16 Şubat 2025 17:54
/
Güncelleme: 17 Şubat 2025 14:10

Küçükçekmece'de 'Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş' kampanyası

Akademisyen Hakan Koçak ve EMEP Milletvekili İskender Bayhan, İkitellili'de "Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş istiyoruz" kampanyası kapsamında işçi ve emekçilerle bir araya geldi.

Küçükçekmece'de 'Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş' kampanyası

Fotoğraf: Evrensel

Emek Partisi Küçükçekmece İlçe Örgütü’nün "Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş istiyoruz" kampanyası kapsamında düzenlediği etkinlikte Akademisyen Hakan Koçak ve Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, İkitellili işçi ve emekçilerle bir araya geldi.

Tokat Büşürüm Köyü Derneğinde yapılan etkinliğin moderatörlüğünü dernek başkanı İshak Ateş yaparken, Türkiye’deki işçi ve emekçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek “İşçi ve emekçiler açlık ve sefaletle karşı karşıyayken böyle bir kampanya oldukça önemli” dedi ve sözü etkinliğin konuşmacılarından Akademisyen Hakan Koçak’a verdi.

Küçükçekmece'de buluşma

Fotoğraf: Evrensel

Tek tek sorunlara karşı topyekun mücadele

Koçak, “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş istiyoruz” kampanyasının neden bugün için önemli olduğunu şöyle özetledi: “Madalyonun bir yüzünde; Düşük ücret rejimi içerisinde ağır çalışma koşulları ve sendikasızlaşma var. Türkiye sermayesi de bu durumdan oldukça memnun. Türkiye’de AKP dönemi işçileşen nüfus arttı ve bununla birlikte işçi sınıfının içinde bulunduğu duruma isyan etmemesi için de baskılar yoğunlaştı. Madalyonun diğer yüzünde ise bu ağır koşullara razı gelmeyenlerin öfkesi var. Kapitalizm gelişiyor ve dönüşüyor. Bu sistemin içinde yaşamak zorunda olanlar da giderek hak mücadelesi içine giriyor. Son derece örgütsüz bir güç var ama işçiler de içinde bulunduğu durumdan memnun değil. Bu kampanya tam da böyle bir noktaya denk düşüyor. Bu engeller karşısında topyekun neler yapabiliriz sorusunu ortaya koyuyor.”

'Bu irade ile kaderimizi değiştirelim'

Sendikalaşmanın önündeki baraj, yetki itirazı, mahkemelerin uzun sürmesi gibi sonuçların işçileri örgütlenmekten uzaklaştırdığını aktaran Koçak, “Sendikalar tek tek ayrı yerlerde aynı sorunları yaşıyor. Bu sorun tek tek ortadan kalkmayacak, bu kampanya topyekun bir mücadeleyle birlikte engelleri nasıl aşacağımızı tartışacağımız bir mücadele zemini ortaya koyuyor” dedi. Koçak, yasa değişikliği yaparak işçi iradesini ortaya koyan bir düzenleme için güç birliğinin şart olduğunu belirtirken “Bunu birleşik emek güçleri yapacak. Bu engelleri yıkmanın zamanıdır. Bu iradeyi örgütleyerek kaderimizi hep birlikte değiştirelim” diye seslendi.

Bayhan: 2025 yılında umut, emeğin kavgasında büyüyecek

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise, ekonomik kriz ve tek adam rejimiyle emekçilerin üzerindeki baskının daha da arttığını hatırlatarak “Biz her geçen gün artan emek sömürüsü ve onu sürdürmek için artan toplumsal baskı, çelişki ve çatışmaların arttığı bu süreç karşısında bir dönemece girdik. Bu sürecin daha da derinleşerek süreceği ortada. 2025 yılında umut; emek ve sermayenin kavgasında emekten yana büyüyecek. Hemen hemen her işkolunda ücret kavgaları yükseliyor. Bu iktisadi ve politik gerçekliğin mevzi mevzi patlamalara neden olacağını öngörmüştük. Bu mevzi mücadelelerinin kitleselleşmesi zaten işçi sınıfının gündeminde olan belli taleplerin daha da aciliyet kazandırdığını bize gösterdi” diyerek neden böyle bir kampanyanın ihtiyaç olduğunu belirtti.

Böylesi bir süreçte bu kampanyanın bir sorumluluk atfettiğini vurgulayan Bayhan, “İşçi hareketinin daha ileri düzeyde örgütlenmesi ve bu örgütlülüğü büyütmesi, karşımızdaki engellerle mücadele etme, mücadelenin karşılaştığı yasakları bertaraf etme görevi karşımızda. Dolayısıyla barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş kampanyamızın acil talepleri bu nesnel zeminden ortaya çıkıyor” diye konuştu.

“Kampanyanın amacı işçi örgütlenmesi ileriye taşımak'

Kampanyanın üç temel hedefi olduğunu söyleyen Bayhan, “Birincisi sınıf mücadelesinin mevcut koşullarındaki en yakıcı olan bu talepleri ülke gündeminin temel konuları haline getirebilmek. İkincisi, işçilerin emekçilerin geniş katılımıyla güçlü, kitle desteğiyle bu talepleri içeren bir kanun teklifiyle meclis gündemine getirerek bu mücadeleyi ilerletip zenginleştirecek bir hatta sokacak tutum sergilemek. Burjuvazinin meclisini emek gündemiyle basınç altına alabilmek.  Üçüncüsü de fabrika ve işyerlerinde bu kadar kitleselleşen mevzi mücadeleleri ekseninde yeni bir kendine güvenen öncü işçi kuşağıyla, birleşme tartışmasını daha da ileriden tartışan ve ‘genel grev genel direniş’ tartışmasıyla birleştiren, bugünkü mücadeleyi; sınıf bilincini yükselterek ilerleten bir hat ortaya koyarak kalıcı hale getirmek. Güçlü bir kampanya belki de saray iktidarına taviz vermeye itecek bir sınıf gücünü arkasına alacak. Artık 2025 ve sonrasında Türkiye’de siyasete de ekonomik, iktisadi ve politik mücadele alanına da emek cephesine yeni bir hat çizmek üzere sıçrama ve yoğunlaşma yakalamak” diyerek kampanyanın amacı özetledi.

Bayhan son olarak, “Türkiye’nin gidişatına karşı önümüzdeki yıllarda, eğer işçi sınıfı bu sürece gövdesiyle bir hat çizmezse; biz bu sömürü ve baskı düzenin gerici/faşist bir rejim inşası hedeflerini durduramayız” dedi.

Etkinlik konuşmacılarının ardından katılımcılar söz alarak görev almak istediklerini belirtti ve ilçede kampanyanın yürütülmesi için bir komite kurulması kararı alındı.

Evrensel'i Takip Et