Zam yok, ‘Hintli işçi getiririm’ tehdidi var
"Bizim tersane işçileri olarak verdikleri gözdağına, tehditlere, kanmamamız lazım. Kendi birliğimizi kurmamız ve patronların bu tehditleriyle toplu bir şekilde mücadele edebilmemiz gerekiyor."

Fotoğraf: DHA
Tuzla’dan tersane işçisi
İstanbul - Bütün Evrensel okurlarını selamlıyorum. Çalıştığım tersanede yaşamış olduğum bir durumu ve bu duruma ilişkin fikirlerimi paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi tersanelerde birçok taşeron firmada ücret zamları belirsiz bir durumun içerisinde. Şubat ayının ikinci haftasını geride bırakmış olmamıza rağmen hâlâ ne kadar zam aldığımızı, yeni yevmiyelerimizin ne olduğunu bilmeden çalışıyoruz. Bazı yerlerde de açıklanan, konuşulan zam oranları var. WhatsApp gruplarından görüyoruz ya da başka firmalarda çalışan arkadaşlarımızdan duyuyoruz. Duyduğumuz, gördüğümüz kadarıyla zammın belli olduğu yerlerde de zam oranı yüzde 15-25 aralığında konuşuluyor. Birçok tersanede durum belirsizken, kimi yerlerde de devletin asgari ücrete verdiği zammın bile altında zamlar konuşuluyor.
Geçtiğimiz hafta içerisinde firma sahibi, bütün işçilerin toplanmasını istedi. Bir konuşma yapacağını söyledi. Bazı arkadaşlarım da zamma ilişkin bir şey konuşulacağını zannetti. Ben öyle bir şey olmayacağını tahmin ettim. Haklı da çıktım. Firma sahibi ücret zamları dışında bir konuyu konuşmak için bizi toplamış.
Mesai saati bitmeden işimizi terk ettiğimizi söyledi. Bunun olmamasını tembihledi. Ama mesai saati bitmeden dediği, maksimum 5 dakika önce işi bırakıyoruzdur. Bu da zaten her işin normali gibi bir şey. Bu 5 dakika üzerinden bayağı bir konuşma yaptı. İşlerin azaldığını, işin değerinin bilinmesi gerektiğini, zor dönemden geçtiklerini ve bu yüzden bizden maksimum fedakarlık beklediği, o 5 dakikayı bile çalışarak değerlendirmemiz gerektiğini söyledi.
Tabii konu işlerin azalmasına, durumunun sıkışıklığına gelince buradan ücret zammı meselesine dair de bir şey söylemesi zorunlu hale geldi. Her zaman uyguladıkları formülü uyguladı. Sorumluluğu tersane patronuna attı. İşlerin azalmasını gerekçe göstererek çok zam verilemeyeceğinin sinyallerini verdi. Söylediğine göre, tersane patronu kendisine Hint işçi getirip çalıştırmasını söylemiş.
Bu durum gerçekleşir mi, Hint işçiler getirilip çalıştırılır mı; bugünden buna dair bir şey söylemek zor. Ama sonuç olarak şu bir gerçek: Patronlar bu formülü bizi korkutmak, zam beklentimizi baskılamak üzere hayata geçiriyorlar. Ölümü gösterip sıtmaya razı olmamızı istiyorlar. Ama biz razı olmamalıyız.
Bağlı bulunduğum firma 82 kişiyi işten çıkardı. İşlerin azalmasıyla birlikte işten atmalar da yaygınlaştı. Bunu da yine bir gözdağı olarak görmek lazım. Ücretlerimize beklediğimiz zamların açıklanmayacağını bu şekilde ilan ediyorlar.
Bizim tersane işçileri olarak verdikleri gözdağına, tehditlere, yalanlara kanmamamız lazım. Kendi birliğimizi kurmamız ve patronların bu tehditleriyle toplu bir şekilde mücadele edebilmemiz gerekiyor. Bu konuda bugün Antep Başpınar’da işçilerin sürdürmüş olduğu mücadele, grevler bize de örnek oluyor.
Evrensel'i Takip Et