17 Şubat 2025 14:28
/
Güncelleme: 16:00

Tarihi mezarlığa enerji santrali kurulacak

Antalya Gazipaşa'da Karamanoğulları Beyliği döneminden kaldığı bilinen tarihi mezarlıkların üzerine Güneş Enerjisi Santralı kurulmak istenmesi yöre halkının tepkisini çekti.

Tarihi mezarlığa enerji santrali kurulacak

Fotoğraf: Yusuf Yavuz

Yusuf Yavuz


Antalya — Antalya ve Mersin sınırının kesiştiği bölgede bulunan 2200 rakımlı Kaş Pazarı, su kaynakları ve verimli meralarıyla binlerce yıllık yaşam alanı. Gazipaşa ve Anamur halkının yaylası konumundaki bölgede, Karamanoğulları döneminden kaldığı düşünülen mezarlar da bulunuyor. Haritalara da işlenmiş olan tarihi mezarlıkların bulunduğu bölgede Güneş Enerjisi Santrali yapılmak istenmesi, yöre halkını ayağa kaldırdı. Fethullah Gülen tarikatı ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle 15 Temmuz sonrası TMSF tarafından el konulan Anadolu Erciyes Holding (eski Boydak Holding) bünyesindeki Gün Güneş Enerjisi Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yaklaşık 400 dönümlük alanda yapılması planlanan 'G3-Antalya-1-2 GES' projesi için 4 Şubat'ta ÇED Nihai kararı verildi. Projeyle ilgili ÇED raporunda yer verilmeyen tarihi mezarlıkların korunmasını isteyen yöre halkı, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na yazılı başvuru yapacak.

Antalya'nın Gazipaşa ilçesindeki Kaş Pazarı Yaylası, binlerce yıllık bir yaşam alanı olarak biliniyor. Gazipaşa halkının yanı sıra Anamur ve Ermenek halkı için de önemli bir üretim ve yaşam alanı olan bölge, geçmişte Karamanoğulları Beyliği'nin hâkimiyet sahası içerisinde kalıyordu. Yayladaki Karamanoğlu mezarlığı, bu adla bölge haritalarına da işlenmiş. Ancak 2200 rakımlı mera ve orman vasıflı yaylada yaklaşık 400 bin metrekarelik alanda kurulması planlanan Güneş Enerjisi Santrali (GES), tarihi mezarlıkların olduğu alanı da kapsıyor.

Yayladaki GES projesine karşı Gazipaşa'da eylem yaptılar

Bölge halkı için önemli bir yaşam ve üretim alanı olan Kaş Pazarı Yaylası'nda yapılmak istenen projenin yer seçiminin hatalı olduğunu savunan Gazipaşalılar, eylem ve basın açıklaması yaparak yanlıştan dönülmesini talep etti. Eyleme, projeden etkilenecek köylerin muhtarları ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Enerji santrali için yaban keçilerinin yaşam alanını seçtiler

Biyolojik çeşitlilik açısından da zengin olan bölge, aynı zamanda nesli tehlike altındaki yaban keçisi (Capra aegagrus) için yaşam alanı olarak biliniyor. Türün varlığı ve yaşam alanları, Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Yaban Hayatı Sözleşmesine göre kesin koruma altında. Ancak son yıllarda madencilik ve enerji projeleri uğruna türün yaşam alanları giderek daraltılırken, yaratılan tahribatın ve habitat kaybının katlanılabilir düzeyde olduğunun savunulması dikkat çekiyor.

ÇED Raporunda 'önemli habitat kaybı olmayacak' savunması

Kuş göç yolu üzerinde projelendirilen söz konusu GES projesi için hazırlanan ÇED raporunda, nesli kesin koruma altındaki yaban keçileri ve diğer fauna türleri için "Dolayısıyla ne hedef tür ne de diğer yabani hayvan türleri açısından önemli veya kritik ölçüde bir habitat kaybının söz konusu olmayacağı tahmin edilmektedir" ifadelerine yer veriliyor.

"Fauna elemanları için küçük bir alan, zararı olmaz"

Projenin işletmeye geçmesiyle birlikte habitat kaybı olacağı belirtilen ÇED raporunda, "Proje alanı sahip olduğu genişlik ve etki alanı olarak düşünüldüğünde alan ve civarında yayılış gösteren fauna elemanlarının habitatı ve beslenme alanı olarak kullandığı alanlar içerisinde küçük bir alan olduğu müşahede edilmektedir. Bu inceleme sonunda, Proje için rapor içerisinde açıklanan tedbirlerin alınması kaydıyla projenin gerçekleştirilmesinin mevcut ekosistemin genel denge ve işleyişini bozmayacağı, ekosistem üzerinde kalıcı bir hasar meydana getirmeyeceği, çevredeki canlılara ve doğal hayatın devamına zarar verecek ölçüde etkide bulunmayacağı kanaatine varılmıştır" görüşü savunuluyor.

Yazar Ali Yıldız: GES projesi tarihi yok edecek

'Dünden Bugüne Gazipaşa Tarihi' kitabının yazarı Ali Yıldız, GES projesi için seçilen yaylanın Hitit döneminden beri yaşam alanı olduğuna dikkati çekerek şunları dile getirdi: "Bölge kadimden beri bir Hitit medeniyet bölgesidir. Prof. Dr. Ahmet Ünal'ın 'Hititler Zamanında Türkiye' kitabında bölgenin adı, 'Tarhuntassa' olarak kaydedilmiş. 1980'li yıllarda bulunan bir bakır tabletteki kayda göre, Tarhuntassa bir Hitit prensine tımar olarak verilmiştir. Bu bölgede M.Ö 1500'lerden beri medeniyet izleri vardır. GES kurulmaya çalışılan bölgede en eski çağlardan beri yazın yaylaya çıkan antik dönem insanlarının mirası mezar, kuyu, sarnıç, çeşme ve mağaraları, inleri vardır. Bu bir insanlık mirasıdır. Henüz arkeolojik kazılar yapılmayan bu alan GES adı altında tahrip edilerek yok edilecek ve tarihi değerleri araştırma imkânı yok olacaktır."

"Balcılık ve arıcılık sona erecek"

Kaş Pazarı Yaylası'nın bitki çeşitliliği açısından da zengin bir bölge olduğuna işaret eden Yıldız, "Kaş Pazarı, bir bal yaylasıdır. Hatta bu yerleşimlerden birinin adı da Balca'dır. Akdeniz Coğrafyası yazarı Hüseyin Saraçoğlu tarafından bundan 70 yıl önce yerinde saptanan balcılık ve arıcılık özelliği belgelidir. GES, bu doğal yapıyı bozacak balcılık ve arıcılık sona erecektir" dedi.

GES yapılmak istenen yerde 3 ayrı Karamanoğlu mezarı var

Kaş Pazarı Yaylası'nın yüzlerce yıllık Karamanoğulları mirası olduğunun da altını çizen Araştırmacı-Yazar Ali Yıldız şunları dile getirdi: "Bu yaylada Harita Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 1/100.000 ölçekli P29 paftasında ve 1/25.000 ölçekli P29a4 paftasında en az üç adet tespit edilmiş Karamanoğlu Mezarlığı vardır. Kaş Pazarının güneyden çıkış yolundan itibaren sağlı sollu binlerce mezarla kaplı olduğu ilk bakışta kolayca görülmektedir. Şiddetli kar ve fırtına bölgesi olması dolayısı ile tahrip olmuş mezarlar bugün belirli olarak görünmese de tesis ihtiyaçları ve proje gereği makinalı kazı yapıldığında bu mezarlar ve kemikler ortaya çıkacaktır. ÇED raporundaki krokiye bakıldığında, 'Şantiye ve Bitkisel Toprak Alanı' olarak işaretlenen yerin Tarihi Karamanoğlu Çadır alanı olduğu, Gazipaşa Tarihi kitabımızda yazılmıştır. Bu alanın bitişiğinde yine Karamanoğlu ini tabir edilen bir in vardır. Buralarda yeterli kazı çalışması yapılmadığından söz konusu inşaat ortaya çıkabilecek arkeolojik bulguları yok edecektir."

"Karstik arazide yaylalar susuz kalacak"

GES projesinin yayladaki su kaynakları ve küçükbaş hayvancılık için de tehdit oluşturacağına işaret eden Yıldız, "Ağır iş makinalarının çalışacağı tesis alanlarının hemen yanındaki bu kıymetli su kaynakları karstik özellikli geçirimli arazide kaybolarak yaylalar susuz kalacaktır" uyarısında bulundu.

"Bu tesis Gazipaşa ve Anamur yaylalarını bitirecek"

Kaş Pazarının eskiden beri bir pazar yeri ve ticaret alanı olması yanında buluşma, ibadet, sosyalleşme ve yardımlaşma alanı olduğunu da vurgulayan Yıldız, "Bu yardımlaşma ve sosyalleşme alanı geçişe ve yaklaşıma yasaklanma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Çünkü bu tür tesisler gerek güvenlik gerekçe gösterilerek, gerekse mülkiyet hırsı sebebiyle halkın yaklaşımına kapatılarak yolları değiştirilmekte, geçişleri yasaklanmakta olduğu bilinen bir gerçektir. Vahşi madenciliğin Türkiye genelinde yaptığı tahribatları görerek ve işiterek yaşamaktayız. Bu tesisin Gazipaşa Anamur yayla ve meralarını bitireceği çok açıktır" görüşünü dile getirdi.

Gazipaşalı Eğitimci-Yazar Rahmi Yıldırım ise 'Yayla Yollarında' adlı kitabında bugün GES tehdidi ile karşı karşıya olan Kaş Pazarı Yaylası ile Yunt Pazarını şöyle anlatıyor: "Pazarda ala kilim, ala heybe, çul, çuval, keçe vb. satılırdı. Çiftçi araç gereçleri, sebzeler, meyveler, Ermenek helvaları satılırdı. Katran, püse, çay balığı satılırdı. Yunt Pazarı'nda bazen seyyar dişçiler de olurdu. Pazarcılardan bazıları evlerine kil götürürdü. Biz daha çok Kaş Pazarı'na giderdik. Kaş Pazarı kalabalık olurdu. Anamur, Gazipaşa ve Ermenek köylerinden gelen mallar pazarda satılırdı. Ermenek'ten bakırcılar ve katır satıcıları da pazara gelirdi. Asayişi sağlamak için 1950'lerde Kaş Pazarında Jandarma karakolu da vardı. Bazı Cumalar Anamur mahalli çalgı ekibi de Kaş Pazarına gelirdi. Yanık Hacı keman, Tevfik davul, Gani gırnata çalardı, canı isteyenler oynardı. Pazar, öyle zamanlarda daha neşeli olurdu. Çalgı işi bittikten sonra Yanık Hacı taşın başına çıkar, bağırırdı: 'Ey ahali, Anamur'a yolcu olan, Yanık Hacı'ya borcu olan buraya gelsin!' diyerek alacaklarını almaya çalışırdı. Pazarda karakucak güreşleri de olurdu."

Evrensel'i Takip Et