‘Defalarca polise gittim, yine de tehdide devam etti’

Evrim Şirin

İstanbul - İstanbul’da yaşayan Meltem*, evliliği boyunca maruz kaldığı şiddetten kurtulmak için bir buçuk yıl önce boşandı. Ancak boşandığı erkek tarafından ısrarlı takibe ve tehditlere maruz kalmaya devam etti. Son olarak, yaşadığı yeri bulan eski eşi tarafından sokak ortasında darbedilip ölümle tehdit edildi.

Yaşadıklarını Evrensel’e anlatan Meltem, “Sürekli nasıl öldüreceğini anlatan mesajlar atıyordu. Ben de bu mesajlarla birlikte savcılığa giderek şikayetçi oldum ve dava açtım. İlk duruşma görüldü, ancak 13 Şubat’a ertelendi. Bu süreçte defalarca gizlilik ve koruma kararı çıkarttım. Sürekli kaçmak ve saklanmak zorunda kaldım. İlk kaçtığım semtte eski eşim beni buldu, evimin etrafında arabasıyla bekledi. Mahkemeye çıktığı halde tehdit ve şantajlarına devam etti. Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen onlarca kez ihlal etti. Küçük çocuğumla birlikte saklanmak zorunda kaldım” dedi.

Son çare olarak elindeki az miktardaki parayla başka bir şehre taşınan Meltem, yeni bir ev tutup iş buldu. Ancak eski eşi, koruma ve uzaklaştırma kararına rağmen Meltem’in izini yeniden buldu.

“Önce kapımın önüne bazı eşyalar bırakarak taciz etti. Sonra çalıştığım iş yerini bulup patronuma asılsız iddialarda bulundu. Bunun sonucunda işten çıkarıldım. Şu an hem evimi hem iş yerimi öğrenmiş durumda ve sürekli takip ediyor. Tehditleri devam ediyor. Evden dışarı adımımı attığım anda beni takip etmeye başlıyor”

"Sığınma evinden sonra ne olacak?"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının durumdan haberdar olduğunu belirten Meltem, elinde telefonla KADES acil yardım butonuna basmaya hazır beklediğini ancak kendisine sığınmaevi dışında bir çözüm sunulmadığını söylüyor.

“Eski eşim en son kaldığım yeri bulduğunda paniklemiş ve korkmuş bir şekilde sığınmaevine gittim. Yasal işlemlerin bitmesini beklerken yarım saat arayla yemek saatini kaçırmışım. Sabaha kadar çocuğumla birlikte bir şey yiyemedik.”

Sığınma evinden kendi isteği ile çıkan Meltem, “Eve geçtiğimizde birkaç gün karanlıkta oturduk. Komşularıma ulaşabildiğimde onların aracılığıyla evime ekmek alabildim. Ama ulaşamadığımda cam, perde kapalı aç bir şekilde bekledik. Sürekli kaçmak zorunda kalıyorum. Çocuğum da benimle birlikte sürekli yer değiştirmek zorunda kaldığı için defalarca okul değiştirdi. Okula düzenli gidemedi. Sığınmaevine gittiğimde ne kadar kalacağımı sorduğumda, prosedürde belirtilen süre kadar kalabileceğimi söylüyorlar. ‘Biz senin can güvenliğini sağlamak için buraya getirdik’ diyorlar ama çıktığımda kiramı ödeyecekler mi? Ya da iş bulabilecek miyim? Sonrasında ne olacağı ile ilgili bir cevap vermiyorlar” dedi.

"Ekonomik ve hukuki destek güçlendirilmeli"

Son çare olarak karakola giderek tekrar şikayette bulunan Meltem’e polisler, “Korkma, yakında elektronik kelepçe takılır, ev hapsi cezası çıkar, sen de rahat edersin” diyerek güvence vermiş. Ancak Meltem, daha önce defalarca uzaklaştırma ve koruma kararlarını ihlal eden ve ölüm tehditlerine ara vermeden devam ederek suç işleyen fail hakkında hiçbir işlem yapılmadığını ve cezaların caydırıcı olmadığını söyledi. 

Fail tutuklanmadığı için ondan gizlenerek yaşamak zorunda kaldığını anlatan Meltem, “Ben kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyorum. İşe girdim, ev tuttum, yeniden bir düzen kurdum. Ama yasalar bizi değil, şiddet uygulayan erkekleri koruyor” ifadelerini kullandı. 

Meltem, kadın hakları örgütleri ve duyarlı tüm kesimlere çağrı yapıyor. “Yetkililer sadece ‘Bekleyin’ diyor. Oysa ben bekleyemem, çünkü öldürüleceğimden eminim. Soruyorum, bir kadının daha öldürülmesini mi bekliyorsunuz?​”

*Güvenlik gerekçesiyle ismi değiştirilmiştir.