Askon Demirçelik’ten Kartalkaya’ya sürdürülebilirlik yalanı
"Bu dillere pelesenk olan, şirketlerin reklam aracı haline gelmiş bu sertifikalar, listeler nasıl oluyor ?"

Fotoğraf: Evrensel
Denizli'den bir sosyal uygunluk uzmanı
Son beş yılda iş dünyasının sektör fark etmeksizin diline pelesenk ettiği bir kavram var; Sürdürülebilirlik. Temel olarak şirketler sosyal, çevresel ve yönetişim uygulamalarını bu kavramla tanımlıyor. 2000’li yılların başlarında Greenpeace in kamuoyunda ses getiren eylemlerinden sonra koca koca dünya devi markalar; talan ettikleri doğal kaynakları, kirlettiği suyu hatta okyanusu, griye boyadığı gökyüzünü bir nebze olsun az harap etmek için bazı adımlar atmak durumunda kaldı ve buna çevresel sürdürülebilirlik adını koydu.
Birde bu sürdürülebilirliğin sosyal uygunluk boyutu var. Yine dünya devi kapitalist markalar Rana Plaza’ya dayanan işçi sömürüsünü aklamak için sosyal uygunluk sertifikaları ile varlıklarını devam ettirme peşindeler. Türkiye’de gıdadan, turizme, tekstilden demir çelik sektörüne her iş kolunda sosyal uygunluk sertifikaları parayla satılır halde. İş güvenliği, işçi sağlığı, bina güvenliği, yangın önleme ve söndürme önemleri, çalışan hakları, örgütlenme özgürlüğü, ayrımcılığın önlenmesi gibi pek çok başlığı kâğıt üstünde inceleyenler belki de hiç görmedikleri iş yerlerine sertifika dağıtıyorlar.
Yaklaşık iki hafta önce Bolu Kartalkaya’da 78 kişi hayatını kaybettiği Sürdürülebilir Turizm Belgeli lüks otelde çıkan yangın sonrasında herkes suçu birbirine atmak için yarışa girdi. Bakan sorumlu kurumu söyleyebilmek için on gün süre istedi. Belediye başkanı canlı yayında bir çırpıda yönetmelik isimleri okudu. Haber kanallarında otelin sahip olduğu sosyal uygunluk sertifikaları okundu.
Tam da aynı tarihlerde 2022 yılında ‘En Mutlu İş Yeri’ sertifikası alan, mutlu iş yerleri listesinde ilk sıralara giren Askon Demir Çelik’te Türk Metal’e üye olup sendikal yetkiyi alacak sayıya ulaşan işçilerden 50 ye yakını işten atıldı.
Bu dillere pelesenk olan, şirketlerin reklam aracı haline gelmiş bu sertifikalar, listeler nasıl oluyor biraz bahsetmek isterim. 2022 yılında mutlu iş yeri sertifikası almak isteyen 300 çalışanı olan bir işyerinin; paket içeriğine göre (çalışan yorumlarını görüntüleyebilme, departman bazlı rapor vb) 1500 ila 14000 euro arasında bir ödeme yapması yeterliydi. Sonrasında insan kaynakları birimi işçilerin tek başına doldurması gereken anketleri kendi kendine doldurur, yıl sonunda yapılacak lansmanda havalı sahnede sertifikasını alır.
Anayasal haklarını kullanan işçilerini işten atan, primlerini kesen, ikramiyelerine göz diken, hatta tuvaletlerini kapatan Askon Demir Çelik mutlu iş yeri olmayı nasıl başarmış? Geçtiğimiz kasım ayında Türkiye Kalite Derneği’nden ‘2024 Yılı Ege Bölgesi Üstün Performans Ödülü’ alan Askon patronu çeşitli derneklerde, sanayi odasında yöneticiliklerinden bahsedip işçileri ‘İş bulamazsınız, sırtınızda kara leke olarak kalır’ diye tehdit ediyor.
Sözün özü işçilere ve iş güvenliğine yapılacak yatırımı masraf gören patronlar, ‘En mutlu iş yeri’ vb reklam kampanyalarına 10 binlerce euro bütçe ayırabiliyor. Öncelenen işçilerin sağlığı ve mutluluğu değil daha fazla kâr ve sürdürülebilir sömürü ile patronun mutluluğu oluyor.
Evrensel'i Takip Et