DİSK Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi: Yoksulluğa ve adaletsizliğe karşı örgütlenme seferberliği
4 Şubat'ta toplanan DİSK Başkanlar kurulu 2025 yılında sendikal hak ve özgürlüklerden gelir ve vergide adalet taleplerine 2025 yol haritasını duyurdu.
![DİSK Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi: Yoksulluğa ve adaletsizliğe karşı örgütlenme seferberliği](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/271788.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
DİSK’e bağlı sendikaların başkanlarının ve genel merkez yönetiminin katılımıyla gerçekleşen 4 Şubat’ta gerçekleşen başkanlar kurulu toplantısının sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgede sendikal haklara yapılan baskılar ve derinleşen işsizlik ve yoksulluk karşısında, “bu tabloyu değiştirmenin yolu örgütlenmek, birliğimizi ve dayanışmamızı güçlendirmek ve mücadelemizi büyütmektir” mesajı verildi.
Bildirgede, “Türkiye'nin aylık resmi enflasyonu 140 ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek. Türkiye Zimbabve, Sudan, Güney Sudan, Arjantin ve Venezüella'dan sonra en yüksek 6. enflasyona sahip ülke. Türkiye'yi İran, Haiti, Nijerya ve Angola takip ediyor. İşçilerin, emekçilerin, emeklilerin, dar gelirlilerin gelirleri ise bile isteye enflasyona ezdiriliyor. Asgari ücret artışı resmi enflasyonun 14 puan altında belirlenirken, milyonlarca emeklinin geliri asgari ücrete bile erişemiyor. Açtığımız davalardaki mahkeme kararlarına uymayan, yargıya meydan okumaya devam ederek enflasyon verilerinin detaylarını şeffaf biçimde paylaşmayan TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyon karşısında dahi ekmeğimiz küçüldü. Ocak 2025'te, sadece bir aylık enflasyon nedeniyle işçi, memur ve emekliler toplamda en az 70 milyar liralık alım gücü kaybına uğradı. Kısacası 2024 yılında olduğu gibi yüksek enflasyon sermayenin kâr rekorları kırmasını sağlarken işçilerin ve emeklilerinin gelirlerinin erimesi anlamına geliyor.” İfadeleriyle 2025 yılının ekonomik iklimine dair verilere değinildi.
‘Muhalefet eden kim varsa hedef alınıyor’
“2025 yılında işçilere, emekçilere, emeklilere, dar gelirlilere daha fazla yoksulluk, daha fazla hayat pahalılığı ve daha fazla adaletsizlik vaat ediyor; tam da bu nedenle giderek daha baskıcı bir hal alıyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere toplumu susturmak, itirazları bastırmak, her türlü muhalefeti engellemek için tüm yollar deneniyor: Sendikalı olmak hala en yaygın işten çıkarma gerekçesi olmaya devam ederken, Anayasa ayaklar altına alınarak, Anayasa Mahkemesi kararları tanınmayarak grevler yasaklanıyor; siyasallaştırılmış yargı bir sopa olarak kullanılarak sendika yöneticilerinden gazetecilere, sanatçılardan siyasetçilere muhalefet eden kim varsa hedef alınıyor. Örgütlenme özgürlüğü, ifade özgürlüğünden seçme ve seçilme hakkına kadar tüm demokratik haklar sistematik biçimde tahrip ediliyor” denilen bildirgede DİSK’e bağlı sendikaların 2025 yılı hedefleri “Bu tablonun değişmesi şarttır ve bu tabloyu değiştirmenin yolu örgütlenmek, birliğimizi ve dayanışmamızı güçlendirmek ve mücadelemizi büyütmektir” şeklinde özetlendi.
‘Kurtulmanın yolu sendikalı olmaktır’
DİSK bildirgede, “Örgütlenme seferberliğimizi ülkenin dört bir yanına, tüm işkollarına yayacağız. Asgari ücretten, hepimizi asgaride eşitleyen bu cendereden kurtulmanın yolu sendikalı olmaktır; DİSK'li olmaktır. Türkiye'yi dünyanın ucuz emek cenneti haline getirme projesini durdurmanın yolu birlik olmaktır. Bu bilinçle sendikalarımız antidemokratik işkolu barajlarını birer birer yıkmaktadır. 2025 yılı kadını-erkeği, beyaz yakalısı-mavi yakalısı, tüm işkollarında çalışan ve asgari yaşamaya mahkûm edilmek istenen Türkiye'nin dört bir yanındaki sınıf kardeşlerimizle buluşacağımız bir yıl olmaya devam edecektir. Organize Sanayi Bölgelerinden mahallelere, işyerlerinden sokaklara her yer "Asgariye mahkûm olma, sendikalı ol" çağırısıyla örgütlenme alanımız olacaktır. Mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki tüm engellere, barajlara, baskılara, tutuklamalara rağmen yıllardır işyeri işyeri, meydan meydan, kent kent sürdürdüğümüz. "Gelirde Adalet, Vergide Adalet, Ülkede Adalet" mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz. Anayasa'yı ayaklar altına alarak grev yasaklamaya kalkanlara grev yaparak yanıt veren ve böylece ekmeğine, aşına olduğu kadar Anayasal düzene de sahip çıkan metal işçilerinin gösterdiği gibi ekmek, demokrasi ve adalet mücadelesinin asla birbirinden ayrılamaz olduğunu işçi sınıfının tamamına anlatmaya devam edeceğiz.” Şeklinde yol haritası çizildi.
Başkanlar kurulundan çıkan kararlar ise şöyle
- "Asgari yaşama mahkûm olma, sendikalı ol" çağrımızla başlatacağımız "DİSK Örgütlenme Seferberliği" doğrultusunda Türkiye'nin dört bir yanında DİSK Yönetim Kurulu'nun da katılacağı etkinliklerin ve faaliyetlerin planlanmasına;
- 1 Mayıs 2025 Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nü güçlü bir biçimde kutlamak için çalışmaların ivedilikle başlatılmasına; 1 Mayıs 2025'e giden sürecin birlik ve mücadele süreci olarak yol haritasının oluşturulmasına;
- Ayrımcılığa, eşitsizliğe, sömürüye karşı eşit işe eşit ücret için, kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için, görünmeyen emeğin görünür kılınması için, 8 Mart'ın resmî tatil olması için "kadın grevi" çalışmalarının başlatılmasına ve tüm emek-meslek örgütlerine, kadın örgütlerine çağrı yapılmasına;
- Vergide adalet için TBMM'ye verdiğimiz yasa tasarısının tüm vekillerin oybirliğiyle TBMM'den geçmesi için çalışmaların ve mücadelenin sürdürülmesine;
- Emeklilerin insanca yaşam ve emeklilikte adalet mücadelesine konfederasyon ve tüm sendikalar düzeyinde verilen desteğin artarak devam etmesine;
- Büyük endüstriyel işletmelerde yaşanan felaketler başta olmak üzere artan iş cinayetlerine karşı mücadelenin örgütlenmesine; bu kapsamda İliç maden faciasına dair başlayacak yargı sürecinin etkin bir biçimde takip edilmesine karar vermiştir. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et