24 siyanürlü madenin 10’u fay hattı üstünde
Türkiye’de siyanür kullanılan 24 maden işletmesi bulunuyor. Bu 24 madenin 10’tanesi ise fay hatları üzerinde.
![24 siyanürlü madenin 10’u fay hattı üstünde](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/257405.jpg)
Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel
Özlem Songül Abayoğlu
ozlemsongulabay@gmail.com
Türkiye'de siyanür altın, bakır, gümüş gibi metalik madenlerde ve değerli metal olarak da bilinen Nikel kobalt madenlerinde kullanılıyor. Ağırlıklı olarak sodyum siyanür kullanıldığını tespit ettiğimiz toplam maden sayısı 24. Bu madenlerin 3 tanesinde nikel ve nikel çıkarılan madenlerin birinde kobalt, 1 tanesinde gümüş ve diğer 20’sinde ise altın bakır ya da gümüş çıkarılıyor. Bu 24 madenin 10 tanesi ise fay hatları üzerinde. İliç dışında, fay hatları üzerinde olan madenler şu şekilde:
Balıkesir Sındırgı’da bulunan Kızıltepe Altın Madeni, Düvertepe fay zonu üzerinde bulunuyor. Ayrıca Gelenbe ve Simav faylarına da birkaç kilometre mesafede.
Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi yakınlarındaki Kaymaz köyü civarında işletilen Kaymaz Altın Madeni, köyle aynı adı taşıyan faya yalnızca 500-600 metre mesafede bulunuyor.
İzmir Bergama’ya bağlı Ovacık köyü yakınlarındaki Ovacık Madeni, Zeytindağı fay zonuna yaklaşık 4 kilometre; Bergama fayına ise 7-8 kilometre mesafede bulunuyor.
Kayseri Develi’de bulunan Öksüt Altın Madeni, Erciyes fayına 8-10 km mesafede bulunuyor.
Kayseri’deki ikinci altın madeni Himmetdede ise Yuvalı ve Yemliha fayına yaklaşık 10-15 kilometre mesafede yer alıyor.
Konya’da bulunan İnlice Altın Madeni, Alacadağ fay zonuna yalnızca 1-2 kilometre mesafede bulunuyor.
Gümüşköy Altın Madeni, Kütahya fayına 4-5 kilometre, Şahmelek fayına 2 kilometre, Aliköy’ün hemen kuzeyinden geçen faya ise yaklaşık 1 kilometre mesafede.
Manisa’da bulunan Sart Altın Madeni yakınında 6 ayrı fay bulunuyor. Bu fayların uzaklığı 100 metre ile 2 kilometre arasında değişiyor. Faylardan biri Manisa ve Kemalpaşa fayının birleştiği noktanın devamı. Diğeri ise Gediz Grabeni sıyrılma fayı.
İzmir’deki Efemçukuru Altın Madeni, İzmir ve Seferihisar fay zonlarına 5-6 kilometre mesafede bulunuyor.
İliç’ten bu yana maden talanı hızlandı
Bu denli büyük bir maden faciasının ardından Türkiye’de madencilik alanında neler oldu diye bakacak olursak yıkımın hız kesmeden arttığını görmüş oluruz. İliç’teki pasa çökmesi yaşanmadan günler önce Britanya sermayesi bir rapor yayımladı. Raporda maden ve değerli metal üretimi için bir “süper bölge” oluşturulduğundan bahsedilirken AB ve ABD sermayedarları, Çin’e karşı verdikleri ham madde üretimi yarışında bu süper bölgenin doğal, mali ve insan gücü kaynaklarını kullanma hedefinde oldukları belirtildi. Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ve Güney Asya’dan oluşan “süper bölge”de yüzde 63’ü maden arama ruhsat alanı olan Türkiye de yerini aldı. Bu raporun ardından, Türkiye iktidarı da düğmeye bastı ve talanın hızına hız kattı. “Talan yasası” diye adlandırılan ve enerji ve maden şirketlerinin önüne dikensiz gül bahçesi serecek olan “maden ve enerji yasalarında değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifleri” hızla Meclisten geçirilmeye çalışıldı. Kanun teklifinin Meclise ilk geldiği gün İliç maden faciasının yaşanmasıyla, teklif görüşmesi ertelendi. Ama üzerinden çok geçmeden teklif Meclisten geçti.
Bu teklifin ve hız kazanan doğa talanının en somut örneği ise “Türkiye’nin akciğerleri” denilen Kaz Dağlarında Cengiz Holdingin Halilağa Altın Madeni için 1 milyon ağacı kesmesi oldu. Ardından maden ile yıllardır yok edilmiş olan Balıkesir’in Balya ilçesinde Limak tarafından yeni bir altın madeni için kollar sıvandı.
Evrensel'i Takip Et