Sağlık-İş’ten PAÜ önünde TİS eylemi: Masada TÜHİS de olsa mücadele masamız iş yeri
Sağlık-İş ile Pamukkale Üniversitesi Hastanesi arasında yürütülen TİS sürecinde anlaşma sağlanamadı. Sağlık-İş hastane önünde açıklama yaptı.
![Sağlık-İş’ten PAÜ önünde TİS eylemi: Masada TÜHİS de olsa mücadele masamız iş yeri](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/284085.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Hilmi Mıynat
hilmimiynat@gmail.com
Denizli - Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) ile Pamukkale Üniversitesi Hastanesi arasında yürütülen TİS sürecinde anlaşma sağlanamadı.
PAÜ Hastanesi yönetimi görüşmeleri TÜHİS’e taşıdı. PAÜ Hastanesi önünde eylem yapan Sağlık-İş, “Masanın diğer tarafında kim olursa olsun bizim mücadele masamız bu iş yeridir. Sonuna kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
İşçiler “PAÜ işçinin hakkını ver”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atarak alkış ve ıslıklarla hastane yönetiminin uzlaşmaz tavrını protesto etti. Eylemde Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Özgür Arslan, İzmir Şube Başkan Yardımcısı Erhan Er ve Türk-İş Denizli İl Temsilcisi Yakup Çetin konuşma yaptı.
İşçiler adına basın açıklamasını Sağlık İş PAÜ Hastanesi Baş Temsilcisi Eren Er Akbaş okudu. Eylem, 6 Şubat depreminde hayatına kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı.
“Bundan sonraki süreç çok daha sert olacak”
“Hak verilmez alınır” ilkesiyle hareket ettiklerini söyleyen Sağlık-İş İzmir Şube Başkan Yardımcısı Erhan Er, “Vereceğiz, ayarlıyoruz sözleriyle oylama süreciyle karşı karşıya olduğumuz bir süreci yaşıyoruz. Ama bizi tanımıyor arkadaşlar. Bir önceki dönem belli ki kendimizi tam iyi anlatamamışız. Bundan sonraki süreç çok daha sert olacak. Mücadele boyutunda her zaman bizim davranışımız sert olacak bunu sizlerin bilmesini istiyoruz” diye konuştu.
20 Aralık’ta ilk görüşmeyi yaptıklarını aktaran Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Özgür Arslan, “İlk görüşmede idari iki madde geçtik. 10 Ocak’taki ikinci oturumda rektörlük yönetimi ‘Biz toplu sözleşmeyi TÜHİS’e vereceğiz’ dediler. Biz de dedik ki ‘Nereye verirseniz verin. Mücadele yeri işçi kardeşlerimizin çalıştığı bu alandır. Kavgamız burada olacak!’ Sonra TÜHİS’e vermekten vazgeçtiklerini söylediler. Ancak şunu iyi biliyoruz bu bir oyalama taktiğine dönmüş durumda. Sonra TİS’in TÜHİS’te Ankara’da devam edeceği bilgisi geldi. Müzakere masası, burası olacak, kavga burada olacak. Biz tasarruf politikaları ile OVP ile emekçilerin alın terinin heba edilmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
TOLEYİS üyesi PAÜ İktisadi İşletme işçilerinin 22 günlük grevini hatırlatan Arslan, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ve kararlı olduklarını duyurarak rektörlüğe uzlaşma çağrısı yaptı.
“Görüşme Ankara’da da olsa sesimizi duyacağınız yer hastanedir”
Basın açıklamasını okuyan Sağlık-İş İş Yeri Baş Temsilcisi Eren Er Akbaş, “Yetkililerin umursamaz ve pazarlıkçı tavırları bu açıklama için bizleri burada toplamıştır. Biz Sağlık-İş olarak işçilerini haklarını korumak, emeğin değerlerini savunmak için varız. Gelinen noktada işverenin süreci kasıtlı olarak uzatmaya çalıştığına dair uygulamalar söz konusudur. Rektörlük yetkililerinin tutumları, çözüm üretmekten çok oyalamayı hedeflemektedir” dedi.
Yönetime diyalog ile çözüm çağrısı yapan Akbaş aksi halde yaşanacaklardan yönetimin sorumlu olacağını belirterek şunları söyledi: “İşçilerin haklarını korurken masanın karşı tarafında kimlerin olduğunun bizim açımızdan bir anlam ifade etmediğini belirtmek isteriz. Bu süreçte ne tehditlere ne de manipülasyonlara göz yummayacağımızı belirtmek isteriz. İster burada ister Ankara’da görüşelim sesimizi duyacağınız yer hastane ve hastane önüdür.”
Sağlık işçileri verilen sözlerin tutulmamasına öfkeli
Eşit işe eşit ücret ve çalışma saatlerinin düşürülmesi gibi öncelikli taleplerini olduğunu aktaran işçiler önceki TİS sürecinde verilen sözlerin tutulmamasına öfkeli olduğunu belirterek bu eylem sürecinde daha kararlı olduklarını aktardı.
Taleplerini sorduğumuz bir sağlık işçisi, “Çalışma saatlerimizin düşürülmesini, günlük ücretlerimizin artırılmasını istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak için hakkımız olanı almak istiyoruz” diye konuştu.
Önceki TİS’te verilen sözün tutulmamasının yarattığı güvensizlikten bahseden işçi, “Bazı haklarımızı eleman alınca düzelteceğiz dediler ama hiçbir şekilde düzenleme yapılmadı. Bu konudan mustaribiz. Biz verdiğimiz sözü tutuyoruz, emeğimizi katıyoruz. Emeğimizin kutsal olduğunu biliyoruz. Ben bu saatten sonra sözlü olarak verilen sözün tutulmayacağını anladım. Bunlar bir protokol olarak veya TİS’e madde olarak eklenmedikçe alamayacağımızın farkına vardık. Bundan sonra verilen sözlerin kağıtta madde olarak yer almasını istiyorum. Verilen sözler unutuluyor” ifadelerini kullandı.
“Önceki döneme göre daha kararlıyız”
Haftalık çalışma saatinin 40 saate düşürülmesi talepleri olduğunu yineleyen bir sağlık işçisi de “Bu önceki dönemde de talep haline getirildi. Verileceği söylendi personel alımı yapıldığında. Söz yerine getirilmedi. Bu dönemde de istiyoruz aynı talebi. Bunla ilgili bir cevapları yok! Günlük ücretlerin artırılmasının yanında şöyle bir şey var hastanede; sağlık çalışanı olanla olmayan arasında bir ücret farkı var. Sağlık çalışanı olmayan 40 saat çalışıyor biz 45 saat çalışıyoruz. Biz bu eşitliğin sağlanmasını istiyoruz. Öncelikli taleplerimiz bunlar ama asıl sıkıntımız yönetimin işçiyi muhatap almaması. 2 aydır oyalama süreci yaşıyoruz” diye konuştu.
Farkların giderilmesinin bütçe ile ilgisi olmadığını söyleyen işçi “Biz hesap yapıldığını da düşünmüyoruz bu konuda. Sürekli oyalama taktiği yapılıyor. Buradaki işçiler şu an geçen dönemki sözleşmede olduklarından daha kararlılar. Çünkü geçen sözleşmede verilen sözler tutulmadı. ’40 saate düşürülecek’ maddesi bile uygulanmadı. Bu sefer daha kararlıyız. Buradaki işçiler muhatap alınmak istiyor öncelikle!” Maaşın yarısından fazlasının ev kirasına gittiğini kaydeden işçi bu ücretlerle geçinmenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Evrensel'i Takip Et