18 Şubat 2025 13:36
/
Güncelleme: 15:33

Özgür Özel: 'Bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapmaya çalışıyorlar'

Özgür Özel, İktidarın muhalefete ve topluma yönelik artan baskı, gözaltı ve tutuklama furyasını "sivil darbe" olarak niteledi, "Biz bu darbeye teslim olmayacağız" dedi.

Özgür Özel, partisinin grup toplantısında iktidarın hukuksuzlukların, açlık ve yoksulluğun konuşulmaması için muhalefete ve topluma baskıyı artırdığını belirterek son dönemde yaşanan gözaltı ve tutuklama furyasını "sivil darbe" olarak niteledi.

Kayyım atamaları, İstanbul'daki ev baskınları ve gözaltıları ve BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in tutuklanmasını eleştiren Özel, "Ormanı yakıyorlar memleketimizi yakıyorlar hepimizi yakıyorlar, hep birlikte sahip çıkmak durumundayız" dedi.

5 ayrı davada hakkında 25 yıl hapis cezası istenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek veren Özel, "Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanını ekarte etmeye, darbe yapmaya çalışanlara karşı dimdik ayaktayız. Biz bu darbeye teslim olmayacağız" diye konuştu.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'28 gün oldu, Kartalkaya'da bilirkişi raporu yok'

"Kartalkaya yangınından beri 28 gündür vicdanlar yanıyor. O kor hiç sönmüyor. Raporları teslim alınmayan bilirkişiler duruyor. Biz bu işi 10 günde bitiririz diye söz veren İçişleri Bakanı'nın ağzını bıçak açmıyor. Bilirkişi heyetini genişletiyoruz deyip sulandırmaya çalışan, sonra direnci görünce yeni heyet görevlendirdik denilen bilirkişinin ise raporu hala ortada yok. Gözaltı süreleri uzatıldı. Ardından tutuklamalar, serbest bırakmalar yapıldı ama bir bilirkişi raporuna göre değil, Ankara'dan giden baskıya ve oradaki talimatlandırmaya göre yapıldı. Turizm Bakanlığı'ndan kimseye dokunmadılar ve döndüler, AK Parti'ye yük olmayacak bir sistematiğin içine dönüştürdüler."

"Şunu biliyoruz, pazar günü bekleniyor. Turizm Bakanını görevden almak yerine kongre sonrası zaten geniş bir kabine değişikliğinin içinde bu işi eritip AK Parti'nin sorumluluğunu örtme maksadı açıkça görülüyor."

'Sorumlunun adı Recep Tayyip Erdoğan'dır'

"Hukuken sorumluluklar var, siyasi sorumlu var ama bir tane vicdani sorumlu varsa, böylesi bir dönemde bir tek kişiyi seçeceksiniz, gerisini o seçecek. Meclis olarak karışmayacaksınız. Genel soru veremeyeceksiniz, hesap soramayacaksınız. Hesabı bir kişi verecek denilen yerde, Yenidoğan Çetesini bu hale getiren, o bebeklerin hayatına sebep olan bakanı atayan da bu kültür turizmini atayan da meselenin tek sorumlusudur. O sorumlunun bir adı vardır o da Recep Tayyip Erdoğan'dır."

"Tabii Kültür Bakanına istifa edecek misin diyen arkadaşlarına, 'niye edeyim ya, Sağlık Bakanı etti mi' demişti. Seni görevden alır mı? 'Nasıl alacak? Yenidoğan çetesinde Sağlık Bakanını aldı mı da beni alacak' demişti."

Rezerv alan krizi

"Malatya Yeşilyurt ilçesinde bir rezerv alan kriziyle karşı karşıyayız. Bilimsel olarak yapılması gereken değerlendirmelerin sübjektif kriterlerle, hele hele değerli yerleri, ya bu garibanların, yoksulların burada işi ne, onları alalım, şuralara taşıyalım, buraları farklı değerlendirelim yaklaşımı Hatay'da aldığı itiraz çeşitli şehirlerden yükseliyor. Bu konudaki takibimizi ve dikkatimizi sürdürdüğümüzü ifade etmek isterim."

'Öğrenciler karnını doyurma sorunuyla karşı karşıya'

"Yapılan önemli ve bilimsel bir çalışma, Eylül 2024'te üniversite öğrencisinin aylık yaşam maliyetinin  22 bin 920 lira olduğunu gösteriyor. Eylül'den bugüne resmi enflasyon rakamı 6 aylık işlendiğinde 25 bin liraya çıkıyor bu maliyet. Üç öğün beslenme ve barınma giderlerinin bir asgari ücreti aştığı bir ülkede yaşıyoruz. 250 bin üniversite öğrencisi haftanın 3 günü çalışayım, İŞKUR'un bulacağı işte diye başvurmuş durumda. Öğrencilerin nasıl bir yoksullukla, nasıl bir geçim sıkıntısıyla, nasıl bir barınma, nasıl bir karnını doyurma sorunuyla karşı karşıya olduğunun en net göstergesi. Ve bu öğrencilerin neredeyse tamamı KYK kredisi almak durumunda olan öğrenciler, gelir durumları o noktada olan öğrenciler."

"Elbette istiyor ki yaptığı yargı tacizlerini konuşalım. Konuşacağız. İstiyor ki yaptığı haksız saldırıları, hukuksuzlukları konuşalım ve bu meseleleri konuşmayalım. Yangın konuşulmasın. Yoksulluk konuşulmasın. Yenidoğan çetesi konuşulmasın. Milletvekillerinin doktorları hedef göstermesi konuşulmasın. Öğrencinin açlığı, yoksulluğu konuşulmasın."

'Ramazan enflasyonu yüzde 70'

"Bir yıl önce Ramazanda 8 temel ürün ayçiçek, bulgur, makarna, nohut, kıyma un pirinç ve çay 950 liraydı. Bu sene aynı 1610 TL. Artış yüzde 70. Reva mı asgari ücretliye verilen yüzde 30, emekliye verilen yüzde 15. Tayyip Erdoğan, ben emeklimi hiçbir zaman enflasyona ezdirmedim, hiçbir zaman ben asgari ücreti enflasyona ezdirmedim diyenleri milletimizin vicdanına havale ediyorum. Milletimizin vicdanına."

Operasyonlara tepki: Demokratik itirazlar cezalandırılıyor

"Alarmla değil kötü haber telefonlarıyla uyanmak artık muhalefetin tümünün ana gündemi, yaşantısının bir parçası. En son 1 milyonu aşan nüfusuyla Van Büyükşehir Belediyesi'ne bir kayyum daha atandı. Dün bunları not almıştık. Bu sabah genel başkanlarıyla da konuştuğum EMEP'in, DİSK'in, toplumsal muhalefetin birer parçaları olan pek çok yapının çok sayıda mensubu bir gerekçeyle, yaratılmaya çalışılan bir algıyla, efendim 5 sene önce bir konferansa davetlilermiş, gitmişler, demokrasi konuşmuşlar, toplumsal muhalefeti güçlendirmeyi konuşmuşlar. Bugün onların her birisinin kapısına polis dayandı, yeni bir operasyon başladı. Kayyım olarak atanan valiler halkın iradesini bir kez daha yok sayarken buna demokratik itirazlar şiddetle ve yeni gözaltılarla ve tutukluluklarla cezalandırılıyor ve 11 ayda 11 belediyeye kayyum atandı.

Geçmişte olduğu gibi bugün de bu hukuksuzluğa kime atandığı ve algı operasyonuyla nelerin söylendiğine bakmaksızın karşı çıkmaya devam ediyor. Dün güçlü bir heyetle, kamuoyu tarafından dikkatle takip edilen bir ziyareti Van'a gerçekleştirdik. Van sokaklarındaki bu demokrasi dayanışmasına CHP'nin verilen önem, duyulan güven ve geleceğe dair umut şunu gösteriyor ki adı Zafer Partisi de olsa, DEM'li belediye de olsa, CHP de olsa, Emek Partisi de olsa, yarın başka bir parti de olsa, taban tabana zıt siyasetler de olsa, bu iktidarın karşısındaki bütün muhalefete düşen şudur; kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz."

'Zenginliğimizi Allah verdi' diyenlere isyan edenler hapse atılıyor

"Antep'te 11 fabrikada işçiler, yemek ücretlerinin, yol ücretlerinin ellerinden alınmasına isyan ediyor. Enflasyon karşısındaki zam talepleri ve AK Parti milletvekilinin fabrikasında 'zenginliğimizi Allah verdi' diyen ama çalışanına vermeyenlerin durumu ortada ve buna itiraz eden BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen önce gözaltına alındı, had bildirildi, akıllı ol dendi, salıverildi. Ardından dün tekrar gözaltına alındı, akıllanmıyorsun deyip hapse atıldı. Onun isyan ettiği fabrika, AK Parti milletvekilinin fabrikası, 2023 yılında 3 milyar lira ciro yapmış. Ödediği vergi yalnızca 390 bin lira. Dönmüşler emekçinin yemeğine, yol parasına göz dikmişler. Öte yandan Türkiye'nin iki büyük fast food zincirinin 7 bin işçisi konkordato mağduru. Ancak Çalışma Bakanlığı yanlarında duracağına işçiyi yalnız bırakıyor, hak aramalarına engel oluyor. Çayırhanlı madencilerin attıkları her adıma eşlik ettik. Hakkını arayan kim varsa onun da yanında, yakınında, dimdik arkasında durmaya devam ediyoruz."

'Herkes iktidarın sopasının hedefinde'

"Halk TV'ye 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezaları talep edildi. Bugün de aralarında 4 gazetecinin de olduğu 52 kişi yeni bir şafak operasyonu ile sindirilmeye çalışılıyor. Bir yandan bakıyorsunuz  çok farklı siyasi partilerin başkanları yöneticileri, bakıyorsunuz Erdoğan'ı defalarca yenmiş İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve belediye başkanları belediye meclis üyeleri... Bir tarafta muhalif olan tüm gazeteciler, bir tarafta sendikacılar, onun yanında TÜSİAD, onun yanında, yanında... Herkes birden bu iktidarın baskısının altında ve sopasının hedefinde. Ormanı yakıyorlar memleketimizi yakıyorlar hepimizi yakıyorlar hep birlikte sahip çıkmak durumundayız."

'Kimler kimlerle beraber?'

"HÜDA PAR hafta sonu 'Kürt sorunu çalıştayı' yapmış. Kürt sorununu HÜDA PAR’ın yarattığı zeminde tartışmaya kalkarsak bu parti kendini inkâr etmiş olur. O HÜDA PAR ki domuz bağcılarının partisidir, kadına karşı şiddetin vücut bulduğu partidir, 'bekar kadınları sahiplendirmek lazım' diyebilen bir partidir. O HÜDA PAR bayrağa, devlete, Atatürk’e karşıdır. Demokrasiden yararlanıp demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. HÜDA PAR’a sesim yok ama Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyecek bir sözüm var: Kimler kimlerle beraber Tayyip Bey? Kimler kimlerle beraber?"

Sinan Ateş cinayeti

"22 kişiye sırf Ülkü Ocakları’yla, MHP ile ilişki kurulmasın diye hepsinin dosyasını ayırdılar, şimdi de takipsizlik verdiler.’ dedi. ‘Benim evladımın katilleri şimdi bulunmuş mu oluyor evladım?​’ dedi. Bunu vicdanı olan herkes bu meselenin üzerine bir baksın, bir düşünsün ve burada bu yargı operasyonuyla güya MHP’yi, çok önemli bir parti MHP. Partimizden sonra kurulmuş en köklü partilerden biri, güçlü bir geleneği var. Ülkü Ocakları bir bütün olarak asla suçlanamaz ama Ülkü Ocakları’nı bu hale getirmenin, bir siyasi partiyi suç işleyenler içinde var diye onları ayıklayıp partiyi aklamak yerine onları aklayıp partiyi ve Ülkü Ocakları’nı bu hale getirmenin hesabını eminim ki gerçek ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partililer bunlardan soracak, başka yolu yok."

'Sivil darbe girişimi'

Son olarak, çok kritik ama sonu güzel bir sürecin içindeyiz. Biraz önce bahsettiğim baskılar, hukuksuzluklar her birimizi bir şekilde tehdit eden kişilere, kurumlara, hatta partilere yönelik siyaset alanıyla ilgili birtakım tasarımları içeren bir sürecin içindeyiz. Bugün bu kürsüden kayda geçirmek isterim ki Türkiye, sivil darbe dinamiğinin işlediği bir sürecin içindedir. Türkiye’de yaşanan ve yaşatılan süreç bir sivil darbe girişimidir. Darbeyi askerler yaparsa askerî darbedir, siviller yaparsa sivil darbedir ve darbe, ülkeyi yönetenlere karşı yapılır. Bütün dünya muhalefete bakar. 15 Temmuz'da 'Cumhuriyet Halk Partisi, seçilmiş parlamentonun ve demokrasinin arkasındadır, darbecilerin karşısındadır ve bu darbeye meydan okumaktadır' diyen kişi benim. Bir Cumhuriyet Halk Partili de bunun dışında bir tutum ve tavır içinde olmamıştır. Sayın Erdoğan okuduğu bir şiirden dolayı siyasi yasak aldı. Biz o siyasi yasağı desteklemedik. Hatta devamında partisinin başında olup milletvekili olamadığı için Sayın Baykal Anayasa’yı değiştirip o Siirt’teki milletvekilimizi de istifa ettirtip yapılan ara seçimle Erdoğan’ı Meclis’e taşıyıp başbakan yapacak kadar, o sürece olanak sağlayacak kadar bir demokratik olgunluk ve erdem göstermiştir."

'Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapılıyor'

"Şimdi Ekrem İmamoğlu kendisine karşı açılan 5 ayrı davada ışık hızıyla 2,5 yıl hapsi isteniyor. Sayın İmamoğlu’na 5 ayrı davadan 5 sefer siyasi yasak isteniyor. Ankara’da MİT eliyle tetiklenen bir süreci ifşa etmiş ve o an için o ifşanın üzerinden durdurmuştuk. Belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz tutuklanıyor. Muhalefetin tüm muhalefet olanakları, sesini duyuracağı televizyon kanalları, haberlerini yapan gazeteciler, onlarla birlikte eylem yapan sivil toplum örgütleri baskı altına alınmaya çalışılıyor ve dört bir yandan bu giderken bu sivil darbe girişimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı da kirli bir planın içinde. Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanını ekarte etmeye, darbe yapmaya çalışanlara karşı dimdik ayaktayız. Biz bu darbeye teslim olmayacağız." (Politika Servisi)

Evrensel'i Takip Et