Sinan Ateş davası: Sanıkların hastanede görüştürüldüğü iddia edildi
Sinan Ateş suikastı sanıklarından tutuklu MHP'li avukat Serdar Öktem ile sanık Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yıldırım'ın hastanede görüştürüldüğü iddia edildi.
Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturma sırasında tutuklu bulunan MHP’li avukat Serdar Öktem’in, dosyanın şüphelisi Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile aynı saatlerde, aynı hastanede bulundukları ortaya çıktı. Ateş ailesinin avukatları, bu görüşmenin, özel planlandığı iddiasıyla yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Avukatlar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yıldırım'ın arasında bulunduğu 22 kişi hakkında verdiği takipsizlik kararına yaptığı itiraza, hastane görüntülerini de ekledi. Görüntülerde, Öktem'in 4 Temmuz 2023 günü Etlik Şehir Hastanesi'ne kaldırılmasından yaklaşık 3 saat sonra Yıldırım’ın bu hastaneye gelerek Öktem'in bulunduğu alana girdiği, ayrıca Öktem'i hastaneye getiren infaz koruma memuru ile hastane bahçesinde konuştuğu anlar yer alıyor. Görüntülerin ortaya çıkmasına tepki gösteren Ayşe Ateş, "Biz yine iddia ediyoruz ki Serdar Öktem bu siyasi cinayetin kilit ismidir ve konuşmasından en çok korkulan şahıstır. Şu anda yargıda yürütülen bütün çalışma, tutuksuz yargılanan bu şahsı beraat ettirmek üzerinedir. Telefonundaki bilgilere 2 yıldır erişilememesinin sebebi de budur" dedi.
Dava süreci
Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara’da öldürülmesine ilişkin davalar sürüyor. Sinan Ateş’in ölümüne ilişkin tetikçi ve azmettiricilerin de arasında bulunduğu davada 22 sanıklı davada karar çıkarken, telefon şifresini mahkeme huzurunda vermediği için inceleme yapılamaması nedeniyle bu davadan dosyaları ayrılan MHP’li avukat Serdar Öktem ve eski emniyet amiri Mustafa Ensar Aykal’ın yargılanmasına ise 6 Şubat günü başlanmıştı.
Takipsizlik kararı verilmişti
Aralarında eski MHP milletvekili Olcay Kılavuz ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın da bulunduğu 22 kişi hakkında ise "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye azmettirme" suçlarından yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verilmişti. Takipsizlik kararına, Sinan Ateş ailesinin avukatları itiraz etti.
Kalp spazmı geçirdiği gerekçesiyle hastaneye götürülmüştü
İtirazda, Sinan Ateş suikastından sonra tutuklanan sanık Serdar Öktem’in, tutuklu olduğu dönem içerisinde 4 Temmuz 2023’te "kalp spazmı" geçirdiği gerekçesiyle Etlik Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığı gün aynı hastaneye Ahmet Yiğit Yıldırım’ın geldiği görüntüler yer aldı.
ANKA Haber Ajansı'nın edindiği görüntülerde, 4 Temmuz 2023’te saat 15.46’da Öktem’in hastaneye görevli memurlarla girdiği, muayene noktası olan ‘sarı alan’a götürüldüğü görülürken, soruşturmanın şüphelilerinden Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da yanında bulunan bir kişiyle saat 18.28’de hastaneye giriş yaptığı, Öktem’in bulunduğu noktaya doğru gittiği tespit edildi. Görüntülerde, şüpheli Yıldırım’ın, saat 20.34’te, yanındaki kişilerle hastane bahçesinde beklediği, Öktem'i cezaevinden getiren infaz koruma memurlarından biri ile konuştuğu da tespit edildi.
Avukatlar itiraz etti
Ateş ailesinin avukatları, itiraz dilekçesinde, Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 22 sanık hakkındaki takipsizlik kararının kaldırılmasını, iddianame düzenlenerek şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını talep etti. İtiraz dilekçesinde, hastanedeki bu görüntüler de delil olarak sunuldu.
Dilekçede, "Tutuklu olduğu dönemde 4 Temmuz 2023’te kalp spazmı teşhisi ile öncelikle cezaevinde revire kaldırılan sanık Serdar Öktem, bir süre sonra Etlik Şehir Hastanesine sevk edilmiştir. Sarı alanda müşahede altına alınan Serdar Öktem'i, kısa süre sonra Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile birlikte üst yönetimden isimlerin de bulunduğu kalabalık bir heyet ziyaret etmiştir. Sanık Serdar Öktem ile görüşen şüpheli Ahmet Yiğit Yıldırım arasındaki konuşmaların içeriğini ise tahmin etmek zor olmayıp, susması ve kısa sürede tahliyesinin yapılacağı vaat edildiği ve telkinlerde bulunulduğu açık bir şekilde ortadadır” denildi.
Bilgi verenler hakkında suç duyurusu
İtirazda, o dönemde dosya üzerinde gizlilik kararı bulunduğuna dikkat çekilerek, Yıldırım’ın, Öktem’in hastaneye kaldırıldığı bilgisine nasıl ulaşıldığı soruldu. Dilekçede, "Serdar Öktem'in Etlik Şehir Hastanesi’ne götürüldüğü bilgisini veren, hastaneye götürürken kendisine eşlik eden personeller ile cezaevinden çıkışını sağlayan yetkililer, hastanede kendilerine bilgi veren ve yine hastane bahçesinde bilgi verdiği görüntülere yansıyan infaz koruma memuru dahil, bu olaya iştiraki olan herkes hakkında suç duyurusunda bulunulacak ve haklarında hem adli hem de idari soruşturmaya başlatılması için gerekli hukuki müracaatlar yapılacaktır. Ortada bir hastalık durumu mu vardır, yoksa Serdar Öktem’in kalp spazmı geçirdiği ‘bahane’ edilerek cezaevinden hastaneye sevk edildiği ve bu sayede tutukluyken görüşmesi mümkün olmayan bu isimlerle görüşmesine olanak mı sağlandığı hususu yapılacak başvurular neticesinde umarız ki bir ihtimal netlik kazanacaktır" ifadelerine yer verildi.
"Bu şahısların ifadelerine dahi başvurulmadı"
Ayrıca yapılan itirazda, MHP'li pek çok ismin ifadelerinin dahi alınmamasına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
"Sanık Tolgahan Demirbaş'ın yanında yakalandığı ve birçok tanık ile müştekilerin ifadelerinde eylemin failleri arasında olduğu beyan edilen Milliyetçi Hareket Partisi eski milletvekili Olcay Kılavuz, eylemin gerçekleştirilmesi emrini vererek olayın asıl azmettiricileri arasında bulunan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı gibi kişilerin ifadeleri dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu kişilerin ortak noktaları ise aynı camiada yer alan siyasi kişiler olmalarıdır. Anlamlandırmakta zorlandığımız husus; ortada organize şekilde işlenmiş bir suikast olmasına ve bu cinayetin şüphelilerinin isimlerinin dosya içerisine girmiş, haklarında defaten ihbarda bulunulmuş olmasına rağmen, bu şahısların ifadelerine dahi başvurulmamasının altında yatan temel saik ve bunun gerekçesinin ne olduğudur. Kanıtlamak zor olsa, siyasi isimlere dokunsa dahi yetkili makamların, buna rağmen tüm gerçekleri ortaya çıkarmaları ve dava koşullarının tamamını değerlendirerek karar vermeleri gerekir. En azından çağdaş ülkelerde bu şekilde olduğunu görüp bilmekteyiz."
Ayşe Ateş: Konuşmasından en çok korkulan şahıstır
Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından duruma tepki gösteren Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, X hesabından şunları paylaştı: "Gözaltına alındığında hafızasını kaybeden Serdar Öktem, tutuklandıktan sonra kalp spazmı geçiriyor. Kaldırıldığı hastaneye 'tesadüfen!' Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım geliyor ve sonrası haber metninde yazıyor. Biz yine iddia ediyoruz ki Serdar Öktem bu siyasi cinayetin kilit ismidir ve konuşmasından en çok korkulan şahıstır. Şu anda yargıda yürütülen bütün çalışma, tutuksuz yargılanan bu şahsı beraat ettirmek üzerinedir. Telefonundaki bilgilere 2 yıldır erişilememesinin sebebi de budur. Bir sızma suç örgütü; hukuku ayaklar altına almış, adalet ayağa kalkmasın diye de tepesinden bastırıyor. Elbet bir gün gelecek ve adalet iyi insanların omuzlarında göklere yükselecektir. Buna inancımız tam." (ANKA)
Evrensel'i Takip Et