İliç'in üzerinden bir yıl geçti: Zehir düzeni işlemeye devam ediyor
İliç faciasının sorumlularından SSR şirketi bir yıl önceki hisse değerlerine döndü. Çalık Holding ise SSR ile madencilik yapmaya devam ediyor. ÇED raporlarına onay veren Murat Kurum ise aklandı.
![İliç'in üzerinden bir yıl geçti: Zehir düzeni işlemeye devam ediyor](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/281399.jpg)
Fotoğraf: AFAD
Özlem Songül Abayoğlu
ozlemsongulabay@gmail.com
Cumhuriyet tarihinin en büyük çevre felaketlerinin başında gelen İliç maden faciasının üzerinden tam bir yıl geçti. Bu bir yıl içinde Mecliste bir araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon çalışmalarını tamamladığını söyledi ama aradan aylar geçmesine rağmen hala ortada bir rapor yok. Aynı zamanda facianın yaşandığı madenin sahibi olan Anagold şirketinin Kanadalı ortağı SSR Mining, yeniden altın çıkarmak için çalışmalara başladı.
Şirketin gözü hâlâ İliç’te
İliç’teki madenin, dünyadaki standardı 150 metre olmasına karşın 270 metreye ulaşan siyanürlü pasa dağı 13 Şubat 2024’te göçmüş, 9 işçi akan 10 milyon metreküp pasa yığını altında kalmış, Fırat Nehri’ne, yer altı sularına ve maden sahası çevresine siyanürle birlikte çok sayıda kimyasal madde karışmıştı. Felaketin ardından olay yerine giden Enerji Bakanı Alpaslan Bayraktar, pasa yığınının temizlenmesi için 400 bin kamyon gerektiğini vurgulamıştı. Felaketin ardından TMMOB başta olmak üzere meslek kuruluşları, bilim insanları ya da sendikaların olay yerine girmesine izin verilmedi. Ancak şirket akan pasa yığınını yeniden ayrıştırabileceği için yakınlarda bulunan eski bir maden ocağına tek tek kamyonlarla taşıdı. Pasa yığınının olduğu alanda, Enerji Bakanlığı verilerine göre 8, şirket verilerine göre ise 1.35 ton altın bulunuyor. Aradaki 6.65 ton farkın nerede olduğuna ilişkin bir bilgi yok.
Şirket bu bir yıl içinde çeşitli açıklamalar yaptı ve faaliyete yeniden başlamak istediğini sık sık vurguladı. Bu açıklamalarda dikkat çekici iki detay vardı. Birincisi, pasa dağından vazgeçtikleri ve siyanürle yapılan altın ayrıştırmasını tankerler içinde yapmayı planladıklarıydı… İkincisi ise iyi bir iş birliği içinde oldukları Türkiye hükümetiyle görüşmeleri sürdürdükleri yönündeydi.
Ayrıca, madene 2021 yılında verilen ÇED olumlu raporu ve ruhsatı Erzincan İdare Mahkemesince iptal edildi. Anagold Madencilik söz konusu kararı temyiz etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Anagold Madencilik ÇED sürecine ilişkin tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu savundu. Danıştay, şirketin temyiz talebini reddetti ve yerel mahkemenin kararını onadı.
SSR hisseleri kayıplarını bir yılda onardı: Borsada eski’ günlerinde
Kanadalı SSR Mining’in katliamın ardından ABD borsasında düşen hisse değeri, katliamın ardından geçen bir yılda yeniden katliam öncesi seviyeye ulaştı. Şirketin ABD borsası NASDAQ’ta katliam öncesi gün hisse değeri (12 Şubat 2024) 9.72 dolardı. Katliam ile birlikte hisse değeri 4.50 dolara düştü. Şirketin hisse değeri bir yılda arttı. Şirketin hisseleri dün 9.12 dolara çıktı. Katliam, şirket değerini sadece yüzde 6.50 düşürdü.
Aynı şirketler farklı iller
İliç’teki çalışma durduktan sonra SSR Mining ve Lidya Madencilik şirketleri gözlerini Artvin’e dikti. Topraklarının yüzde 71’i maden arama ruhsat alanı ilan edilmiş olan Artvin’deki Hod Vadisi’nde, Artmin Madencilik ismiyle 495 futbol sahası büyüklüğüne denk gelen alanda altın, gümüş, bakır kompleks madeni işletmeyi planlıyorlar.
2015 yılında ‘çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı ile 1.93 hektar alanda faaliyet göstermeye başlayan şirket, 2016 yılında da ismini Artmin Madencilik olarak değiştirdi. 2015’ten 2021’e kadar bölgede çok sayıda sondaj yapan şirket rezerv çalışmalarından olumlu sonuç aldı. Bunun üzerine maden sahası kapasite artırımına başvuran şirkete, Murat Kurum’un ilk çevre ve şehircilik bakanlığı döneminde 3 bin 511 hektarlık ruhsat alanı verildi.
Ancak Artvin’de madene ve genel olarak çevre talanına karşı halkın mücadelesi de sürüyor. ‘Artvin İliç olmasın’ denilerek yapılan eylemlere karşı AKP Artvin Milletvekili Faruk Çelik, “Arhavi’de maden ‘Haydi yürüyelim’, Arhavi’de HES’ler ‘Yürüyelim’, yürümeyin yazık ayakkabılarınıza diyoruz, yok yine yürüyorlar. İsyan etmek sizin mesleğiniz mi? Bu hastalık halini almış bunlar sizde” ifadelerini kullanmıştı.
Bunun yanı sıra SSR Mining’in internet sitesinde yer alan bilgiye göre Şirket Gümüşhane Kürtün’de yeni maden projesi için sondaj çalışmalarını tamamladı. Hod Maden vadisine yaklaşık 260 kilometre uzaklıktaki maden sahasının da yüzde 70’i SSR Mining’e ait.
Fotoğraf: Hüsne Gölbaşı
Çalık Holding ve SSR Mining ortaklığı bu kadarla da sınırlı değil. Faciaya rağmen Türkiye’nin dört bir yanında maden faaliyetlerine devam eden Çalık Holdinge bağlı Lidya Madencilik, Anagold dışında 4 madende daha faaliyet gösteriyor. Bu madenler; Balıkesir’deki Polimetal Madeni, Çöpler’in hemen yakınlarındaki Tunçpınar Altın-Bakır Madeni, Gümüşhane ve Giresun arasındaki Bakırtepe Madeni ve Artvin’deki Artmin Altın Madeni. Lidya Maden Şirketi, bu 5 maden projesinin 4’ünde (Polimetal hariç) SSR Mining ile ortak.
Murat Kurum aklandı, sorumlulara ödül gibi ceza verildi
Facianın yasal ve hukuki ayağında da çeşitli gelişmeler yaşandı. Mahkemeye sunulan iddianamede, 5’i tutuklu 43 sanığın 2 ila 15 yıl hapis cezasıyla yargılanması talep edildi. Ancak iddianamede siyasi sorumlulara yer verilmedi. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlatılan bilirkişi ön raporunda ise, asıl işveren Anagold Madencilik asli kusurlu bulunmadı, alt işveren şirketlere denetim yapmadığı gerekçesiyle tali kusurlu olduğu ileri sürüldü. Olaya ilişkin 23 Mayıs 2024 tarihli bilirkişi raporunda Dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum’un asli kusurlu olduğuna işaret edilmesinin ardından bilirkişi heyeti değiştirildi. Yeni heyetin hazırladığı ikinci bilirkişi raporunda ise Kurum'un sorumluluğu ortadan kaldırıldı. Maden projesinin ÇED raporunda birinci heyet açıkça hatalar tespit ederken, ikinci heyet ise ÇED raporundaki sorunların facia ile ilişkili olamayacağını iddia etti.
Fotoğraf: ÇŞİDB
Soruşturmanın tamamlanması ardından hazırlanan iddianamede beşi tutuklu toplam 43 sanık “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” ve “Çevreyi taksirle kirletmek” ile suçlanıyor. İlk duruşma 17 Mart’ta yapılacak. Şirketin Kanadalı yöneticilerine “Çevreyi taksirle kirletmek” suçlarından adli para cezası; facianın toprak, su veya havada kalıcı etki bırakması halinde ise 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Evrensel'i Takip Et