Direnişteki Başpınar işçileriyle dayanışma: Yaşasın Başpınar işçilerinin insanca yaşam mücadelesi

Antep Başpınar Sanayi'deki 3 fabrikada yaklaşık 2 bin işçi yüzde 30’luk zamma karşı greve başladı. Gaziantep Valiliği 15 gün süreyle “Organize Sanayi Bölgeleri dahil” diyerek her türlü etkinlik ve eylemi yasakladı. İşçiler düşük ücret dayatmasına karşı direniş ve fiili grevlerine devam ederken birçok kentte işçilerle dayanışma açıklamaları yapıldı.

Eskişehir: Başpınar işçilerinin kazanımı tüm işçilerin kazanımıdır

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, eylemleri yasaklanan Başpınar işçileri için dayanışma eylemi yaptı. Kanatlı AVM önünde yapılan açıklamada yasak kararının işçi sınıfı ve emekçilerin ekmeğini küçültmek anlamına geldiğine dikkat çekilerek, Başpınar işçilerinin kazanımının tüm işçilerin ve emekçilerin kazanımı olacağı kaydedildi.

“Van halkı yalnız değildir’’

Platform adına açıklamayı okuyan Eskişehir Emek Partisi İl Başkanı Ceren Kökoğlu, AKP iktidarının son yerel seçimlerde sandıkta yaşadığı güç kaybının ardından her alanda yargı sopasını, devlet gücünü kullanarak muhalefeti zayıflatmaya, işçi ve emekçileri sömürü düzenine mahkûm etmeye çalıştığını söyledi.

Van’da halkın tüm tepkisine rağmen Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’a verilen hapis cezasına karşı belediyeye kayyım atandığını hatırlatan Kökoğlu, “Van halkı yalnız değildir. Van’da ve ülkenin tamamında devreye sokulmuş olan tüm kayyım kararları geri alınmalıdır” dedi.

“Antep’te binlerce işçi ekmeğini büyütmek için direniyor’’

İşçiler ve emekçiler üzerindeki düşük ücret dayatması, insanca olmayan koşullarda çalışmaya mahkûm edilmenin sistematik bir hal aldığını söyleyen Kökoğlu, “Sefalet zammını kabul etmeyen Antep’te 20’yi aşkın iş yerinde yüzlerce, binlerce işçi; çocuklarının geleceği için, ekmeğini büyütmek için -15 derece de direniyor. Büyük çoğunluğu asgari ücretle veya asgari ücretin çok az üzerinde ücretlerle çalıştırılan işçiler, yüksek enflasyon karşısında eriyen ücretlerinin insanca yaşanabilir bir düzeye çıkarılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sendika seçme özgürlüğü için günlerdir kar yağışı altında yaktıkları ateşin etrafında iş bırakarak haklı bir mücadele sürdürüyorlar. İşverenlerin asgari ücret artış oranı olan yüzde 30 zam dayatmasına karşı işçilerin yüzde 60 zam, bayramlarda ikramiye, banka ücret promosyonlarının kendilerine ödenmesi, keyfi işten çıkartmaların durdurulması gibi haklı talepleri var” diye konuştu.

“Yasaklar işçi sınıfının ekmeğini küçültmek anlamına geliyor”

Gaziantep Valiliğinin eylem yasağıyla işçilerin hak arama mücadelesinin engellendiğini dile getiren Kökoğlu, “Gaziantep Valiliği bir tür fiili OHAL ilan etmiştir. Bu yasaklar çok tanıdık. En son Cumhurbaşkanı kararnamesi ile metal işçilerinin grevi yasaklanmıştı ancak işçiler yasak kararına rağmen mücadelelerine devam ederek kazanmışlardı. Antep işçisi de bu yasak kararını aşacak yollar bulacaktır. Bu yasaklar işçi sınıfı ve emekçilerin ekmeğini küçültmek anlamına geliyor. Valinin, ‘işçilerin yanındayım’ demek yerine patronlardan yana saf tutması tek adam iktidarının baskıcı ve yasakçı politikalarını gözler önüne seriyor. Antep’teki işçilerin ekmek mücadelesini engellemek istiyorlar çünkü Temel Conta’dan, belediye işçilerine, TİS görüşmeleri devam eden petrokimya işçilerinden DİGEL Tekstil işçilerine, güvencesiz çalıştırılan, sendikal haklarını kullanmak isteyen, düşük ücretlere karşı ses çıkarmak isteyen tüm işçilerin harekete geçmesinden korkuyorlar” ifadelerini kullandı.

“Yaşasın birlik, mücadele ve dayanışma”

Kökoğlu, Başpınar işçileri valiliğin bu hukuksuz kararına rağmen direnişlerini sürdürme kararı almıştır. İşçilerin hakları için yürüttüğü mücadelelerini destekliyoruz. Ülkenin dört bir yanında bu yasakları yıkacak bir mücadelenin ve dayanışmanın örgütlenmesinin önümüzde önemli bir görev olarak durduğunu biliyoruz. İşçilerin talepleri bir an önce karşılanmalı, önlerine çıkarılan engeller kaldırılmalıdır. Gaziantep Başpınar OSB işçileri tüm işçi ve emekçilere örnek bir mücadele ve direniş örmektedir. Filli ve meşru mücadeleleri yine bütün emekçilere örnek olmalıdır. Başpınar işçilerinin kazanımı da tüm işçilerin ve emekçilerin kazanımı olacaktır. Bu nedenle dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim” dedi. (Evrensel)

İzmir: İktidar hukuk tanımıyor

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Gaziantep’te direnen Başpınar işçileriyle dayanışmak ve Van Büyükşehir Belediyesine atanan kayyıma tepki göstermek için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Başpınar işçisi yalnız değildir” “Kayyım darbedir darbeye hayır”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının atıldığı açıklamada basın metnini İzmir Barosu Genel Sekreteri Avukat Zöhre Dalkıran okudu.

Başpınar işçilerinin anayasal haklarını kullandığını belirten Dalkıran, “Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçilerin yüzde 30’luk sefalet zammını kabul etmeyerek taleplerini dile getirmek istemesi üzerine valiliğin teyakkuza geçerek ildeki tüm gösteri, toplantı ve eylemleri 15 gün süre ile yasaklaması egemenlerin işçi sınıfının en ufak hak ve özgürlük arayışına dahi tahammülü olmadığını bir kez daha göstermiştir. İşçiler anayasa, uluslararası hukuk ve yerel kanunlarca korunan haklarını kullanmak istemektedir” dedi.

“İktidar hukuk tanımıyor”

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, direnen Başpınar işçileriyle dayanışmak ve Van Büyükşehir Belediyesine atanan kayyıma tepki gösterdi pic.twitter.com/feVJV8EL2x

— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) February 15, 2025

“İşçilerin mücadelesi meşrudur”

İşçilerin hak taleplerini şehirde adeta sıkıyönetim ilan ederek sönümlendirmek isteyenlerin anayasaya, kanunlara, en temel demokratik değerlere aykırı bir uygulama içerisinde olduğunu vurgulayan Dalkıran, “İşçilerin birleşmesi, sözünü söylemesi, taleplerini dile getirmesi nasıl, ne tür bir açık ve yakın bir tehlike yaratmaktadır. Egemenler ekonomik taleplerle başlayan işçi eylemlerinin siyasi bir yöne evrilmesi endişesi taşıyor olabilir. Ancak insanlar evlerine, çocuklarına ekmek götürmek istemektedir. Bu temelde yürüttükleri mücadele de meşru, haklı ve hukuka uygundur. Hukuku çiğneyenler ise emekçileri sefalet ücretlerine mahkum etmek isteyenlerdir. Hukuku çiğneyenler işçi eylemlerinde, asgari ücret toplantılarında patronlarla birlikte hareket edenlerdir” diye ekledi.

“Kayyımları kabul etmedik, etmeyeceğiz”

Ülkedeki hukuksuzlukların bununla sınırlı olmadığını belirten Dalkıran, Van Büyükşehir Belediyesine atanan kayyıma değinerek “Bir kez daha en demokratik haklardan olan seçme seçilme hakkı gasp edilmiş, İçişleri Bakanlığı, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan'ı görevden uzaklaştırılarak yerine Van Valisi Ozan Balcı'yı kayyım olarak atamıştır. Kararının tebliğinden sonra belediye binasının etrafında iradelerine sahip çıkan vatandaşlara müdahale edilmiş aralarında gazetecilerinde bulunduğu 127 kişi gözaltına alınmıştır. Biliyoruz ki, kayyım politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz” diye konuştu.

Son olarak taleplerini sıralayan Dalkıran,

• İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak Gaziantep Valiliğinin hukuka aykırı yasaklamalarını sona erdirmesini, işçilerin söz söyleme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.
• Halk iradesine vurulan kayyım darbesinden derhal vazgeçilmelidir.
• Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir.
• Gözaltılar derhal serbest bırakılmalı, seçilmiş belediye başkanları görevine iade edilmelidir.

(Evrensel)

EMEP Samsun İl Örgütü: Yasaksız grev, barajsız sendika, güvenceli iş için mücadeleye!

Emek Partisi (EMEP) Samsun İl Örgütü, başta Antep Organize Sanayi işçileri olmak üzere hakları için direnin işçilere destek açıklaması yaptı. İl binasında yapılan açıklamada basın metnini EMEP Samsun İl Başkanı Sait Kocaman okudu.

Kocaman, Antepli binlerce işçinin ekmekleri için mücadele ettiğini, valiliğin ise bu haklı mücadeleyi kırmak için eylemleri yasakladığını söyledi.

Kocaman, “Antep’teki işçilerin ekmek mücadelesini engellemek istiyorlar çünkü; KFC ve Pizza Hut işçileri gibi, güvencesiz çalıştırılan, sendikal haklarını kullanmak isteyen, düşük ücretlere karşı ses çıkarmak isteyen tüm işçilerin harekete geçmesinden korkuyorlar. Erdoğan, Hitachi işçilerinin grevine yasak kararı getirdi de ne oldu? 22 yıllık iktidarında imzasını taşıyan ve uygulatamadığı ilk yasak olarak tarihe geçti. Çünkü metal işçileri grev yasak kararını dinlemedi; yasak sizin mücadele bizimdir dedi ve kazandılar! TKIS’tan Green Transfo’ya; KFC’den Tarkett’e; Başpınar’dan Çayırhan’a; farklı sektörden birçok işçi, ekmeği ve hakları için direniyor. Bugün ihtiyacımız olan şey bu mücadele alanlarının ortaklaşması, taleplerin tek ses haline gelmesidir. Yasaksız grev, barajsız sendika, güvenceli iş için harekete geçelim” dedi.

Parti olarak tüm Samsunlu emekçileri, insanca yaşamak ve çalışmak için, sefalet dayatmalarına karşı çıkmak için mücadele eden işçilerle dayanışmaya çağırdıklarını söyleyen Kocaman, “Yasaklar ve sömürü ülkesi istemiyoruz. Yasaksız grev, barajsız sendika, güvenceli iş için mücadeleye! ‘Yasaklar sizin mücadele bizimdir’ diyen Antepli işçi kardeşlerimizin, ‘Haklarımızı kimseye yedirtmeyiz’ diyerek dün greve başlayan Trabzonlu enerji işçilerinin, hakları, onurları için mücadele eden tüm işçilerin yanındayız” diye konuştu. (Evrensel)

EMEP Antalya İl Örgütü: Başpınar işçileri yalnız değildir

Emek Partisi (EMEP) Antalya İl Örgütünün çağrısıyla Attalos Meydanı'nda bir araya gelen kitle Antep’te hakları için direnen Başpınar işçileriyle dayanışma açıklaması yaptı. Basın metnini Fatma Şahin okudu.

Gaziantep Valisinin eylem yasağıyla Başpınar işçisine karşı fiili OHAL ilan ettiğini söyleyen Şahin, “Ülkemizde Anayasal güvence altında olan sendika, toplu pazarlık ve grev hakları fiilen kullanılamaz haldedir. Yetki sistemi, grev yasakları, sendikasızlaştırma, güvencesizlik ve sürdürülen ekonomik politikalar sonucu bugün ülkemiz asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği, işçilerin kötü çalışma koşullarına mahkum edilmek istendiği bir ülke haline getirilmiştir. Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçiler haklarını talep ediyorlar. Ancak Gaziantep Valiliğinin aldığı kentte eylem yasağıyla bu hak arama mücadelesi yeni bir engelle karşılaşmıştır. Gaziantep Valiliği bir tür fiili OHAL ilan etmişti” dedi.

"Yasak kararı geri çekilsin"

“Başpınar işçileri valiliğin bu hukuksuz kararına rağmen direnişlerini sürdürme kararı almıştır. İşçilerin hakları için yürüttüğü mücadelelerini destekliyoruz” diyen Şahin, yasak kararının geri çekilmesi gerektiğini söyledi.

Şahin, “İşçiye grev yasağı Belediye başkanlarına kayyım. Bu faşizan uygulamaları ile AKP iktidarının işçiden, emekçiden ve halktan yana değil sermayeden ve patronlardan yana olduğunu, demokrasiden, adaletten ve insan haklarından yana değil darbeden yana olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Ama, darbeci, kayyımcı faşizan uygulamalara teslim olmayacağız. Her yer Antep her yer Van diyerek ekmek, hürriyet ve adalet mücadelesine devam edeceğiz” diye konuştu. (Evrensel)