Sermaye tarihsel kâr etti, işçi sömürüsü had safhaya ulaştı: Gebze Chinatool'da 130'u kadın 183 işçi grevde
Kocaeli Gebze’de Chinatool Otomotiv’de işçiler patronun düşük zam dayatmasına karşı grevde
İLGİLİ HABERLER
![Çayırhan işçileri özelleştirmeye karşı Ankara yolunda](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284151.jpg)
Çayırhan işçileri özelleştirmeye karşı Ankara yolunda
![Antep’te dört fabrika daha direnişe geçti: Özkaplan Halı işçileri kazandı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284161.jpg)
Antep’te dört fabrika daha direnişe geçti: Özkaplan Halı işçileri kazandı
Chinatool (CT) Otomotiv'de işçiler patronun düşük zam dayatmasına karşı greve çıktı. 130'u kadın 183 işçinin çalıştığı CT Otomotiv'de patron ile Birleşik Metal-İş arasında yapılan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamamasının ardından işçiler bu sabah greve çıktı.
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren ve otomotiv parçaları üreten fabrikada İngiliz sermayeli patronun TİS görüşmelerinde ilk etapta yüzde 20 oranında zam teklif ettiğini ve grev kararının ardından bu oranı yüzde 25'e yükselttiğini aktaran işçiler, teklifin insanca yaşayacak bir orandan uzak olduğunu dile getirdi.
"İşçiyiz haklıyız kazanacağız", "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Direne direne kazanacağız" ve "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganlarının atıldığı grev açıklamasına Kaynak Tekniği'nde (Lincoln Electric) 11 gündür, Green Transfo'da ise 48 gündür grevlerini sürdüren Birleşik Metal-İş üyesi grevci işçilerin yanı sıra Birleşik Metal-İş İstanbul ve Gebze 2 No'lu Şube, Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, 27. Dönem HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, EMEP, TİP, TKP, TÖP, DİP, UİD-DER, HKP, Nakliyat-İş ve Eğitim-İş üye ve yöneticileri de destek verdi.
‘Sefalet ücretini, yoksulluğu kabul etmiyoruz’
Birleşik Metal-İş Gebze 1 No'lu Şube Başkanı Selçuk Çifçi, "Orta Vadeli Programla, Kur Korumalı Mevduatla, bizim verdiğimiz vergilerle patronlar zenginleşirken bir taraftan da bizimle alakası olmayan, bizim sebep olmadığımız bir krizin faturasını biz işçilere kesmeye çalışıyorlar. Biz de bugün burada, bize dayatılan bu sefalet ücretlerini, yoksulluğu kabul etmemek üzere greve çıkıyoruz" dedi.
‘Mücadelemizi yükseltiyoruz’
Grev pankartının fabrikaya asılmasından hemen önce konuşan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, "Nasıl ki bugün emeğimiz için mücadele ederken grevimizi halaylar eşliğinde ilan ettik, grevimiz bittiğinde de yine halaylar çekecek, davul zurnayla toplu iş sözleşmemizi kutlayacacağız" dedi. Türkiye'de işçi ve emekçilerin yüksek enflasyon ve sürekli düşen alım gücü nedeniyle çok zor günlerden geçtiğine dikkat çeken Atar, "Biz Birleşik Metal-İş Sendikası olarak üyelerimizden ve sınıf dostlarımızın dayanışmasından aldığımız güçle gözümüzü budaktan esirgemeden haklarımızı almak için ve bu ülkede insanca yaşayabileceğimiz koşulları, güvenli ve huzurlu çalışma ortamını oluşturabilmek için mücadele ediyoruz. Hem işçilerin anayasal haklarını savunan hem de ekonomik ve demokratik haklarını geliştiren grevlerimizi tarihi kazanımlarla sonuçlandırdık. Şimdi yeni grevlerle mücadelemizi yükselterek sürdürüyoruz" dedi.
‘Ülke neden bu hale geldi?’
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunlara değinen Atar, "TİS'leri olabildiğince iyi haklarla, iyi koşullarda bağıtlamış olsak dahi, yerli ve yabancı sermayenin dayatmaları sonucu siyasi iktidarın ortaya koyduğu ekonomik program bizleri hızla yoksullaştırdı ve reel ücretlerimizin düşmesine sebep oldu. Türkiye'de son dönemde sermaye tarihsel karlar etti, işçi sömürüsü had safhaya ulaştı. Bu ülkenin ekonomisini neredeyse iflas edecek noktaya getirdiler, bunu ülkeyi yönetenlerle birlikte yaptılar. Bir de diyorlar ki, 'Herkes fedakârlık yapacak.' Bugünkü ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalınmasına bu ülke neden geldi?" diye sordu.
‘Bu mücadele hepimizin’
Son olarak muhalefetin ve gazetecilerin üzerindeki baskılara vugu yapan Atar, "Emekçilerin sesi soluğu olmaya çalışan muhalif kesimleri, basın kuruluşlarını, gazeteleri, televizyonları baskı altına alarak, gözaltına alarak, tutuklayarak işçi sınıfının soluğunu kesmeye çalışıyorlar. Bizler de emeğin, demokrasinin ve işçi sınıfının sesi soluğu olan basın emekçilerine her yerde sahip çıkmak zorundayız. Çünkü bu mücadele hepimizin ortak mücadelesidir. Demokrasi başta işçi sınıfı olmak üzere en çok emekçilere gereklidir. Demokrasi bizim ekmeğimizdir, bu ülkede özgürlük ve demokrasi olmadığı müddetçe sendikalaşma hakkımızı da kullanamayız, grev de yapamayız ve milli gelirden alacağımız pay daha iyi bir noktaya gelmez" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından fabrika duvarına "Bu işyerinde grev var" pankartı asıldı, grev gözcülerine önlükleri giydirildi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et