3 ayda 58 gazeteciye gözaltı, 11 tutuklama
Expression Interrupted'ın 2024 yılı 4. çeyrek raporuna göre; gazetecilere 25 yeni dava açıldı, 58 gazeteci, gözaltına alındı, 11 gazeteci tutuklandı.
![3 ayda 58 gazeteciye gözaltı, 11 tutuklama](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/235638.jpg)
Fotoğraf: MA
Punto24 Bağımsız Gazetecilik Derneği (P24) bünyesinde çalışmalarını sürdürmekte olan Expression Interrupted platformunun 2024 yılının 4. çeyreğine dair hazırladığı “İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi” yayımlandı. 2024’ün son çeyreğinde 102 ayrı davada 181 gazeteci yargılandı. Toplamda 18 gazeteciye 24 yıl, 11 ay, 16 gün hapis cezası ve 19.860 TL adli para cezası verildi. Gazetecilere 25 yeni dava açıldı, 58 gazeteci gözaltına alındı, 11 gazeteci tutuklandı.
Expression Interrupted platformu tarafından hazırlanan “İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi” raporlarının 12’ncisi yayımlandı. Dava takip çalışmaları ve açık kaynak araştırması sonucunda elde edilen veriler ışığında hazırlanan rapor, 2024 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarını kapsıyor.
Gerileme sert müdahalelerle devam etti
Rapordaki bulgulara göre; Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü alanında yıllardır yaşanan gerilemenin 2024 yılının son çeyreğinde sert müdahalelerle devam ettiğini gösterdi.
Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeleri takip eden gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın 19 Aralık’ta öldürülmesi ve meslektaşlarının öldürülmesini protesto eden onlarca gazetecinin gözaltına alınıp aralarından 7 medya mensubunun tutuklanması bu rapor döneminde basın özgürlüğüne yönelik en sert müdahaleler arasında kayda geçti.
Ekim, Kasım ve Aralık aylarında en az 58 gazeteci ve medya çalışanı, yaptıkları haberler veya sosyal medya paylaşımları sebebiyle açılan soruşturmalar/davalar kapsamında veya haber takibi/protesto eylemi sırasında en az bir kez gözaltına alındı. Bu rakam, İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi raporlarında bugüne dek bir çeyrekte kayıtlara geçen en yüksek gözaltı sayısı oldu.
Aynı dönemde 44 gazeteci hakkında en az bir soruşturma açıldığı veya devam eden soruşturmalar olduğu ve 21 gazeteci ile beş medya kuruluşu hakkında toplam 25 yeni dava açıldığı kayıtlara geçti. Bu bulgular, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik baskının giderek yoğunlaşmakta olduğunun göstergesi oldu.
Cezaevindeki gazeteci sayısı da son çeyrekte yeni tutuklamalarla artışa geçti. Rapora konu dönemde 11 gazeteci, haklarında açılan soruşturmalar kapsamında tutuklandı. Üç gazeteci cezaevinden tahliye oldu. Bu gelişmeler sonucunda, 1 Ekim 2024 itibarıyla 26 olan cezaevindeki gazeteci sayısı, 31 Aralık 2024 itibarıyla 34 olarak kayıtlara geçti.
181 gazeteci 102 dava
Rapor döneminde bir yandan gazetecilere mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek yeni soruşturma ve davalar açılırken, daha önceki dönemlerde açılmış davaların görülmesine de devam edildi.
Üç aylık dönemde toplamda 181 gazeteci ve bir gazete hakkında açılmış 102 dava görüldü. Görülen 102 davanın 11’i, gazetecilere bu dönemde veya daha önce açılmış yeni davalardı.
Bu dönemde ilk derece mahkemeleri 27 davayı karara bağladı. Sonuçlanan davaların 11’inde 18 gazeteci toplamda 24 yıl, 11 ay, 16 gün hapis cezası ile 19.860 TL adli para cezası ödemeye mahkûm edildi.
En çok ‘örgüt propagandası’ suçlamasıyla yargılandı
Bu dönemde gazeteci davalarında en sık kullanılan suçlamalar “terör örgütü propagandası yapmak” ve “örgüt üyeliği” suçlamaları oldu. Gazeteciler toplam 24 ayrı davada “terör örgütü propagandası yapmak” (TMK 7/2), 20 ayrı davada ise “terör örgütüne üye olmak” (TCK 314/2) suçlamasıyla yargılandı. Üçüncü sırada 18 ayrı davada kullanılan “hakaret/kamu görevlisine hakaret” (TCK 125) suçlaması yer alırken gazeteciler 13 davada ise “Cumhurbaşkanına hakaret” (TCK 299) ile suçlandı.
Gazetecilere tehdit, şiddet, saldırı; faillere cezasızlık
Türkiye’de basına yönelik baskıların bir diğer ayağını oluşturan engelleme, polis şiddeti, saldırı, tehdit ve hedef gösterme vakaları da yılın son çeyreğinde hız kesmedi. Bu dönemde gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik en az 20 saldırı, engelleme, şiddet içeren polis müdahalesi, tehdit veya hedef gösterme vakası kayıtlara geçti.
Gazetecilerin ve medya kuruluşlarının maruz kaldıkları ihlaller nedeniyle açılan davalar da rapor döneminde devam etti. Bu davaların beşinde karar çıktı. Sonuçlanan iki davada, gazetecilere yönelik saldırıların faili olarak yargılanan toplam üç sanıktan ikisinin beraatine, bir sanığa ise 4.800 TL adli para cezası verilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Bu kararlar, gazetecilere karşı işlenen suçlarda cezasızlık algısını büyütmeye devam etti.
Açık Radyo’ya lisans iptali,
Yeni Yaşam’a toplatma kararı
Rapor döneminde medya kuruluşlarına yönelik kısıtlama ve müdahaleler de devam etti. Açık Radyo’nun lisansının Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) kararıyla iptal edilmesi üzerine yayınının durdurulması, Yeni Yaşam gazetesinin Ekim ve Kasım aylarında yayınlanan farklı sayıları hakkında, haber içerikleri ve haber fotoğrafları gerekçe gösterilerek verilen toplatma kararları, Mezopotamya Ajansı’nın (MA) internet sitesine erişimin “millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle engellenmesi, aralarında gazeteciler ve haber sitelerinin hesaplarının da bulunduğu en az 119 sosyal medya hesabına erişimin “FETÖ propagandası” iddiasıyla engellenmesi, ve Ankara’daki TUSAŞ tesislerine yönelik saldırının ardından sosyal medya platformları X, Instagram, Facebook, YouTube ve TikTok’a erişimin kısıtlanması, bu rapor döneminde kayıtlara geçen önemli müdahaleler arasında yer aldı.
RTÜK yayıncılara 31 milyon TL ceza kesti
Yılın son üç ayında RTÜK de medya kuruluşları üzerinde finansal baskı unsuru olmayı sürdürdü. Üst Kurul, çoğunluğu muhalif çizgide olan yayın kuruluşlarına haber ve tartışma programlarında kullanılan bazı ifadelerin ve 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinde sıralanan “yayın ilkelerini ihlal ettiği” gerekçesiyle toplamda 31.459.795 TL tutarında idari para cezası kesti.
‘Etki ajanlığı’ kanun teklifi gündemden düşmüyor
Hükümet, basın ve ifade özgürlüğü üzerinde yeni bir baskı aracı olarak kullanılacağı endişesiyle karşı çıkılan “etki ajanlığı” kanun teklifini bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisine sundu. Basın meslek örgütleri ve muhalefet partilerinin itirazları sonucunda daha önce 9. Yargı Paketi kapsamından çıkarılan teklifin yeni metninde “yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işlemek” şeklinde yer verilen suç tanımı, içerdiği muğlak ve geniş yorumlanabilecek ifadeler sebebiyle ifade özgürlüğüne yönelik ağır ihlallere yol açacağı endişeleriyle eleştirilerin odağında yer almaya devam etti. Her ne kadar kanun teklifi 13 Kasım’da geri çekildiyse de AKP milletvekilleri, düzenlemeye itiraz eden muhalefet partileri ile yeniden görüşüleceğini, çözüm önerisi getirilmediği takdirde teklifin mevcut haliyle yeniden Meclise sunulacağını ifade etti. (Medya Servisi)
Evrensel'i Takip Et