11 Şubat 2025 13:22

MOTUS Lisansüstü Araştırmalar Grubu kuruldu | "Çünkü duranlar düşer"

Akademideki problemler, çalışma koşulları, bilim üretimi gibi konuları tartışan ODTÜ lisansüstü öğrencileri ile araştırma görevlilerinden oluşan MOTUS Lisansüstü Araştırmalar Grubu kuruldu.

MOTUS Lisansüstü Araştırmalar Grubu kuruldu | "Çünkü duranlar düşer"

Görsel: Evrensel

Defne Çelik

Ankara - Akademideki problemler, çalışma koşulları, bilim üretimi ve toplumun bilime erişimi gibi konuları tartışan ODTÜ'den lisansüstü öğrencileri ile araştırma görevlilerinden oluşan MOTUS Lisansüstü Araştırmalar Grubu kuruldu. Yaklaşık iki yıldır etkinlikler, okumalar ve çalışma grupları gibi aktivitelerde buluşan grup, biyolojik bilimlerden arkeolojiye, iktisattan fiziğe, matematikten tarihe pek çok alandan besleniyor.

Bilimlerin birbirlerinden net bir şekilde ayrıştırılmasının karşısında, farklı çalışma alanlarından lisansüstü öğrencileri olarak bir araya gelen grup, geçtiğimiz dönemlerde "Deprem ve Rant", "Medeni Kanun ve Kadın", "Üniversitelerin Dönüşümü ve Mücadele Olanakları", "Yeşil Dönüşüm" ve "Marksizm Okumaları" gibi pek çok etkinlik gerçekleştirmişti.

"Bilimi piyasanın gereksinimlerine göre biçimlendiren yapının duvarlarına çarpıyoruz"

 "Sermayenin bilgi üzerindeki tahakkümünü normalleştiren, bilimi piyasanın gereksinimlerine göre biçimlendiren bir yapının duvarlarına çarpıyoruz" diyen grubun manifestosu ise şöyle;

"Motus Lisansüstü Araştırmalar Grubu, ODTÜ Lisansüstü Öğrencilerinin ikinci yılına yaklaşan bilimsel faaliyet ve birikimlerinin hareketi yani Motus'tur. Durmayan ve durdurulamayan değişim içerisinde hareket, var olan her şeyle özdeştir. Her şey akar, hiçbir şey durmaz. Zamanımız ve bilimsel bilgi artık hiç olmadığı kadar hızlı akıyor. Hepimizin gözlerimiz ile şahit olduğu tüm nicel değişimler içerisinde çağrımız artık nitel değişimler içindir. Motus in fine velocior deyişinden ilhamla belki de hareket sona yaklaştıkça hızlanıyor. Bu son ki tüm bilim emekçilerinin, genç akademisyenlerin, lisansüstü öğrencilerinin ve her durumda bilgiyi tüketen değil, üreten; yalnızca gözlemleyen değil, dönüştüren bilinci zorunlu kılıyor. Çünkü yalnızca hareket etmeyenler, zincirlerini fark edemezler. Sermayenin bilgi üzerindeki tahakkümünü normalleştiren, bilimi piyasanın gereksinimlerine göre biçimlendiren bir yapının duvarlarına çarpıyoruz. Bu duvarların arasında akademi kapitalist üretim ilişkilerinin yarattığı bilgi tekellerini ve hiyerarşik yapıların dayattığı sınırları aşamamakta, hatta bu yapıları yeniden üretmektedir. Yalnızca kolektif üretime dayalı, toplumsal faydayı gözeten, disiplinlerarası ve eleştirel bir bilim pratiği, toplumsal bir ürün olan bilimsel bilgiyi nicel değişimlerden nitel değişimlere taşıyacaktır. Ve bu değişimlerin hareketinde yalnızca duranlar düşer!

Amacımız

Biz, genç akademisyenler, bilim emekçileri ve lisansüstü öğrencileri olarak; bilginin yalnızca sınıflara, laboratuvarlara ve akademik yayınlara sığamayacağının farkındayız. Öyle ki, tarihin akışını hızlandıran bilimsel bilgi, bu sınırları aştığında insanlık tarihinin büyük dönüm noktaları için kritik bir rol oynadı. Uzun erimli bu yolculuktan çıkardığımız dersler, bilimlerin tarihinin de savaş ve sömürü kadar mücadele deneyimleri ile dolu olduğunu gösteriyor. Bu noktada, bilimsel bilginin kimin yararına üretildiği sorusu daha da önem kazanıyor. Çünkü; tarih, bilimin kimi zaman iktidarların kimi zaman ise belirli sınıfların çıkarları doğrultusunda yönlendirildiği örneklerle dolu. Kuşkusuz, bilim insanlığın ihtiyaçları için seferber edildiğinde tarihteki büyük sıçrama anları yaşanmıştır. Bu nedenle, bilimi bir değişimin dinamosu olarak ele alıyoruz.

Dahası bilim; anlama ve yorumlama çabasının ötesine geçtiğinde, yani yalnızca var olanı açıklamakla yetinmediğinde dünyayı dönüştürme fikrine daha çok yaklaşmıştır. Bu nedenle; akademik dogmalara, iktidarın dayattığı sınırlamalara ve sansüre karşı çıkıyoruz. Bilimin tarafsızlığı fikrinin aksine; bilim, toplumun içinde filizlenir ve köklenir. Bilimin tarafsız olduğu iddiası, onu mevcut düzenin çıkarlarına hizmet eden bir araç haline getirmek için kullanılan bir yanılsamadır. Bizler, bilimin gerçeği açığa çıkarma ve toplumu dönüştürme gücüne inanıyoruz. 

Bilgi üretimi, bireysel rekabetin değil, ortak aklın ve kolektif çabanın ürünüdür. Bilim, ancak dayanışma ve kolektif üretimle gelişebilir. Akademik dünyadaki bireyciliğe ve rekabetçi sistemlere karşı durarak, bilimi dayanışma içinde üretmeyi ve paylaşmayı savunuyoruz. 

Neler Yapacağız?

Bizler, bilim emekçilerinin yalnızca gözlemleyen değil, dönüştüren bir bilinçle hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Motus, akademinin duvarlarına çarpan fikirleri özgür bırakmak, bilginin tekelleşmesine karşı kolektif üretimi savunmak için var. Bu yüzden, tartışacak, düşünecek, üretecek ve harekete geçeceğiz. Bilim yalnızca akademik kütüphanelerde saklanacak, dergilerde sınırlı kalacak bir ayrıcalık değildir. Bizler emekçi sınıfların içinden gelen, emeğiyle var olan genç akademisyenler ve lisansüstü öğrencileri olarak bilginin, sermayenin hizmetine sunulmasına, bilimi üretenlerin ise güvencesiz çalışmaya mahkûm edilmesine karşı çıkıyoruz. Akademi duvarlarının arasına hapsedilen bilimi topluma taşımak, onun gerçek sahipleriyle buluşmasını sağlamak için buradayız.

Sözü olan herkes için alan açıyor, yeni tartışmaların fitilini ateşliyoruz. Panellerle, atölyelerle, çalışma ve okuma gruplarıyla eleştirel düşüncenin sınırlarını genişletiyoruz. Çünkü biliyoruz ki fikirler yalnızca paylaşıldığında güçlenir.

Motus, yalnızca bir grup değil, bir hareket. Kendi sınırlarını aşan, akademinin ötesine taşan, bilimsel bilginin toplumsal dönüşümle buluştuğu bir alan. Çünkü bilgi yalnızca tüketmek için değil, değiştirmek içindir."

Evrensel'i Takip Et