11 Şubat 2025 12:16
/
Güncelleme: 14:24

‘Sokak hayvanlarını toplayın’ yazısına tepki: Karar politiktir, belediyelere aba altından sopa göstermektir

Tarım ve Orman Bakanlığının valiliklere gönderdiği "sokak hayvanları toplansın" yazısına dair konuşan Avukat Kübra Oktay; kararın politik olduğunu, bu şartlarda toplamanın soykırım olacağını söyledi.

‘Sokak hayvanlarını toplayın’ yazısına tepki: Karar politiktir, belediyelere aba altından sopa göstermektir

Fotoğraf: Gözde Tüzer/Evrensel

Gözde Tüzer
gozdetuzer@gmail.com

Tarım ve Orman Bakanlığı, 10 Şubat’ta 81 il valiliğine sokak hayvanlarıyla ilgili bir yazı gönderdi. Yazıda sahipsiz sokak hayvanlarının hemen toplamaları gerektiği ve belediyelere “hayvan bakımevlerini kurmak ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmek için” 2028’e kadar tanınan sürenin mevzuata aykırı olduğu iddia edildi. Sokak hayvanları toplamayan belediyelere hayvan başına 71 bin 965 TL idari para cezası uygulanması gerektiği aktarıldı.

İzmir Barosu Hayvan Hakları Merkezinden Avukat Kübra Oktay; hayvan haklarının “sözde” korunmasına dair çıkan bütün yasaların, son 7527 sayılı kanun ve yönetmeliğin ve gönderilen talimatların hatta bundan sonra görülebilecek ırk temelli yasaklamaların “politik” olduğunu söyledi. Gazetemize konuşan İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Barış Karlı ise belediyeler üzerine baskı kurulmaya çalışıldığını aktardı.

AYM ve idari yargıdan karar bekleniyor

Avukat Kübra Oktay; bu denli ağır bir fiilin mutlaka uygulanmaması gerektiğini, yasanın sağlıklı bir yasa olmadığını, bilimsel doğrularla etik doğrularla hazırlanmadığını belirterek “Bakanlığın gönderdiği yazı belediyelere aba altından sopa göstermektir. Belediyelerden duruş bekliyoruz. Belediyeler ‘kapasitemiz yok, toplayamıyoruz’ diyebilir” ifadelerini kullandı.  

Kanun ve yönetmeliklerin hukuk norm hiyerarşisine aykırı şekilde genelgelerle yapılan uygulamalar olabileceği uyarısında bulunan Oktay “Politik olarak; hayvanların kesinlikle sokaklarda olmaması gerektiğini düşünen bir ‘örgüt’ var. Bakanlığın gönderdiği bu talimat da hukuka aykırı. İçerik olarak fiili ve hukuki imkansızlık var. Yargıya yansıtılmış bir karar var. Yönetmeliğe dair hem Anayasa Mahkemesinde şu anda bir karar bekleniyor hem idari yargıda kararlar bekleniyor. Anayasa Mahkemesi ‘yürütmeyi durdurma’ vermedi ama idari yargının da ‘yürütme durma’ vermemesi; adli idari yargının, kurumların, siyasi bağımlılıklarını zaten gözler önüne sermektedir” dedi.  

‘Kanunu 2028’e kadar kendileri uzattı’

Gönderilen yazıda “…hayvanların 2028’e kadar toplanmaması mevzuata göre aykırılık teşkil etmektedir” ibaresine de değinen Oktay “Şu aşamada dava yollarına başvurulduğunu bildikleri halde bu talimatı göndermeleri ‘öldürün, bir metrekarelere tıkın’ demektir. Kanun 2028’e kadar uzatılmıştır. Üstelik kendileri kendi elleriyle tarihi uzatmıştır. ‘2028’e kadar kapasitesi olmayan hiçbir belediye toplayamaz’ deniyor. Çoğu barınak kapasitesi bu yasaya uyarlı değil. O zaman sizin mevzuatlarınızda hayvanların 16 metrekarelerde ve asgari şartlarda yaşamaları gerektiği gönünde. Ama 16 metrekareyi sağlayabilecek şartlar yok” ifadelerini kullandı.

‘Soykırım yasasıdır, kabul etmiyoruz’

Kanunun bilimsel verilerle çıkarılmadığını hatırlatan Avukat Oktay şöyle devam etti: “Bu tüm hayvanlar için bir soykırım yasasıdır ve soykırım uygulamalarıdır. Öldürmenin meşrulaştırıldığı bir yasayı vatandaşın kabul etmesi mümkün değildir. Hem merhametten yoksun hem de ahlaktan yoksun vatandaşlar istediklerini görüyoruz. Kamu kurumlarının kendi vazifelerini, mevzuatlara göre denetimlerini yapmadığını, yapmaktan bilerek ve isteyerek imtina ettiğini görüyoruz. Irk temelli yasaklar koyarak, yasaklı ırklar denilerek, davranışları, sosyalleşme, büyüme alanları, sahiplerinin hiç irdelenmemesi ve bununla alakalı hiçbir çaba gösterilmediğini görüyoruz. Vatandaş gözünde de bütün kamu kurumlarının güvenilirliği yerle yeksan olmuştur.  Bu şartlarda toplatmak bir öldürmedir. Bu şekilde kabulünü biz kabul etmiyoruz ve hiçbir canımızı da toplatmayacağız. Bununla alakalı da var gücümüzle savaşacağız ve herkesin de savaşması gerekli. Elbet dönecek çünkü bu yasa.”

‘Belediyeler üzerinde baskı kurulmaya çalışılıyor’

Avukat Barış Karlı ise; kanunun 14. Maddesinde bakım evine alınan köpeğin alındığı yere ya da bakım evi dışına bırakılmasının zaten yasaklandığını buna aykırı davranan belediyelere idari para cezası verildiğini söyleyerek “Yazının temel amacı, zaten var olan bir idari para cezasının 2025 tarihli ismini bildirmek. Bu cezalarda idari para cezaları her sene güncelleniyor” dedi.

Ancak gönderilen yazıda “2028 yılının beklenmesi mevzuata aykırılık teşkil etmektedir” ifadesiyle belediyeler üzerine baskı kurulmaya çalışıldığını söyledi.

‘Öldürme döngüsü kur deniyor'

Bin 300 civarında belediye olduğunu ve bunların 200-300 tanesinde bakımevi bulunduğunu, bunların da kapasitelerinin çok düşük olduğunu aktaran Avukat Karlı “Sen ısrarla belediyelere topla diyorsan şunu diyorsun aslında: ‘Sokakta köpeği al, yerim yok gerekçesiyle öldür, sonra yenisini getir, yenisini de öldür, böyle de toplayıp öldürme döngüsü kur.’ Aslında öldürme baskısı kuruluyor. Yeri olmayan belediye köpeği nereye alsın?​”

Anayasa Mahkemesi'ne yapılan iptal başvurusunun en temel gerekçelerinden birinin “geniş takdir yetkisi” olduğunu aktaran Barış Karlı “Hangi koşullarda hayvan toplanır, hangi koşullarda öldürülür bunların açık bir tanımı yok. Tamamen takdire bağlı, keyfe bağlı… Kamu görevlilerine keyfi uygulamalar yapma imkanı veren bir düzenleme yapılmış. Bu keyfi uygulamaları da; bakanlık, belediyeler üzerinde baskı kurarak hayata geçirmeye çalışıyor” dedi. Tarım Orman Bakanlığının 2004 yılından 2024 yılına kadar bakanlıklar için de hayvanlar konusunda en pasif bakanlık olduğunu belirten Karlı “Belediyelere bir kere ‘neden kısırlaştırmıyorsun, neden hayvanlarla ilgilenmiyorsun, neden bakım ev kurmuyorsun’ gibi bir soru sormadı. Ama şimdi, bu yeni kanun döneminde sürekli olarak ‘öldür, topla, yok et’ şeklinde ısrarlı talepleri var. Bakanlığın geldiği nokta çok rahatsız edici” ifadelerini kullandı. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et