17 Şubat 2025 10:21

Depremde yıkılan Sueda Kent Sitesi davasında kamu görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı

Adıyaman – Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, 6 Şubat depremlerinde 65 kişinin yaşamını yitirdiği Sueda Kent Sitesi davasında, kamu görevleri ilk kez hakim karşısına çıktı. O dönem Adıyaman Belediyesi'nde imar müdürü olarak görev yapan sanık İrfan Günay Çelik, teknik sorumluluğunun olmadığını, yalnızca idari görevini yerine getirdiğini savundu.

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adıyaman'ın Merkez ilçesi Yeni Mahallesi'nde bulunan Sueda Kent Sitesi B bloğunun yıkılması sonucu 65 kişi yaşamını yitirdi, 14 kişi yaralandı. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Sueda Kent Sitesi'nin yıkılmasıyla ilgili müteahhitler Mehmet Murat Bulut ve Muhittin Büyük, şantiye şefi, statik proje müellifi ve statik fenni mesul Ömer Yılmaz hakkında, "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açmıştı.

Başsavcılık o dönemde Adıyaman Belediyesi'nde çalışan Aysel Ertemir, Bedir Leblebici, İrfan Günay Çelik, Mehmet Bağcı hakkında, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 15'er yıl hapis istemiyle de dava açtı. Süreçte iki dosya birleştirildi.

Kamu görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı

Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 11 Şubat'ta görülen Sueda Kent Sitesi'nin üçüncü duruşmasının tutanağına göre, duruşmada, depremde yakınlarını kaybedenler, tutuksuz yargılanan kamu görevlilerinden Aysel Ertemir, İrfan Günay Çelik, Mehmet Bağcı, tutuksuz müteahhitler Mehmet Murat Bulut ve Muhittin Büyük ile taraf avukatları hazır bulundu. Firari sanık Ömer Yılmaz ile tutuksuz sanık kamu görevlisi Bedir Leblebici duruşmaya katılmadı.

"Ben sadece şekli yönden evrakları kontrol ederim"

Sanık Aysel Ertemir savunmasında, 1989'da Adıyaman Belediyesi'nde mimar olarak göreve başladığını, 2004 ve 2007 yıllarında imar ve şehircilik müdürü olarak görev yaptığını belirterek, "Suça konu yapıya ruhsat 2008 yılında verilmiş. Yani benim görevimden sonra yapılan bir işlem söz konusudur. Suça konu yapıya ilişkin verilen ruhsatlarda ve evraklarda benim bir imzam yoktur. Dosyada sanık olarak bulunmamı gerektiren bir durum yok" dedi. Ertemir, bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmeyerek, beraatini talep etti.

Sanık İrfan Günay Çelik, savunmasında 2008'den itibaren Adıyaman Belediyesi'nde imar müdürü olarak görev yaptığını, Sueda Kent Sitesi'nin yapı ruhsatında imar müdürü olarak imzasının bulunduğunu belirtti. Çelik, "Benim teknik bir sorumluluğum yoktur, idari olarak görevimi yaptım. Bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz, zira imar müdürünün sahada araştırma ve denetleme yükümlülüğü yoktur. Bu yükümlülük teknik uygulama sorumlusuna, fenni mesule aittir. Ben sadece şekli yönden evrakları kontrol ederim" diye konuştu.

"İmar müdürlüğünün teknik olarak denetleme görevi yoktur"

Sanık Mehmet Bağcı da savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, "İmar müdürlüğü teknik bir görev değildir. İdari bir görevdir. İmar müdürü evraklarda bir eksik husus yok ise ruhsatı imzalar. Teknik olarak denetleme görevi yoktur. İmar müdürü 7 birime bakmaktadır. B blokun ruhsatında, statik projesinde, mimari projesinde benim imzam yoktur. Belediyeden de teyit ettirdim. Sadece B blokun yapı kullanım belgesinde imzam vardır. Yapı kullanım belgesi de binanın kullanışlı halde olup olmadığına bakılır. Bu bağlamda o dönemde yapılan işlemlerde benim imzam yoktur" iddiasında bulundu.

Tutuksuz sanık müteahhitler Mehmet Murat Bulut ve Muhittin Büyük, önceki savunmalarını tekrarlayarak beraatlerini talep etti.

"Bizim geleceğimizi çaldılar"

Mahkeme heyeti, sanıkların ardından müştekilere söz verdi. Binada oğlu, gelini ve torununu kaybeden müşteki Dilek Gölgelikaya, "Bir bina 9. saniye yıkılır mı? Hiçbir sanık suçunu kabul etmiyor, biz mi suçluyuz? Bizim geleceğimizi çaldılar. Müteahhidinden belediyesine hepsinden şikayetçiyim" diye konuştu. Diğer müştekiler de sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanıklar hakkında adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesini, dosyadaki eksik hususların giderilmesi ve bilirkişi raporunun beklenilmesine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, mevcut delil durumu ile henüz bilirkişi raporunun düzenlenmemiş olması nazara alınarak sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına, sanık Ömer Yılmaz hakkındaki çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenilmesine, akıbetinin Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sorulmasına, sanıkların duruşmadan vareste tutulma taleplerinin kabulüne karar verdi.

Bir sonraki duruşma 22 Mayıs'ta görülecek. (ANKA)

Evrensel'i Takip Et