Yüzde 30 kavgası kızışıyor
Son yılların en hareketli ücret tartışmalarına şahit olduğumuz Sincan’da yer yer işçiler çeşitli eylemlerle düşük ücrete karşı tepki gösterdi.

Fotoğraf: Evrensel
Eylül Taş
eylultass35@gmail.com
Ankara – Gebze ve İstanbul’da metal işçileri, Antep’te Başpınar OSB’deki tekstil işçileri, patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı mücadele geçti. Şubat başı itibarıyla Sincan’da da birçok fabrikada ücret zamları belli olmaya başladı, patronlar burada da düşük zam dayattı. Son yılların en hareketli ücret tartışmalarına şahit olduğumuz Sincan’da yer yer işçiler çeşitli eylemlerle düşük ücrete karşı tepki gösterdi.
İşsiz kalanların hemen iş bulabildiği, düşük ücret ve ağır çalışma koşulları ile bilinen Sincan OSB’de yer alan Kabel ve MEFA fabrikaları, “OSB’nin mezbahası” olarak tanımlanıyor. Sendikanın olmadığı, dönem dönem bunun için mücadelelerin de verildiği MEFA’da çalışan işçiler yüzde 70 zam talep ederken, yapılan zam yüzde 40-45 bandında oldu. Tepkileri bastırmak isteyen yönetim bir yandan bu sene zam oranını açıklamayı geciktirirken diğer yandan işçi attı.
Türk Metal’in örgütlü olduğu Kabel’de ise işçiler “Yüzde 100 zam istiyoruz. Siz hesap yapmayı bilmiyorsunuz. Bir kuruşunuzu ziyan etmeyeceğiz” diyerek açık tutum almıştı. İşçilerin Türk Metal’in hazırladığı taslağa itiraz etmesine rağmen sendikacılar, yüzde 52’lik ücret zammına imza attığını duyurdu. Ancak sosyal haklar dışarıda bırakıldığında ücretlere yapılan zam yüzde 35’i geçmiyor. Yapılan diğer iyileştirmeler ve taslağın işçiye sunulması ise işçilerin müdahalesi sonucunda gerçekleşti. Türk Metal, sosyal medyadan kutlama videoları paylaşırken işçiler ise zorunlu olarak o videolarda yer aldıklarını ifade ediyor.
‘Senin için çok uğraştım’ yalanı artık tutmuyor
Ücretlerin hemen hemen OSB’nin ortalamasına denk geldiği diğer işletmelerde ise zam oranları her bir işçiye göre değişkenlik gösterdi. Üretim müdürleri ya da patronların hemen hemen her işçiye söylediği “İnan senin içi çok uğraştım” ifadesi fabrikalarda alay konusu. Bir işçi, “Hepimizi tek tek odaya çağırdılar, herkese de bunu söylemişler. İlk işe girdiğim vakitler bu yalana kanıyordum. Ama artık yemezler” ifadesiyle durumu özetliyor. Bu gibi fabrikalarda yapılan zam oranları yüzde 20 ila 35 arasında değişiyor. Seğmen Reçel fabrikası da bunlardan biri. Ücretlerine yansıyan zammı yeterli görmeyen işçiler makinaları durdurarak tepki gösterdi. Patronun gözdağı için 4 işçiyi işten attığı iddia ediliyor.
Bunun yanında OSB’nin bir de “reklam yüzleri” var. Ya büyüklükleriyle ya da ortalamanın üzerinde ücret vermeleriyle nam salmış; kimisi için devlet kapısıyla eşdeğer olarak görülenler; Kalyon, Bozankaya, Hidromek, Mikropor… Bozankaya işçileri enflasyon farkının üzerine yüzde 3; Kalyon işçileri asgari ücret zammının üzerine yüzde 5 aldı. İki fabrika da bu dönem yeni ve büyük projelere adım atacaklarını duyururken, işçiler ise bu büyümeden pay alamıyor. Mikropor, OSB’deki ortalama ücretten fazla ücret veren nadir iş yerlerinden biri olmasına rağmen, buradaki ücretler de giderek ortalamaya düşüyor.
Yine bugün açısından hükümetin gözbebeği savaş sanayiine yan sanayii kapsamında üretim yapan iş yerlerinde de ortalama ücretler 30 bin lirayı geçmiyor. MESS’e bağlı olmayan Bozankaya’da çalışan çoğu işçinin ücreti, MESS’e bağlı iş yerlerinden daha yüksek. Ancak fabrikanın giderek büyümesine ve yeni projelere bağlı olarak kârını artırmasına rağmen işçiler ücretlerini bu gelişmelere göre değil, daha düşük ücret alan fabrikalara göre kıyaslıyor. Eğer bu yaklaşım değişmezse, bu iş yerlerinde işçiler daha yüksek zam oranları için mücadele etmezse, zaman içinde kıyasladıkları fabrikalardaki düşük ücretlere yaklaşacaklar gibi görünüyor.
Homurdanmalar istikrarlı mücadelelere dönüşürse...
Zam oranlarının üçer beşer değiştiği gösterdiği Sincan’daki OSB’lerde değişmeyen kimi şeyler de var. İşçilerin az çok tepkisini somut biçimde ortaya koyabildiği yerlerde küçük de olsa kimi kazanımlar elde ediliyor. Ancak Sincan OSB’de istedikleri zammı aldıkları ve daha iyi koşullarda çalıştıkları bir fabrika ise yok. Zira sendikalı işletmeler de dahil hiçbir fabrikada, küçük homurdanmalar planlı, organize ve istikrarlı bir mücadele haline dönüşmedi.
Ne kadar mücadele o kadar kazanım denklemi kendisini yeniden doğruladı. Sesini sosyal medyada duyuran, gazetemizde de haberleri çıkan Kabel işçileri istedikleri zammı alamasalar bile sosyal haklarda kimi iyileştirmeler kazandı. Türk Metal ilk kez sözleşmeyi işçiye sunmak zorunda kaldı. Kalyon işçileri yüzde 5 olsa da patronun dayatmasını delebildiler. Tuvaletlerin iyileştirilmesinden, çalışma saatlerinin düzenlenmesine kadar iş yerindeki iyileşmeleri yine Erkunt döküm işçilerinin birliği sağladı. Erkunt işçileri şimdi de sözleşme için kolları sıvadı, kendi aralarında yaptıkları anketlerde taleplerini belirlediler. Taleplerini kazanmak için birliklerini korumaya devam edecekler.
Elde edilen ya da edilemeyen her değişimi işçilerin mücadele düzeyi, istikrarı ve birliği belirledi. Grev yasağına rağmen mücadeleden geri adım atmayıp dayatmaları aşan metal işçileri de bu denklemin en olumlu örneği. Tabii OSB işçilerinin bu direniş ve mücadelelerden örnek almakla sınırlı kalmayıp ülkedeki direnişlerle dayanışma göstermesi de önemli bir yerde duruyor; başta bugün eylemleri yasaklanan Antep Başpınar’daki tekstil/ dokuma işçileri geliyor...
Öfkenin yükseldiği bu dönemde mücadele kıvılcımlarının her yerde aynı yangını çıkarmamasının elbette çok sebebi var. İşçilerin birbirine güvenmemesi, kurtarıcı beklemesi temel gerekçelerden. Ancak nasıl mücadele edileceğine dair soru işaretleri bu dönem daha görünür. Birçok işletmede işçiler sosyal medya platformlarında grup kurarak bir araya gelmek ile yetiniyor, daha ileriye gitmiyor, gidemiyor. Halbuki önce kime nasıl ulaşacağını belirlemek, çekirdek gruplar oluşturmak, haberleşmeyi bu gruplar üzerinden ilerletmek önem taşıyor. Bunların yanı sıra, doğru sonuçlar çıkarmak için bir mücadele planı, kıvılcımın yangına dönüştüğü iş yerlerinin bize sunduğu somut dersleri daha sıkı takip etmek, ve sadece ocak zamları için değil daha ilerisi için şimdiden işleyecek birimler kurmak da öyle...
Evrensel'i Takip Et