Diyarbakırlı işçiler sürece ilişkin temkinli, iktidardan umutsuz
Ekim ayından bu yana yoğunlaşan Kürt sorununa ilişkin ‘yeni süreç’ ve görüşmelere ilişkin Diyarbakırlı işçiler temkinli ve umutsuz: “Güven bırakmamışlar, inanmıyoruz. Bir şekilde bozarlar.”

Fotoğraf: DEM Parti
Elif Ekin Saltıkekin
saltik@gmail.com
Diyarbakır – MHP Lideri Bahçeli’nin DEM Partili’lerle el sıkışmasıyla başlayan ve 4 aydır süren Kürt sorunu ve çözümüne ilişkin tartışmalar sürüyor. İmralı heyetinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’la 2 kez görüşürken, 4 ayda DEM Parti de ‘barış’ adına bir dizi temasta bulundu. Öcalan’ın şubat ayı içinde vermesi beklenen mesajla süreci yeni bir noktaya taşıması beklenirken işçi ve emekçiler içerisinde de tartışmalar sürüyor.
"Bozdular, yine bozarlar"

Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Evrensel
Diyarbakır 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçiler de kendi aralarında bu konuyu tartışıyor. Bine yakın işçinin çalıştığı bir fabrikanın işçileriyle vardiya değişimi sırasında sohbet ediyoruz. İşçilerden biri daha sohbetin başında “Barış diye bir şey yok, bırakmazlar” diyor. “İnanmıyoruz, bir şekilde bozarlar” ifadelerini kullanan genç bir işçinin ardından orta yaşlardaki başka bir işçi de “Daha önce yaptıkları gibi yine bozarlar” düşüncesini dile getiriyor. Bir başka işçi de “Güven bırakmamışlar. Şimdi süreci Bahçeli yürütüyor ama o daha beter. Bizleri asıl ürküten de o. Madem çözüm diyorlar Rojava’yı niye bombalıyorlar? Niye Suriye’de sivilleri öldürüyorlar?” diye soruyor. “2015’te de aynı senaryo olmadı mı?” hatırlatmasını yapan bir işçi de “Masayı o zaman bozmadılar mı, yine bozarlar? Güven kalmamış. Ses kaydımızı da yayınla her şeyi yayınla, duysunlar?” diye konuştu.
"Bize büyüme yok"
Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya’nın çözüm süreci tartışmalarının ihracata ve sermayenin büyümesine olumlu yansıdığı sözlerini hatırlattığımız işçiler, sürecin kendilerine büyüme değil zam olarak yansıdığını dile getirdi. “Kirada oturan bir insan bu zamanda 22 bin lira ile nasıl geçinir?” diye soran işçiler, “Şu anda geçinebilmemiz için en az 40 bin lira ücret almamız lazım. Biz bunun çözümünü istiyoruz asıl. Diğeri zaten olmaz” diyor.
"Tencere kaynamıyor bunu da yazın"
“Sen şu anda bu şartlar altında Rojava’da, Afrin’de yaşamak ister miydin?” diye soran bir işçi oraların bombalanmasının aynı zamanda çözüm sürecinin bombalanması olduğunu belirterek süreci sorguluyor: “Hiçbir güvenimiz yok. Oradakilerin tepesinde uçak havalanıyor, bombalar yağıyor. Kürt halkının mücadelesi, direnişi olmasa daha çok insan ölür.” Konuştuğumuz işçiler sadece çözüm sürecini değil asgari ücreti, geçimi de konuşmak istiyor: “Tencere kaynamıyor. Asıl bunları yazmanız gerek. Doğal gaz, elektrik ne kadar geliyor. Enflasyon rakamlarını açıklıyorlar hep yalan. İnsanlar psikolojik olarak çökmüş. Kimse konuşmak da istemiyor artık. Savaşlar durmazsa herkesin hali kötü.”
"Çözüm olursa herkes rahatlar"
Kürt sorununda çözüm olsa tabii ki bunun hem ülkemiz hem de dünya için çok güzel olacağını belirten bir işçi “Ama bırakmıyorlar. Devlet içinde sürekli bozgunluk yapanlar var. Bir kişi istese iki kişi bozuyor. Çıkar, rant peşindeler. Çözüm olmadan barış olmaz. Önce çözüm olmalı. Kilit nokta da Öcalan’dır” diye düşünüyor. Bahçeli’nin durup dururken, ‘Öcalan çıksın Meclise gelsin’ der mi diye sorgulayan işçi “Demez ama çıkarları var. Birileri ona ‘Sen öne git, söyle biz arkadan yavaş yavaş gelelim’ diyor. Türkiye bugün bitmiş durumda ki bu adımı atıyorlar. Barış olsa ekonomi düzelir, her şey düzelir. Halk iş sahibi olacak… Halk şu an eziliyor ekonominin altında. Çözüm olursa herkes rahatlar” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et