Başpınar işçileri Mehmet Türkmen'in tutuklanmasını protesto etti: Mehmet Türkmen yalnız değildir

Antep - Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in ifadesi alınmadan, doğrudan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilerek tutuklanmasının ardından BİRTEK-SEN'in çağrısıyla işçiler, siyasi parti temsilcileri ve kitle örgütleri sendikanın önünde toplandı. Kitle "Mehmet Türkmen yalnız değildir", "Gün gelecek devran dönecek, patronlar işçiye hesap verecek" sloganları attı.

"BİRTEK-SEN ne patronlara ne iktidara biat eder"

Basın açıklamasını BİRTEK-SEN Genel Sekreteri Mikail Kılıçalp okudu. Kılıçalp, "İktidar istiyor ki sendikacı itiraz etmesin, patronun dediğine işçiyi ikna etsin, daha fazla sabır ve sebat istesin, 3-5 kuruşluk hediyelerle işçilerin iradesini satın alsın. İktidar istiyor ki; sendikalar işçinin canını alan ölüm düzenine, işçilerin insanlık dışı koşullarda çalıştırılmasına, işçilerin sefalet koşullarına ses çıkarmasın. İktidar istiyor ki; işçi sadece patronun istediği sendikaya üye olsun, iktidarın istediği sendika barajı geçsin, grevler iş bırakmalar olmasın, ağzını açan işçi tek talimatla işten atılsın. Sendikamız BİRTEK-SEN hiçbir zaman; ne patronlara ne de onların iktidarına biat etmemiştir. Sendikamız, işçinin maaşının kat kat fazlasını alıp işçinin derdini dinlemeyen bir sendika olmamıştır. Sendikamız, işçinin iradesini patrona satan bir sendika olmamıştır" dedi. BİRTEK-SEN'in işçi sınıfının hak ve taleplerini bizzat işçinin iradesiyle ortaya koyduğunu ifade eden Kılıçalp, "Tam da bu nedenle sendikamız BİRTEK-SEN kurulduğundan bu yana, hem sermaye sahiplerinin hem de onları temsil eden siyasi iktidarın hedefinde olmuştur. Hem genel başkanımız Mehmet Türkmen hem de diğer yöneticilerimiz defalarca gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Sendikamıza, akıl almaz nedenlerle çok büyük para cezaları kesilmiştir. Ancak bunların hiçbiri bizi işçi sınıfının çıkarlarını savunmaktan geri tutamamıştır. Bu tutuklama kararıyla da geri durmayacağız" diye konuştu.

Bu tutuklamanın yalnızca BİRTEK-SEN’e ya da Mehmet Türkmen’e dönük olmadığını vurgulayan Kılıçalp, saldırının tüm Türkiye işçi sınıfına yönelik olduğunu söyledi.  "Peki, işçilerini haftanın 7 günü çalıştıran, hastalıkta ölümde bile izin vermeyen, işçiyi sefalete mahkum ederek işçilerin sırtından servet kazanan Çelikaslan patronu tutuklanacak mı? Peki, 6 makinesinin hiçbirinde stop düğmesi çalışmayan, iş kazası geçiren işçi hastanedeyken devamsız yazıp yevmiyesini kesen Has Çuval patronu tutuklanacak mı? Peki, işçinin maaşını elden vererek hem vergi kaçıran hem de işçinin emekliliğini, kıdem tazminatını, işsizlik maaşını gasp eden Okkıran patronu tutuklanacak mı?" diye soran Kılıçalp, taleplerini yineledi: "Türkiye’de işçi sınıfının tarihi sendikalara ve işçi haklarına dönük saldırılara karşı zafer kazanan direnişlerle doludur. Bugün de kanunlarda işçilerin lehine olan ne varsa, işçi sınıfı mücadeleyle kazanmıştır. Türkiye işçi sınıfına grev hakkını hediye eden KAVEL direnişi; sendikal hakların engellenmesine karşı sokakları dolduran 15-16 Haziran direnişi, Antep’e sigorta hakkı getiren Ünaldı direnişi bunların örnekleridir. Başpınar işçileri de bugün; grev ve direniş yasaklarına, sendikal hakların engellenmesine, işçilerin ezilmesine en güzel cevabı sendikasına sahip çıkarak, BİRTEK-SEN’e üye olarak gösterecektir. Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş her işçinin hakkıdır! İşçiler haklarını kazanacaktır! Antep işçi sınıfını sendikamıza çağırıyoruz! Gelin hep beraber Mehmet Türkmen’in serbest bırakılması, Valilik yasağının kaldırılması, Başpınar işçilerinin taleplerinin kabul edilmesi için çalışalım! Direne direne, birleşe birleşe kazanacağız!"

"Mehmet Türkmen yalnız değildir, yanında binlerce işçi vardır"

Basın açıklamasının ardından direnişteki fabrikalardan işçiler söz aldı.

Kaplanser işçisi Osman Yılmaz: Bu tutukluluk işçinin emekçinin hakkının gasbedilmesinin tutukluluğudur. Bir Mehmet Türkmen gider bin Mehmet Türkmen gelir. Ancak Mehmet Türkmen'in yanında binlerce işçisi vardır. Bu yüz binler olacaktır.

Yalçın Kardeşler işçisi Mehmet: Mehmet Türkmen yalnız değildir, hepimiz onun yanındayız. Mehmet Türkmenler bir değildir, binlercedir.

Has Çuval işçisi Burhan: Yaklaşık 10 gündür grevdeyiz. Taleplerimiz gayet insancıl talepler. Biraz daha yaşanabilir ücretler istiyoruz. Bizim hiçbir kurum kuruluşla şahsi bir sorunumuz yoktu. Biz işverenlerimizden geçinebilecek ücretler istedik. Bu saatten sonra şunu söyleyelim ki Mehmet Türkmen yalnız değildir. Hepimiz buradayız.

Şireci işçisi Fevzi: Mehmet Türkmen Başpınar işçilerinin onurudur. Biz de onurumuza sahip çıkacağız. Valinin aldığı karar ve hükümetin politikaları biz işçilerin önünde duramaz. Biz haklıyız ve mücadelemize devam edeceğiz. 

"Ya hep beraber ya hiçbirimiz"

Ardından söz alan KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, "Günlerdir yürüttüğünüz iş ve ekmek mücadelenizle aslında Türkiye'nin bütün kentlerinde, atölyelerde sendikasız, sigortasız sefalete mahkum edilen işçi kardeşlerinize ilham oldunuz. Hepimiz sizi heyecanla izlemeye devam ediyoruz. Hep birlikte başaracağımızı biliyoruz. Bu ülkede en temel anayasal haklarımızı kullanamıyoruz. Uluslararası sözleşmelere göre herkesin örgütlenme hakkı var. Ancak ve sadece birleşerek kazanabiliriz. Tek başımıza kurtulamayız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" dedi.

BİRTEK-SEN, Mehmet Türkmen'nin tutuklanmasına karşı saat 17'de sendikanın önünde eylem çağrısında bulundu. İşçiler ve kitle örgütleri sendika önünde toplanıyor. Sendika önünde çok sayıda polis konuşlandırıldıhttps://t.co/pagFtBnbVj pic.twitter.com/PFoqN4tlCL

— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) February 17, 2025

"Emekten yana olan tüm Türkiye kamuoyunu desteğe çağırıyoruz"

Soruşturmanın doğrudan sendikalaşma hakkına dönük bir saldırı olduğunu vurgulayan BİRTEK-SEN, Türkmen'in tutuklanmasına ve eylem çağrısına ilişkin şöyle demişti: "İşçileri sendikalı olmaya, birlikte hareket etmeye, örgütlenmeye çağırmak anayasal bir haktır ve her sendikacının görevidir. Bu soruşturma, yalnızca Mehmet Türkmen’e değil, kuralsız ve sefalet koşullarında çalıştırılan Antep işçi sınıfının patronlara karşı hak arama mücadelesine karşı başlatılmıştır. Patronun şikayeti dahi olmadan patron adına soruşturma başlatmak, hukuku patronlar için ayaklar altına almaktır. Ekmeğini büyütmek isteyen işçilere önce Valilik yasağı koyup sonra sendikalarını hapsetmeye çalışmanın kendisi suçtur. Öte yandan, işçilerin talepleri konusunda bütün taraflara çağrı yapan, müzakere sürecine hazır olduğunu her fırsatta dile getiren sendikamızın Genel Başkanına dönük bu yaklaşım, işçilerin taleplerinin dikkate alınmayacağı mesajını da vermektedir. İşçi sınıfının mücadele tarihi göstermiştir ki; yasak, baskı, tutuklamalar sınıfın hak arayışına ket vuramaz. Sendikal haklara dönük açıkça bir saldırı olan bu soruşturmaya karşı Genel Başkanımız Mehmet Türkmen’in serbest bırakılması, Valilik yasağının kaldırılması ve işçilerin taleplerinin kabul edilmesi için, yargının emekçilere karşı sopa olarak kullanılmasına karşı emekten yana olan tüm Türkiye kamuoyunu desteğe çağırıyoruz"

(Evrensel)