15 Şubat 2025 10:50
/
Güncelleme: 13:18

Doç. Dr. Derya Kömürcü: Muhalefet adaylığa sıkışırsa işi zor

Erkem seçim tartışmalarını değerlendiren Yöneylem Araştırma Genel Koordinatörü Derya Kömürcü’ye göre iktidarın planının amacı sandığı anlamsızlaştırmak değil, muhalefeti sınırlamak.

Doç. Dr. Derya Kömürcü: Muhalefet adaylığa sıkışırsa işi zor

Fotoğraf: Kişisel arşiv

Birkan Bulut
bulutbirkan06@gmail.com


İktidarın muhalefete çok yönlü saldırıları karşısında adaylık tartışmalarını değerlendiren Yöneylem Araştırma Genel Koordinatörü, Siyaset Bilimci Doç. Dr. Derya Kömürcü, “İktidarın saldırılarına göğüs germek sadece CHP veya muhalefetin aday belirlemesi, o aday için oy kullanma hamlesine sıkıştırılırsa bu hiç kolay olmayacaktır. Eğer erken seçim isteniyorsa bunun için toplumsal muhalefeti canlandırmak gerekir” dedi.

CHP’nin erken seçim çağrıları sürüyor. Öte yandan siyasi yasak tehdidiyle hedefte olan İmamoğlu’nun katılacağı ön seçim tarihi açıklandı. Adaylığın erken belirlenmesinin sonuçları ne olur?

Bunun hem avantajları hem riskleri var. Birincisi şunu görmek gerekiyor. 1 Ekim’deki Meclis açılışından bugüne kadar muhalefet ciddi bir saldırı altında. İktidar yeni bir stratejiyi devreye sokmuş durumda. Adeta şok doktrini uyguluyor. Muhalefet ise bunun karşısında sadece saldırılara yanıt vermeye çalışan bir görüntü veriyor. Bu hem araştırmalarda hem de kamuoyundaki genel havada görülüyor. Yerel seçimden sonra muhalefetin eline geçen psikolojik üstünlük iktidara geçmiş gibi görünüyor. Adayı erken açıklamak, gündemi yeniden belirlemek ve psikolojik üstünlüğü ele geçirme anlamında pozitif olarak değerlendirilebilir. İkincisi CHP içinde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasında ikilik ortaya çıkmayacaksa, İmamoğlu’na yönelik saldırıları göğüslemek açısından onun aday olarak ortaya çıkması, en azından siyasi yasak konusunda biraz daha zorluk çıkaracaktır iktidara.

Ancak erken seçim olmayacaksa -ki benim görüşüm 2025 ya da 2026’da olmayacağı yönünde- açıklanacak ismin uzun süre resmi kampanya yürütmeden aday olarak ortada durması, yıpranma riskini barındırıyor. Örgüt açısından da yıpratıcı olacaktır. İktidarın saldırılarına göğüs germek sadece CHP veya muhalefetin aday belirlemesi, o aday için oy kullanma hamlesine sıkıştırılırsa bu hiç kolay olmayacaktır. Eğer erken seçim isteniyorsa bunun için toplumsal muhalefeti canlandırmak gerekir.

Peki erken seçim çağrılarının etkili olduğunu düşünüyor musunuz? AKP neden erken seçime gitsin?

Bu sadece siyasi bir argüman olarak kullanılıyor. Onun dışında iktidarı erken seçime zorlayacak ne toplumsal ne siyasi atmosfer var diyebiliriz. Yerel seçimlerden sonra birinci parti özelliğini yitirmiş, gücü zayıflamış bir iktidara karşı erken seçim çağrısında bulunulabilirdi. Ancak normalleşme adı altında başka bir süreç işlettiniz. Şimdi Suriye ve ekonomi konusunda arkasında ters bir rüzgarla karşı karşıya olan iktidar neden erken seçime gitmek istesin? Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir gün bile iktidarda kalacaksa o günü heba etmeyecek bir siyasetçi. Verili toplumsal siyasi koşullar böyle devam ederse erken seçim olasılığı görünmüyor.

Mansur Yavaş ön seçimlerde aday olmayacağını açıkladı. Peki İmamoğlu’nun rakibi kim olacak? Tek adaylı bir seçimle karşılaşabilir miyiz?

Sonucu belli bir ’ön seçim’den bahsediyoruz. İmamoğlu’nun ezici çoğunlukla cumhurbaşkanı adayı olacağı seçime birilerinin rakip olarak katılmak isteyeceğini düşünmüyorum. Ama böyle bir antidemokratik görüntü vermemek için bazı isimler cesaretlendirilebilir. Fakat bunun anlamlı bir yarış olacağına dair şüphem var. Dolayısıyla CHP’nin zaten son kurultayından beri belli olan adayının resmi olarak açıklanması olarak görüyorum.

Seçim çağrıları yapılsa da DDK düzenlemesinden, kayyımlara, yargının siyasal bir silaha dönüşmesine… Seçme ve seçilme hakkına yönelik saldırılarla sandık anlamsızlaştırılıyor mu?

Türkiye öyle bir ülke ve siyaset o kadar dar alana hapsedilmiş durumda ki sıradan bir vatandaşın siyaset yapmasının tek yolu sandığa gidip oy kullanmaya dönüştürülmüş. Bunu da uzun vadede elinden alırsanız, toplumu yönetmek konusunda ciddi sorunlar yaşarsınız. Bu yapılanların sandığı anlamsızlaştırmak değil; majestelerinin muhalefetini, majestelerinin yerel yönetimlerini, majestelerinin basınını yaratmayı amaçladığını düşünüyorum. Toplumu terbiye etmek istiyorlar. Sınırları belirlenmiş bir muhalefet yaratma çabasındalar. Dolayısıyla dış politika, Suriye, Kürt meselesi gibi bazı temel konularda bir şeyler söylemekten herkesin korkacağı bir süreç işletiliyor. Bu süreç, CHP’yi kendi sözünü söyleyemeyeceği bir savunma durumuna sokmak için kullanılıyor. Yine de ne kadar güçlü olursa olsun her iktidarın sandığa ve meşruiyet üretmeye ihtiyacı var.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Bütün toplum heybede

Bütün toplum heybede

Emekçileri bastırmak için grevler yasaklandı. “İç cepheyi tahkim” denilerek her kesimden siyasetçi, gazeteci ve aydına yönelik sabah operasyonları, tutuklamalar ve akılalmaz gerekçelerle açılan davalar sürüyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Adalet bakanı, "Kimileri ‘Bize soruşturma açın’ dercesine ortalıkta dolaşıyor" demişti. BİRTEK-SEN genel başkanının tutuklanmasından sonra siyasetçiler, gazeteciler ve sanatçılar şafak operasyonu ile gözaltına alındı

Evrensel'i Takip Et