Depremler kadar tartışmalar da Yunanistan’ı sarsıyor

Seyit Aldoğan
aldogan.seyit@gmail.com

Atina – Yunanistan’ın Kiklades adalar topluluğunda bir süreden beridir sık aralıklarla yaşanan depremler sonrası uzmanların çelişkili açıklamaları bölgede yaşayan halkta korkuya ve endişeye neden oluyor. Aristoteles Üniversitesi de dahil ülkedeki bilim insanları arasında sismik hareketlere ilişkin anlaşmazlıklar hatta yer yer sataşmalar yaşanıyor. Tüm bu tartışma ve kafa karışıklıkları yaşanırken bölgeye son teknoloji ürünü iki sismograf gönderilerek daha sağlıklı bilgilerin toplanması için çalışma yapılacağı açıklandı.

Bu arada bölgede ortalama olarak günde 100 civarında depremin kaydedildiği vurgulanırken yetkililer bölgede yaşayan halka güvenliklerine yönelik herhangi bir tehdidin olmadığı konusunda açıklamalar yapmaya devam ediyorlar. Uzmanlar 26 Ocak’tan 10 Şubat’a kadar bölgede toplam 15 bin 300 sarsıntı yaşandığını belirtirken, jeoloji biliminde "sürü depremi" denen sarsıntıların büyük olasılıkla nisan ayı ve sonrasına kadar devam edeceği belirtiliyor.

Medyada yanardağların yeniden aktif duruma geçeceği üzerine yapılan haberler konuyla ilgili birçok bilim insanı tarafından kabul görmüyor. Beş kilometre derinlikte bulunan magma tabakasının patlamalara neden olabileceği olasılığının çok düşük olduğu ve 5.1 ile 5.3 arasında değişen sarsıntıların devam edeceği söyleniyor.

Jeolog Evi Nomikou, volkan patlaması gibi tanımları kullanmamak gerektiğine vurgu yaparak “Çünkü halka 3 bin 600 yıl önceki patlamaları hatırlatıyor. Ancak söz konusu fenomeni takip etmemiz gerekiyor” ifadelerini dile getirirken Jeofizik Profesörü Kostas Papazahos “Korkuya yol açacak hiçbir belirti yok” değerlendirmesinde bulundu. 

Hükümet sorumluluğunu örtüyor

Sismik Risk Değerlendirme Komitesinden istifa eden Akis Celendis, hükümetin bilimsel çalışmalara müdahale ettiğini söyleyerek bazı meslektaşlarını suçladı. Sismolog Yerasimos Huliaras ise “Siyaset koltuk için yapılıyor” sözleriyle tartışmaya yeni bir boyut ekledi. Sismologlar arasında süren suçlama ve kavgalar Yunanistan için son sismik fenomenlerle başlamadığını yani yeni olmadığını geçmiş yıllarda da bu tür tartışmaların yaşandığını belirtmek gerekir. Bilim insanlarının alınması gereken önlemlerden çok bilimsel tahmin ve verileri rekabetin unsuru durumuna getirmeleri halk içinde korku ve endişeye yol açarken hükümete de sorumluluklarını örtme olanağı sağlıyor.

Uzun yıllardan beridir konuyla ilgili bilim insanları içinde yaşanan rekabet ve suçlamaların araştırmalara, araştırma yapan kurumlara verilen sübvansiyonlarla ilişkili olduğu iddiası da var. Tabii sadece bu kadarla kalmıyor ve bilimsel alanda yaşanan rekabetin de etkili olduğu söyleniyor. Son tartışmalarda ‘Basın yayın kurumlarında boy gösterme çabası’, ‘politik kariyer’ vb. suçlamaları da çok sık gündeme geliyor.