek için harekete geçin" ifadelerini kullandı.

Açıklama sonrası kayıp yakınları polis barikatları arkasına karanfiller atarken, karanfillere barikatlara da taktı. (Evrensel)