13 Şubat 2025 15:58
/
Güncelleme: 16:30

Digel işçileri Alman Konsolosluğu önünden seslendi: Sendika hakkımız engellenemez

TEKSİF Sendikasına üye oldukları için işten atılan Digel tekstil işçileri Alman Konsolosluğu önünden seslendi: “Sendika hakkımız engellenemez.”

İzmir- Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikası, Ege Serbest Bölge’de faaliyet yürüten Alman menşeli tekstil firması Digel Tekstil’de yaşanan sendikal baskılar, yetki itirazı ve işten atmalara ilişkin Balçova’da bulunan Alman Konsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı.

TEKSİF üyesi tekstil işçileri, sendika yönetimi ve merkez yöneticileri, Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, Türk-İş’e bağlı sendika şube yöneticileri, KESK’e bağlı sendika şube yöneticileri, dernekler, siyasi partiler ve Emek Partisi Narlıdere İlçe Yönetimi katıldığı açıklamada, “Digel işçisi yalnız değildir”, “Sendika hakkımız engellenemez” ve “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı.

Basın metnini TEKSİF Sendikası Genel Sekreteri Mehmet Kafa okudu. Digel Tekstil emekçilerinin şirketin düşük ücret politikalarına karşı çıkarak el birliği ile 17 Ocak 2025 tarihinde Teksif Sendikası çatısı altında bir araya geldiğini söyleyen Kafa, “Çoğunluğu sağlamamızın hemen ardından yetki tespiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulunduk. Daha başvurumuzu yaptığımız gün Digel yönetimi, ilk olarak 4 kardeşimizi işten çıkarttı. Yani; ‘Almanya’da sendikalı olmak demokratik hak, ama burada olamaz’ dedi” ifadelerini kullandı.

Digel yönetiminin tehditleri devam ediyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 20 Ocak itibariyle Teksif Sendikasının Digel Tekstil’de yetkili olduğuna dair resmi yazıyı her iki tarafa da ilettiğini aktaran Kafa, “Bu sefer de Digel yönetimi, geçerli hiçbir neden olmadan sendikamızın yetki tespitine itiraz etti. Toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin başlamasını engelledi. Bu da yetmedi, 6 Şubat’ta 3 kardeşimizi daha işten çıkarttı. İş yerinde çalışanlara da ‘Ayağınızı denk alın, fabrikayı kapatırım’ tehditleri savurdu, emekçileri korkuttu” diye konuştu.

Digel tekstil işçilerinin Alman Konsolosluğu önünki açıklamada konuşan TEKSİF Sendikası Genel Sekreteri Mehmet Kafa

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel 

“Digel emekçileri TİS hakkına kavuşmadan mücadelemiz bitmeyecek”

Teksif Sendikası olarak günlerdir bu baskılara dur demek için serbest bölge önünde olduklarını belirten Kafa, “Digel Tekstil yönetimine kanunlara saygı duy, sendikal haklara saygı duy, anayasamıza saygı duy, insan haklarına saygı duy, dedik, diyoruz. Ama Digel yönetimi saygı bir yana, hâlâ bütün çalışanlarına savunma yazdırarak tehdit, şantaj ve baskıya devam ediyor. Biz Digel emekçilerinin hak mücadelesinden asla yılmayacağız. Baskılar, kanunsuzluklar bizi yıldıramayacak. Digel emekçileri, hak kazandıkları toplu iş sözleşmesine kavuşmadan mücadelemiz bitmeyecek” dedi.

“Bu mudur Almanya’nın demokrasi anlayışı?​”

Son olarak Başkonsolos Ralf Schröer’e seslenen Kafa, “Bu mudur Almanya’nın işçi haklarına bakışı? Bu mudur Almanya’nın demokrasi anlayışı? Buradan sizi bir kez daha gerekli inisiyatifi üzerinize almaya davet ediyorum. Haksız ve hukuksuz şekilde yapılan yetki itirazının geri çekilmesi konusunda gerekli adımları atmanızı talep ediyoruz. Aksi halde bu insanlık suçuna, şahsınız ve ülkeniz de ortak olmuş olacak” ifadelerini kullandı.

“Ya o itirazı geri çekeceksin ya da sana burayı dar edeceğiz”

Basın açıklamasında konuşan Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak ise Digel’in 2017'den bu yana Türkiye'de de hizmet verdiğini kaydederken, “Onlar kendi ülkelerinde yasalara saygı duyuyor ama bizim ülkemizde duymuyor çünkü Hugo Boss'a bakıp feyz alıyor. İşçisine zam vermedi, işçi sendikayı çağırdı ve sendika 2 saat içinde yetkiye ulaştı. Gel gelelim ki ülkemiz artık yol geçen hanı oldu. Giden itiraz ediyor, gelen masaya oturmuyor. 7 arkadaşımızın iş akdini feshettiler çünkü bu ülkeyi sevmiyorlar. Ya o yetki itirazını geri çekeceksin ya da o fabrikada üretim yapamayacaksın, sana burayı dar edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Digel tekstil işçilerinin Alman Konsolosluğu önünki açıklamada konuşan Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel 

Son olarak emekçilerin adliye koridorlarında gezmek istemediğini vurgulayan Çakmak, “Güvenli çalışmak istiyoruz. Biz ülkemizi seviyoruz. Gel gelelim ki birilerinin aklına uyuyorlar. Çoğunluk yüzde 65'i geçmiş işçi iradesini kullanmış, buna itiraz ediyorsun. 'Kaos yaratmayın, gelin bu işi burada bitirelim' dedim. Konsolosa yine sesleniyorum, işveren vekilini yine uyarın, Türkiye'nin bize tanımış olduğu hakkı tanıyın” diye ekledi.

Açıklama sonrası yaşanan sorunlara ve taleplere ilişkin konsolosluğa mektup teslim edildi. (Evrensel)

 

Evrensel'i Takip Et