Basın örgütlerinden BirGün'e destek: "Basın ilkelerine de hukuka göre de suç değil"

Burkay Rende
rende.burkay@gmail.com

İstanbul – BirGün çalışanlarının gözaltına alınmasının ardından BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, “Bu hamleyi oluşturulan baskı ortamının bir devamı olarak görüyoruz. Koşullar ne olursa olsun Birgün işini yapmaya devam edecek” dedi.

Basın meslek örgütlerinin temsilcileri ve BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, BirGün çalışanı gazetecilerin gözaltına alınmasına ilişkin Evrensel’e konuştu.

"BirGün işini yapmaya devam edecek"

BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, Şimşek’in ziyaretinin açık kaynakta ifade edilmiş bir bilgi olduğunu vurgulayarak, “Bunun suç unsuru olması mümkün değil, milyonların zaten gördüğünün haberleştirilmesinden başka bir şey değil. Bu hamleyi oluşturulan baskı ortamının bir devamı olarak görüyoruz. Arkadaşlarımızın gözaltına alınma biçimi ve bunun terör suçu olarak lanse edilmeye çalışılması hukuksuz. Umarız arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılırlar ama, koşullar ne olursa olsun Birgün işini yapmaya devam edecek” dedi.

“Ortada bir suç yok”

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş: BirGün gazetesindeki meslektaşlarımızın gözaltına alınma gerekçesinin ne basın ilkeleri ne de hukukta bir yeri yok. Zaten haber olmuş bir açıklamayı haber yaparak nasıl bir savcı hedef gösterilmiş olabilir? Bir ülkede hukuksuz birçok konunun merkezinde duran bir savcıya verilen bu dokunulmazlığı anlamakta güçlük çekiyoruz. Gazetecilerin talimatla gözaltına alındığı, sürekli gerçekliklerin, haberlerin tartışıldığı bir hukuk sistemine döndük maalesef. Birgün'deki meslektaşlarımızın yaptığı sadece haberciliktir, derhal serbest bırakılmalıdır.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Kıvanç El: Geçmişte de gözaltılar gördük ve bu gözaltılarda da bazı gerekçeler uyduruluyordu. O gerekçeler de yanlıştı ama o zamanın şartlarında mücadele edilebilecek, tepki gösterilebilecek bir gerekçe oluyordu. Şimdi ortada bir gerekçe de yok. Sabah gazetesindeki haberi alıp, içeriğini değiştirmeden yorumlamak hedef gösterme sayıldı. Bu gözaltılar hiçbir şekilde mantığa oturtabilecek şeyler değil. Gazeteciliğin en temel işi kaynak vererek haberleri iletmektir. Bunu yapan 3 kişinin gözaltına alınması kabul edilebilir değil, ortada bir suç yok.

"Basın kuruluşları olarak yan yana gelmeliyiz"

DİSK Basın İş Genel Sekreteri Tolga Balcı: Cumhuriyet başsavcılığında yaşanan değişimlerle birlikte gazetecilere yönelik bir baskı mekanizmasının faaliyete geçirildiğini görebiliyoruz. Bu yalnızca BirGün için değil; Halk TV ve Mezopotamya Ajansı için de bunları söylemek mümkün. Bütün bunlar muhalif basın yayın organlarına karşı baskıcı bir politikanın izlendiğinin göstergesi. Bunun böyle kalmayacağını, artacağını düşünüyorum, yapılan açıklamalar bunu işaret ediyor. Bütün basın yayın kuruluşları olarak olabildiğince geniş bir ittifak oluşturup buna karşı bir ses oluşturmalıyız.

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu: Son dönemde gazetecilerin kamu yönetiminde ve yargıda tarafsızlığının muazzam ölçüde zayıfladığını gündeme getirmelerine karşı açık bir saldırı gözleniyor. Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu bu bastırma girişimindeki paravan olarak araçsallaştırılıyor.

Ne olmuştu?

BirGün’ün internet yayın koordinatörleri Uğur Koç ve Berkant Gültekin ile birgün.net Sorumlu Müdürü Yaşar Gökdemir, Sabah gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i ziyaret etmesine ilişkin haber nedeniyle gözaltına alındı.

Daha öncesinde Sabah gazetesi tarafından duyurulan haberde, “Sabah gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, muhalefetin ‘seyyar giyotin’ olarak adlandırdığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i makamında ziyaret etti” ifadeleri yer alıyordu.

Söz konusu haberin BirGün’de yer almasının ardından Abdurrahman Şimşek, kendisinin ve muhalefetin eleştiri odağındaki Akın Gürlek’in “BirGün tarafından terör örgütlerine hedef gösterildiği” iddiasında bulunmuştu. Şimşek sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda BirGün’ün ziyaret haberi dolayısıyla “can güvenliğinin risk altında” olduğunu öne sürmüştü.