10 Şubat 2025 08:28
/
Güncelleme: 11:56

Başpınar’da ücret mücadelesinin ateşi yayılıyor

Yalçın Kardeşler ve Şireci Tekstil işçilerinin ardından Çelikaslan Tekstil işçileri de direnişe geçti. İşçilere mektup yazan Antepli gençler, "Bize de kurtuluşumuzun yolunu gösteriyorlar." dedi.

Başpınar’da ücret mücadelesinin ateşi yayılıyor

Fotoğraf: BİRTEK-SEN

Antep - Antep’te bulunan Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki başta tekstil sektöründeki fabrikalar olmak üzere birçok iş yerinde işçiler yüzde 30’luk asgari ücret zammı dayatmasına karşı eylemlere başladı. Kimi fabrikalarda az da olsa kazanımlar elde ederken birliklerini koruyamayan işçiler eylemlerini işten atılma korkusuyla da sonlandırmak zorunda kaldı.

Başpınar’da ücret zammı ateşinin ilk yakıldığı fabrika olan Ufuk Halı’da işçiler yüzde 30’luk zamma karşı iş durdurup yüzde 40 zam almasını bildi. Ufuk Halı işçilerinin ardından Barem Ambalaj ve Ender Alüminyum işçileri de eylemleriyle kısmi kazanımlar elde etti. Antep’in tekstil devlerinden olan Karafiber Selçuk İplik’te ise birliklerini koruyamayan işçiler, eylemlerini sonlandırdı.

Yalçın Kardeşler ve bölgedeki en büyük tekstil işletmelerinden biri olan Şireci Tekstil’de ise eylemler devam ediyor. Dün gece Çelikaslan Tekstil işçileri de yüzde 30 dayatmasına karşı iş bırakarak eylemlere başladı. Şireci işçileri, Çelikaslan işçilerini ziyarete gelerek dayanışma duygularını paylaştı.

Gazetemiz Evrensel aracılığıyla direnişteki işçilere dayanışma mesajı yollayan gençler ise yazdıkları mektuplarla, “Gençlerin kurtuluşu işçi sınıfının mücadelesinde” dedi.

‘Başpınar işçileri bizlere de cesaret veriyor’

Muhammet Yaprak

Gençler hayatının her alanında bir yaşam mücadelesi veriyor. Kariyer diye tırmanmaya çalıştıkları merdivenlerde yaşamlarını ticarete döken politikalarla yüzleşen gençler bugün geleceklerini görmekte zorlanıyor.

İşçiler dayatılan koşullara karşı mücadele adımları atarak herkese işçinin gücünü, birliğini göstererek cesaret veriyorlar. Gaziantep Başpınar’da direnişe çıkan 5 fabrikanın işçileri yapılan sömürü politikalarına karşılık güçsüz olmadıklarını gösteriyor, kararlılıkla grevlerine devam ediyorlar. ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ naralarının yankılandığı fabrika önleri tüm topluma ders oluyor. İşçiyi sömürerek para kazanma aracı olarak gören patronlara korku saçan direnişleri sınıfın gençleri olarak desteklemeliyiz.

Biz gençlerin buradan çıkarması gereken ders ise birleşen sınıfın gücünün küçümsenemeyeceğidir. Bu yüzden işçilerin verdiği mücadelenin her adımında onlara destek olmalı, onların sesinin her yerden duyulmasını sağlamalıyız.

‘Korkusunu öfkesiyle bileyenleri gördüm’

Kalender Tektemur

Ben Antep’te çalışan binlerce MESEM öğrencisinden biriyim. İşçi emekçi olmak nedir? İşçi neden mücadele etmek zorundadır? Bunları öğrenmek için Antep’in Başpınar bölgesindeki grevleri ziyaret ettim, oradaki işçileri izledim. Korkularını öfkesiyle bileyen bir sınıfın mücadelesini gördüm. Okullar açıldığında çocuğunun kırtasiye ihtiyaçlarını ay ay bölüp o şekilde alacağım diyen emekçi aileleri gördüm. Bu grevde ‘22 bin 104 TL’yle ay sonu nasıl gelir’ hesabı yapan tekstil ve dokuma emekçisi ağabeylerimin ne kadar iyi ekonomistler olduğunu gördüm. Milyoner patronların 22 bin 104 TL alan işçilere acınası bir duygu sömürüsü yaptığını ‘Zordayız arkadaşlar faturaları bile ödeyemiyoruz’ dediklerini bunu kameraya alan Evrensel gazetesi muhabirinin üzerine tehditkar bir şekilde yürüdüğünü gördüm.

Yaşadığım kent Antep’te gördüklerim, duyduklarım, yaşadıklarım ile mücadele nedir, nasıl yapılır? Hak nasıl kazanılır, emek nedir, ekmek nedir? Bizim patronlardan ve sistemden ne kadar büyük olduğumuzu bir avuç patronun işçinin hakkını ne denli sömürdüğünü öğrendim. "Hak ettiğimiz insanca yaşayacak ücret lütuf değil temel hakkımız söke söke alırız!” diyen yürekli Başpınar işçisi binlerce MESEM öğrencisine örnek oluyor, olmaya da devam edecek! MESEM atölyelerinden organize sanayi bölgelerine varan sömürü düzenini, çırağından ustasına birleşe birleşe kazanacağız!

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et