Kamuda çalışan diş hekimleri iş bıraktı
Kamuda çalışan diş hekimleri, çalışma koşulları ve özlük haklarının düzeltilmesi için yurt genelinde iş bıraktı. Dişhekimleri güvenli çalışma koşulları ve emeklilikte insanca yaşayacak ücret istiyor.
![Kamuda çalışan diş hekimleri iş bıraktı](https://www.evrensel.net/upload/dosya/284592.jpg)
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Kamuda çalışan dişhekimleri, çalışma koşulları ve özlük haklarının düzeltilmesi için bugün yurt genelinde iş bıraktı. Kamudaki yaklaşık 16 bin dişhekimi iş bırakarak güvenli çalışma koşulları ve emeklilikte insanca yaşayacakları bir ücret istiyor.
İstanbul: Emeğimizin sömürülmesine izin yok
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
İstanbul - İstanbul'da Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve halkın nitelikli sağlık hizmetine erişiminin sağlanması talebiyle basın açıklaması yaptı.
Sağlık çalışanları, "Kamuda çalışan diş hekimlerinin ve ağız diş sağlığı çalışanlarının emeğinin sömürülmesine izin vermeyeceğiz" yazılı pankart açarken, "Parası olana değil, herkese sağlık", "Diş hekimi susarsa halk sağlığı biter", "Sağlık turizmi değil, halk için sağlık", "Eksik kadro, artan tükenmişlik" dövizleri taşıdı. Sık sık "Adil ücret, güvenli sağlık", "Sağlıkta şiddet sona ersin", "Baskıya, mobbinge, angaryaya hayır" sloganları atıldı.
"Hizmet üretemez durumdayız"
Ortak açıklamayı SES üyesi Hatice Işıl Hatipoğlu tarafından gerçekleştirildi. Hatipoğlu, sağlıkta dönüşüm programının sağlık çalışanlarının ekonomik, özlük ve demokratik haklarını hiçe saydığı vurguladı. Hatipoğlu, "Ekonomik dar boğaz gerekçe gösterilerek kamusal hizmet veren emekçilerden tasarruf yapılması sadece çalışanları değil, halkın sağlık hizmetine erişimini de olumsuz etkiliyor" dedi.
"Halka nitelikli sağlık hizmeti sunma mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz"
Basın açıklamasında, sağlık emekçilerinin sorunlarının çözümü için Sağlık Bakanlığı'na çağrı yapıldı. Kamuda çalışan diş hekimlerinin ve ağız diş sağlığı çalışanlarının ekonomik, özlük ve demokratik haklarının iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı. Hatipoğlu, "Bizler, halkın sağlık hakkını ve kendi çalışma haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Taleplerimiz karşılanana kadar fiili ve meşru mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Talepler
İstanbul Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Aret Karabulut, "Diş hekimleri halk sağlığını koruma ve geliştirme görevini özveriyle yerine getirmektedir. Ancak özlük haklarındaki yetersizlikler, ağır çalışma koşulları, düşük ücret politikası ve sağlıkta şiddet gibi sorunlar meslektaşlarımızın motivasyonunu olumsuz etkiliyor" dedi.
Karabulut, kamuda çalışan diş hekimlerinin hak ettikleri çalışma koşullarına kavuşması gerektiğini belirterek şu talepleri sıraladı:
- Ücret politikası ve özlük hakları iyileştirilmeli. Diş hekimlerinin emeklerinin karşılığını alabileceği adil ve sürdürülebilir bir ücret politikası benimsenmeli. Performans odaklı sistemin getirdiği adaletsizlikler giderilmeli, emeklilikte insanca yaşanabilecek bir maaş sağlanmalı.
- Çalışma koşulları düzenlenmeli:Aşırı iş yükü ve personel yetersizliği giderilmeli, diş hekimlerinin mesleklerini sağlıklı ve verimli bir şekilde icra edebileceği koşullar oluşturulmalı.
- Şiddete karşı etkin önlemler alınmalı:Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için caydırıcı yasalar çıkarılmalı ve mevcut yasal düzenlemeler etkin bir şekilde uygulanmalı.
- Atama ve kadro sorunları giderilmeli:Kamuya yeterli sayıda diş hekimi atanmalı, diş hekimlerinin özlük hakları güvence altına alınarak çalışma barışı sağlanmalı.
- Mesleki bağımsızlık korunmalı: Sağlık politikaları belirlenirken diş hekimlerinin ve meslek odalarının görüşleri alınmalı, mesleki bağımsızlık gözetilmeli ve sağlık hizmetlerinin niteliği artırılmalı.
"Sağlık sistemi çöktü, rantı değil halkı önceliklendirin"
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak Sevim, sağlık emekçilerinin içinde bulunduğu ağır çalışma koşullarına dikkat çekerek, "2002'den beri iktidarda olan AKP, sağlıkta dönüşüm diyerek sistemin üzerine mum dikti ve çökmesine neden oldu" dedi. Sağlık sisteminin tıkanıklığını çözmek için hükümetin mesaileri uzatma yöntemine başvurduğunu belirten Kavak Sevim, "Halk randevu alamıyor, bunun çözümünü nasıl görüyorlar? 'Geceleri de çalışın' diyorlar. Saat 23.00-24.00'e kadar sağlık hizmeti vermemizi istiyorlar. Ancak biz biliyoruz ki sekiz saatten sonra sağlık hizmetinin kalitesi düşer"dedi.
Hastaları birer müşteri gibi gören anlayışa karşı olduklarını belirten Sevim, "Biz halkımızı para kaynağı olarak görmüyoruz. Ancak bizi yönetenler ne yazık ki sağlığı bir ticaret alanına çevirdi. Biz nitelikli ve insanca sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Bunun için de insanca çalışma koşulları talep ediyoruz" diyerek sağlık emekçilerinin mücadelesine destek çağrısında bulundu.
Sağlık çalışanları tükeniyor, hastalar zarar görüyor
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Emrah Kırımlı, sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemine destek verdiklerini belirterek, sağlık sisteminin içinden çıkılmaz bir hale geldiğini söyledi. Türkiye'de sağlık sisteminin çöktüğünü vurgulayan Kırımlı, "Bu sistem, ebesinden hemşiresine, doktorundan teknikere kadar tüm sağlık çalışanlarını tüketiyor. Hastalarımıza şifa vermesi gereken bir sistem, ne yazık ki onları koruyamıyor ve bazen ölümlerine neden oluyor" dedi. Hastanelerde yaşanan altyapı sorunlarına da dikkat çeken Kırımlı, "Bugün buraya hastanenin içinden geldiyseniz, asansörlerin çalışmadığını görmüşsünüzdür. Koca hastaneler yapıyorlar ama insanlar içinde yürüyemiyor, acil bir durumda tahliye bile edilemiyor. Depremde bunu acı şekilde yaşadık" diye konuştu.
“Sağlık hizmetleri tel tel dökülüyor”
Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şube Başkanı Ahmet Tapduk Mehlepçi, şehir hastaneleri ve sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık emekçilerinin giderek daha zor koşullara itildiğini belirterek, "Artık hastanelerde, ağız diş sağlığı merkezlerinde, ASM'lerde çalışamaz hale geldik. Çünkü bu sistem, sağlık emekçilerini düşünmeyen, yalnızca rant üzerine kurulu bir düzen" ifadelerini kullandı. Sağlık politikalarının halkın ve sağlık çalışanlarının yararına olmadığını savunan Mehlepçi, "Bu sistem, şehir hastanelerinin müteahhitlerini zenginleştiren bir rant düzeni. Sağlık emekçilerini aşağılayan, onları değersizleştiren bir yapı oluşturuldu. Biz bu rant sistemini kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Temel sorunlar
Ağız ve diş sağlığı hizmeti veren sağlık emekçilerinin karşı karşıya olduğu temel sorunlar ise şu şekilde sıralandı:
- MHRS randevu sisteminin çökmesi nedeniyle hastaların diş tedavisine erişiminin zorlaşması,
- Randevu sürelerinin kısaltılması ile hem hastaların hem de hekimlerin mağdur edilmesi,
- Eksik istihdam nedeniyle iş yükünün artması ve sağlık çalışanlarının tükenmişlik yaşaması,
- Düşük ücretler, performans baskısı ve teşvik ödemelerindeki adaletsizlik,
- Hastanelerde kullanılan tıbbi malzeme kalitesinin düşüklüğü,
- Sağlık turizmi uygulamalarıyla kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesi,
- Liyakatsiz yöneticiler ve sağlık emekçilerine yönelik mobbing,
- Ağır ve tehlikeli işler kapsamında olan diş sağlığı hizmetlerinin güvenli olmayan koşullarda sunulması.
Okmeydanı’nda poliklinikler boş kaldı
Fotoğraf: Evrensel
İş bırakma eylemi nedeniyle İstanbul’daki Okmeydanı Ağız ve Diş Hastanesi’nde poliklinikler boş kaldı. Hastanede çalışan 180 diş hekiminden 150’sinin iş bırakma eylemine katıldığı belirtildi. (Evrensel)
İş bırakan diş hekimleri İzmir’den ses yükseltti
Fotoğraf:Bahar Emreoğlu/Evrensel
İzmir- Dişhekimleri, emeklerinin karşılıklarını alabilmek, insanca çalışabilmek ve hastalara nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için bugün iş bıraktı. İş bırakan dişhekimleri İzmir Sağlık Platformu çağrısıyla İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Sık sık “Ek ödeme değil tek ödeme”, “Angarya çalışmak istemiyoruz”, “Sağlık haktır satılamaz” sloganlarının atıldığı açıklamada basın metnini Hekim Birliği Sendikası adına Diş Hekimi Cafer Doğan, SES 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Başak Edge Gürkan, ve Genel Sağlık-İş Bülent Arslan okudu.
Sağlıkta dönüşüm programının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik etkilerinin günümüzde çok daha derinden hissedildiği belirtilen açıklamada, “Ekonomik dar boğaz gerekçe gösterilerek tasarrufun öncelikle kamudan ve kamusal hizmet veren emekçilerden başlanarak yapılması sadece özlük ve mali haklarımızı değil nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetini de etkilemektedir. Sağlık emekçisi ve halkı karşı karşıya getiren bu sistemde en çok zarar görenlerin başında ağız ve diş sağlığı alanında çalışan kamu emekçileri gelmektedir” denildi.
Hizmet verilen binaların hem hekim hem de hastalar için risk oluşturulduğu vurgulanan açıklamada,
- “Örneğin İzmir Alsancak Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezinin yapısal dayanıklılık testi var mıdır?
- Hizmet binasının 61 yıllık olup, göçme durumunda olduğu, güçlendirilmesinin maliyetinin yeniden yapmaya yakın olduğu, güçlendirilse bile sağlık hizmeti vermeye uygun olmadığı yönünde rapor olmasına rağmen, rapor tarihinden itibaren ne yapılmıştır?
- Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik; Acil çıkış zorunluluğu Madde 39- (1,2) zorunlu iken, hiçbir acil çıkışın olmamasına ne yapılmıştır?
- İzmir Alsancak Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezinde; çalışanların ve hastaların, yeni bir felaket yaşamaması için; yerine yeni hizmet binası yapılması, başka bir kamu binasına taşınması veya yeni bir bina. kiralanması planlanmaktamıdır?
- İzmir Alsancak Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezinde yeni bir felaket yaşanırsa, sorumlusu kimdir” ifadeleri kullanıldı.
“Taleplerimiz karşılanmazsa eylemlerimize devam edeceğiz”
Fotoğraf:Bahar Emreoğlu/Evrensel
Her ay artan vergi dilimleri karşısında sağlık emekçilerinin daha da mağdur edildiği belirtilen açıklamada, fatura dağıtım oranlarının kabul edilebilir bir durumda olmadığı eklendi. Taleplerin karşılanmaması halinde bugün başlatılan iş bırakma eylemlerinin mayıs ayından itibaren her ay 2 gün olacak şekilde sürdürmeyi planlandığı belirtilen açıklamada “Mesleğimizi onurlu bir şekilde sürdürebilmek ve halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Tüm sağlık camiasını, halkımızı ve basın mensuplarını, diş hekimlerinin bu haklı mücadelesine destek olmaya davet ediyoruz. Diş hekimleri haklarını alacak” ifadeleri yer aldı. (Evrensel)
Samsunda diş hekimleri insanca çalışma koşulları talebini haykırdı
Fotoğraf: MA
Samsun - Samsun'da diş hekimleri Sağlık İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaparak çalışma koşullarının düzeltilmesini insanca çalışma koşullarında çalışmak istediklerini dile getirdiler saat 12'de İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasına Hekim Birliği Sendikası, Kamu Diş Hekimleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), ortaklaşa gerçekleştirdiler açıklamaya Kamu İş, KESK, HÜRSEN ve emekten yana siyasi parti ve derneklerin temsilcileri de katılarak destek verdi.
“Kamu diş hekimleri ve hizmetleri adına buradayız”
Açıklamayı okuyan Kamu Diş Hekimleri Derneği Başkanı Necat Yeni kamu diş hekimlerinin talebini karşılayan ve böylece ülke tarihinde diş hizmetleri ve hekimleri için bir ilke imza atan konfederasyon, dernek ve sendikalara teşekkür ederek; “Buradayız çünkü halkımızı gercekten düşünüyoruz.... Bugün Kamu diş hizmetlerinin nitelik ve niceliğini arttırmak için buradayız... Diş hekimleri hastalarına yeterli zaman ayıramıyor, bunun anlaşılması ve düzeltilmesi için buradayız... Diş hekimleri ağız diş teknikeri ya da dental asistanı olmadan çalışıyor ki bu halk sağlığı için büyük tehlikedir. Bunun düzeltilmesi için buradayız... Topluma hiçbir yararı olmayan vardiya, mesai kaydırma gibi uygulamaların, aile yapısına da toplum yararına da aykırı olduğunu vurgulamak için buradayız... Diş hekimleri ve sağlık emekçileri performans baskısı altında yoksulluk sınırında maaş alıyor. Bunun hiç kimseye faydası olmadığını anlatmak için buradayız...Şiddeti engellemek için herhangi bir idari tedbirin olmadığını, sağlıkta şiddetin tüm topluma karşı işlenmiş bir suç olduğunu vurgulamak için buradayız” dedi.
Yıllardır yazılı ya da sözlü olarak gerekli yerlere gerekli sorun ve çözüm yollarının iletildiğini fakat ilerleme olmadığını belirten Yeni... “Sağlık emekçileri, diş hekimleri, uzman diş hekimleri, doktoralı diş hekimleri, cezaevi diş hekimleri, adsm-adsh da çalışan diş hekimi ve sağlık çalışanları, devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri, 1. Basamakta, üniversitelerde çalışan diş hekimleri, atanmayan diş hekimleri, atanmayan sağlık çalışanları, ağız diş sağlığı teknikerleri, diş teknisyenleri ve tabi ki halkımız. Hepimiz daha nitelikli hizmet istiyoruz. Sorunlar çözülsün istiyoruz... Bunun için sesimiz duyulsun istiyoruz” dedi.
Diş hekimlerinin talepleri
- Mhrs cetveli diş hekimine bırakılmalı...
- 4 elli çalışma şart olmalı, bir an önce sağlanmalı...
- Kamuya daha çok diş hekimi ve ağız diş sağlığı teknikeri, sağlık çalışanı atanmalı. Daha çok diş poliklinik odası açılmalı...
- Her diş hekiminin sabit bir oda ve koltuğu olmalı...
- Aile felsefesine de zarar veren ve kamu zararına yol açan vardiya, mesai kaydırma gibi zorlamalar son bulmalı...
- Tum sağlık emekçilerinin mali hakları verilmeli... Emekliliğe yansıyan tek kalem maaş hakkımız verilmeli...
- Şiddeti önleme tedbirleri 'artık' alınmalı... (Evrensel)
Diyarbakır: Sağlık meta değil, insan hakkıdır
Fotoğraf: MA
Diyarbakır - Özel hastane ve muayenehanelerin tıp ettiğine uygun olmayan reklam vermesine tepki gösteren Diyarbakır Tabip Odası, sağlığın meta değil insan hakkı olduğuna dikkat çekerek bu tür uygulamalara karşı durulması gerektiği çağrısını yaptı.
Halkın sağlığı için
Özel hastane ve muayenehanelerin ‘Tıbbi Etik ve Deontolojiye’ aykırı reklam vermesine karşı çıkan Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Ahmet Baran, son 20 yılda sağlık alanının piyasaya mahkûm edildiğini söyledi. Performansa, ciroya dayalı çalışma biçiminin tıbbi etiğin dışına çıkılması gibi sonuçları doğurduğuna işaret eden Baran “Arkadaşlarımızın, sağlık emekçilerinin özlük hakları için mücadele ederken, bir yandan da toplumun sağlık hakkı için mücadele ediyoruz. Sağlığın satılabilir bir meta haline getirilmesine karşıyız” diye konuştu.
‘Ticaret güveni zedeliyor’
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen de insan hayatına doğrudan dokunan sağlık hizmetinin, hekimlik mesleğinin ticari kaygılardan uzak, bilimsel ve etik ilkeler çerçevesinde icra edilmesi gerektiğini söyledi. Neoliberal sağlık politikaları ve iktidarın desteğiyle sağlığın ticarileştirilmesinin ve piyasalaştırılmasının teşvik edildiğinin altını çizen Ülgen, “Bunun bir sonucu olarak özel hastane ve kliniklerin yoğun reklam faaliyetleriyle sağlık hizmetlerini bir pazarlama nesnesine dönüştürdüğüne şahit oluyoruz. Bu durum, hasta-hekim ilişkisinde güveni zedelemekte ciddi sorunlara yol açmaktadır” diye konuştu. Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nin 8'inci maddesinin hekimlerin herhangi bir şekilde reklam yapamayacağını, mesleklerini ticari bir anlayışla sunamayacağını açıkça belirttiğine vurgu yapan Ülgen, “Sağlık kuruluşlarının hasta çekmeye yönelik reklam yapması da etik dışıdır. Kentimizde faaliyet gösteren tüm özel hastaneleri ve klinikleri meslek etik kurallarına uymaya davet ediyoruz” dedi. (MA)
Kamuda çalışan diş hekimleri Bursa'da iş bıraktı: Artık hizmet üretemez durumdayız
Fotoğraf: Evrensel
Bursa - Diş hekimleri, çalışma koşulları ve özlük haklarının düzeltilmesi için bugün iş bırakarak Duaçınarı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi önünde açıklama yaptı.
Ağır çalışma, düşük ücret, sağlıkta şiddet ve özlük haklarındaki yetersizlik nedeniyle kamuda çalışan diş hekimleri bugün bir gün süreyle iş bıraktı. Duaçınarı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi önünde yapılan açıklamayı SES Bursa Şubesi Eş Başkanı Alican Özden okudu.
Sağlıkta dönüşüm programının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik etkilerini günümüzde çok daha derinden yaşamaktayız diyen Özden, “Ekonomik dar boğaz gerekçe gösterilerek tasarrufun öncelikle kamudan ve kamusal hizmet veren emekçilerden başlanarak yapılması sadece özlük ve mali haklarımızı değil nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetini de etkilemektedir. Sağlık emekçisi ve halkı karşı karşıya getiren bu sistemde en çok zarar görenlerin başında ağız ve diş sağlığı alanında çalışan kamu emekçileri gelmektedir. Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük ücretler, tükenmişlik ile ağız ve diş sağlığı birimlerinde artık hizmet üretemez durumdayız" dedi.
“Sağlıkta dönüşümle geldiğimiz nokta da tüm sağlık emekçileri gibi ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde çalışan emekçilerin de özlük, ekonomik ve demokratik hakları engellenmekte, sorunları görülmemekte, talepleri karşılanmadığından üretimden gelen güçlerini kullanmaktan başka çareleri kalmamıştır” diyen Özden şöyle devam etti, “ Bu inançla; halka nitelikli ağız ve diş sağlığı hizmeti sunma mücadelesi veren ağız ve diş sağlığı emekçilerinin ekonomik, özlük, demokratik haklarını korumak, iyileştirmek için başlattığımız fiili ve meşru eylemlerimiz artarak devam edecektir” dedi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et