“Üç aya yakın süre geçti, İliç komisyon raporu hâlâ gelmedi”

Özlem Songül Abayoğlu
ozlemsongulabay@gmail.com

Facianın ardından Mecliste İliç Maden Faciası Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyonda bulunan vekillerden CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 110 gün geçmesine rağmen komisyon raporunun AKP’li vekiller tarafından sunulmadığını, raporun içeriğinin ve sorumluların üstünün örtülmek istendiğini anlatmıştı. Komisyonda yer alan vekillerden CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer ise komisyondaki süreci gazetemize özetledi.

“Bizim komisyon toplantılarımızın raporlanmasına ilişkin sürenin üzerinden neredeyse 3 ay geçti. Ancak bu süreye rağmen herhangi bir resmi raporlama söz konusu değil, taslak halinde kaldı. Bunun sebebi de bilirkişi raporlarında, ÇED olumlu raporu verenin çevre bakanı olduğu ve dolayısıyla bir sorumluluğu olduğunun resmi belgesi, komisyona muhalefet tarafından sunulduğu için bunu belgelemek istemiyorlar. Açıkçası suçu ve suçluyu koruyorlar. Bu faciada açık bir şekilde bürokratların, bakanların sorumluluğu var. Bugüne kadar tek bir kamu görevlisi dahi yaşanan tüm facialarda yargılanmadı. İliç’te de tek bir kamu görevlisi hesap dahi vermedi” şeklinde konuştu.

"Süreç şefaf değildi, kurumlar dahil edilmedi"

Şirketin raporlarında, Çöpler Altın Madenini yeniden faaliyete geçirmek istediğini belirtmesine ilişkin de konuşan Taşçıer, “Şirket gerekli denetimleri yapmış, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirseydi ve hükümet denetimleri layığıyla yapsaydı bu felaket yaşanmazdı. Ancak bu madenin yeniden açılması, yeni bir faciaya zemin hazırlamaktır. Oradaki ekonomik koşullarda o madenin varlığının halk için önemli olduğunu biliyoruz ancak burada sorumluluk hükümete düşüyor. Mecbur bırakmamalı” ifadelerini kullandı.

Bilim insanlarının, meslek odaları ve sendikaların alanda, çevrenin ne kadar hasar aldığına ilişkin inceleme yapamadığını, bakanlığın ise ‘Sorun yok’ dediğini hatırlatan Taşçıer, “Bu konuyu komisyonda da çok dile getirdik. Bağımsız analizler yapılması gerektiğini savunduk ama iktidar ısrarla analizlerin yapıldığını ve insan sağlığını riske sokacak herhangi bir şey olmadığını savundu. En büyük sorun iktidarın şeffaf olmayan, kurumları sürece dahil etmeyen bir işleyişe sahip olması. Zaten kendilerine güveniyor olsalardı meslek odalarını da incelemeye dahil ederlerdi” dedi.