“Türk futbolunda satılan tek şey, düşmanlık”
Futbolda artan şiddet olayları, rekabetin nefret üzerinden pazarlanmasını tartışmaya açıyor. Spor yazarı Sözmen, “En büyük motivasyon takımlara duyulan sevgiden çok, karşı takıma duyulan nefret” dedi.
![“Türk futbolunda satılan tek şey, düşmanlık”](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/284078.jpg)
Fotoğraf: ANKA
İLGİLİ HABERLER
![Vanspor otobüsüne taşlı saldırı: Üç kişi yaralandı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284049.jpg)
Vanspor otobüsüne taşlı saldırı: Üç kişi yaralandı
![U-17 futbolcusu, kırmızı kart gösteren hakemi bıçakladı](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/126388.jpg)
U-17 futbolcusu, kırmızı kart gösteren hakemi bıçakladı
![Düzce'de tekel büfesi sahibi arkadaşını, futbol tartışması nedeniyle öldürdü](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/255670.jpg)
Düzce'de tekel büfesi sahibi arkadaşını, futbol tartışması nedeniyle öldürdü
Merve Tur
mervetuur@gmail.com
Sporun, özellikle de futbolun, şiddetin meşrulaştırıldığı kurumlardan biri haline geldiğini belirten Evrensel Gazetesi Spor Yazarı Mithat Fabian Sözmen, “Şu an Türk futbolunda satılan tek şey, düşmanlık. Eğer bu düşmanlık olmasa, insanlar ligi izlemeyecek duruma gelecek” dedi.
Fotoğraf: ANKA
Son günlerde futbolda yaşanan şiddet olayları, sporun giderek daha tehlikeli bir alana dönüştüğünü gösteriyor. Düzce’de Galatasaray-Adana Demirspor maçı sırasında çıkan tartışmada bir kişi hayatını kaybetti. Elazığ’da Vanspor’un takım otobüsü taşlı saldırıya uğradı, üç kişi yaralandı. Kocaeli’nde ise bir U-17 maçında kırmızı kart gören futbolcu, hakemi bıçakladı.
Futbol ve şiddet: sahadan sokağa yayılan gerilim
Taraftar grupları arasındaki rekabetin düşmanlığa dönüşmesi, hakem kararlarının fiziksel saldırılarla karşılanması ve saha içindeki gerilimin saha dışına taşması, spordaki şiddetin toplumsal bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Sözmen, son dönemde yaşanan olayların farklı boyutları olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Olayların hepsi birbirinden farklı. Vanspor otobüsüne yapılan saldırı ırkçılıkla ilgili. Uzun süredir Kürt kulüplerine yönelik buna benzer saldırılar yaşanıyor. Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti ise daha çok fanatizm problemi. Ancak son yıllarda özellikle yöneticiler tarafından da körükleniyor.”
Sporun doğasına bakış açısının da şiddeti teşvik ettiğini belirten Sözmen, “Sportmenlik dediğimiz şey, insanlara şiddet üzerinden bir ifade alanı açıyor. Toplumun baskı altında olduğu, kendini şiddetle ifade ettiği ve bunun spor sahalarında kendine yer bulduğu bir dönemdeyiz” dedi.
Futbol, düşmanlık üzerinden pazarlanıyor
Türkiye’de futbol, sadece saha içi mücadele ile değil, kaos ve krizlerle de ilgi çekiyor. Süper Lig’de rekabetin saha içi performanstan çok, hakem kararları, yönetici açıklamaları ve medya üzerinden şekillendiğini vurgulayan Sözmen, bu durumun kasıtlı olarak sürdürüldüğünü ifade etti:
“Yöneticiler, kendi taraftar kitlelerini manipüle eden bir oyun oynuyor. Kazanamayanlar başarısızlıklarını örtmek için bahaneler üretiyor, kazananlar ise gelecekte kaybetme riskine karşı bu söylemi sürdürüyor. Süper Lig’de Galatasaray ve Fenerbahçe yöneticileri bu stratejiyi çok sık kullanıyor. Çünkü şampiyonluk yarışı sürdükçe, şaibe tartışmaları da reyting getiriyor.”
Futbolun kalite üzerinden değil, nefret ve düşmanlık üzerinden pazarlandığını vurgulayan Sözmen, “TFF de bu gerilimi kullanıyor. Türk futbolunda satılan tek şey düşmanlık. Burada adalet arayışı yok. Oyunun sahipleri zaten bu kulüpler. Taraftarlarına bir tiyatro sunuyorlar. Ancak bu tehlikeli bir oyun çünkü şiddete dönüşebiliyor” dedi.
Medya ve yöneticiler şiddeti körüklüyor
Hakem hatalarının sürekli gündemde tutulmasının da bilinçli bir tercih olduğunu söyleyen Sözmen, futbolcuların performansının ortalama bir hakemin performansından daha iyi olmadığına dikkat çekti:
Görsel: Midjourney/Fırat Turgut/Evrensel
“Hakem hataları dünyanın her yerinde var ama Türkiye’deki kadar büyük bir tartışma yaratmıyor. Çünkü bizde futbol, nefret ve düşmanlık üzerinden şekilleniyor. Yöneticiler, futbolu bu eksende pazarlıyor. Bir maçta milyonlarca aksiyon yaşanıyor ama yöneticiler istedikleri görüntüyü kesip biçerek kendi taraftarlarına sunuyor ve kamuoyunu yönlendiriyor.”
Bu kaotik ortamdan en çok faydalananların yöneticiler ve medya olduğunu belirten Sözmen, “Bu tartışmalar, takımlara olan ilgiyi artırıyor. Galatasaray ve Fenerbahçe tribünleri doluyor. Sosyal medyada etkileşim artıyor. En büyük motivasyon, takımlara duyulan sevgiden çok, karşı takıma duyulan nefret” dedi.
Türkiye’de futbolu yönetenlerin bu nefreti bilinçli olarak körüklediğini belirten Sözmen, “Çünkü futbolun kalitesi yok ve futbolu pazarlamak için ellerindeki en büyük malzeme bu. Taraftarlar da bu oyunun bir parçası oluyor. Yöneticiler başarısız olsa bile taraftarlar onlardan hesap sormuyor. Çünkü başarısızlığı düşmana bağlıyorlar” ifadelerini kullandı.
Bu sistemin değişmemesinin en büyük sebebinin taraftarların yöneticilerden hesap sormaması olduğunu söyleyen Sözmen, “Taraftarlar bunu sorgulamaya başlamadığı sürece, bu düzen devam edecek” dedi.
Evrensel'i Takip Et