18. AKEK ve geleceğe yükselttiğimiz umut kuşları
Biz bugün biliyoruz ki özgür bilim yapabileceğimiz günlerin reçetesi birlikteliğimizden, örgütlülüğümüzden geçiyor.

Fotoğraf: Evrensel
Asya UZUN
ODTÜ Biyolojik Bilimler bölümü
18. Aykut Kence Evrim Konferansı, 15-16 Şubat 2025 tarihlerinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde (KKM) gerçekleşti. Geçen sene konferansı KKM’de yapabilmek için canla başla mücadele vermiş, 3 iptal 1 erteleme sonucu konferansı ODTÜ Mezunlar Derneği’nde başarıyla gerçekleştirmiş olan AKEK ekibi bu yasaklar furyasının ardından yeniden KKM’yi Türkiye’nin en büyük evrim konferansının yuvası yaptı. Bu yasaklar ve kampüs dışı yapılan AKEK’ler tabii ki AKEK tarihine ilk geçen sene geçmemişti. Cumhurbaşkanının okula gelmesi sebebiyle ani bir KKM yasağıyla karşılaşıldığı, konferansın bir düğün salonunda gerçekleştiği de olmuştu.
80 Darbesinden beri süregelen evrim sansürü, 2017 senesinde evrimin tamamen müfredattan kaldırılması ve geçtiğimiz sene Maarif Eğitim Modeli adı altında yaratılışçılık odaklı bir biyoloji anlatısının benimsenmesiyle beraber sürekli artmakta ve topyekûn bir baskı ve yasaklar bütününe dönüşmekteyken Türkiye’den ve yurt dışından onlarca konuşmacı ve binlerce dinleyicinin katılımıyla gerçekleşen bu konferansın tarihini, yapılma sebebini ve bugün tuttuğu yeri anlamak daha da önem taşıyor.
BİR BİLİMSEL TEORİ NEDEN YASAKLANIR?
“Niteliksel ve niceliksel değişim süreci” olarak tanımlanabilecek evrim bize aslında bir şeyi çok net gösterir: Yıldızlar söner, sudan karaya çıkılır, krallıklar yıkılır. Evrenin de canlılığın da doğasında esas ve ilerletici olan değişimdir ve bizi daha da ilerleten bu değişimin yasalarını kavramak olacaktır. Fizikte, biyolojide, toplum bilimlerinde bu geçerlidir. Değişimin bu içkinliğini ve doğallığını en sade haliyle gözler önüne süren, canlılık tarihini başarılı bir şekilde bu değişim ilkesiyle temellendiren evrim teorisini kavramış bir gençlik fikrinin ilerici yönlerini çoktan kaybetmiş olmalarına rağmen koltuklarına sarılan iktidarların korkulu rüyası olması da bu noktada hiç şaşırtıcı değil. Dünya genelinde iktidarını korumak için dinin de tüm geri yönlerini kamçılayan bu sınıfın Türkiye’deki kolu Erdoğan ve AKP iktidarı da kendi hegemonyasının dışına çıkmayan, kendisinden başkasının var olabileceğine inanmayan “dindar ve kindar” nesilleri yetiştirmek adına evrim kelimesini elinin ulaşabildiği her yerden silmekten de geri kalmıyor.
DÜNÜ VE BUGÜNÜYLE: AKEK
Türkiye’de 60’lardan itibaren baş gösteren evrim karşıtlığıyla mücadele etmiş, insanlara bilim anlatmak için elinden geleni yapmış, Türkiye’nin en değerli evrimsel biyologlarından olan Aykut Kence’nin çabalarıyla ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü’nde küçük toplantılar ve sunumlar olarak başlayan, ardından gittikçe ülkeye açılan ve Ulusal Evrim Konferansı adını alan, Aykut hocanın ölümüyle Aykut Kence Evrim Konferansı adına erişen bir konferanstır AKEK. 2005 yılından beri düzenlenen bu konferans, Aykut Kence’nin kendisine gelen ölüm tehditlerine ve idarecilerin uyarılarına karşı söylediği “Onların beni susturmasına izin vermeyeceğim. Bilgi sahibi insanların sessiz kalması yalnızca safsatayı yayanlara yardım eder.” sözünü adeta ilke edinmiştir. Konferans, aynı zamanda adında evrim geçen herhangi bir çalışmaya fon verme konusunda oldukça geri durulmasından dolayı ülkede kalma çabalarında zorlanan Türkiye’deki evrimsel biyologlara da umut olmaktadır.
Türkçe sunumların yapıldığı genel salon ve İngilizce sunumların yapıldığı akademik salonun yanında fuaye alanında AKEK ekibindeki öğrencilerin jeolojik devirler ve primat evrimi anlattığı iki stant da bulunmakta. Bilimi yaymak, bilim anlatıcılığı yapmak ve bu anlatıya katkıda bulunmak konusunda kararlılıklarıyla bir arada bulunan onlarca öğrencinin, bu kararlılığa hevesleriyle karşılık veren binlerce dinleyiciyle buluştuğu bu iki günü bunlardan dolayı herhangi bir konferans olarak görüp geçmemek gerekiyor.
ÖZGÜR BİR BİLİM ANLAYIŞININ REÇETESİ: ÖRGÜTLÜ OLMAK
Biz bugün biliyoruz ki bugün KKM’de yaptığımız AKEK büyük bir kazanım olmakla beraber bir sonraki AKEK’in KKM’de yapılacağının, ya da yapılabileceğinin garantisi değil. Bunun garantisi bizim, iktidarın artan baskılarından gördüğümüz kadarıyla çetrefilleşeceğini bildiğimiz bu yolda, kararlılığımızı göstermemiz ve olabildiğince kitlesel ve örgütlü bir şekilde bu mücadeleyi yürütmenin yollarını aramamız. Sadece yılın iki günü değil her günü evrim tartışmamız ve tartıştırmamız, sınıf arkadaşlarımızla bir araya gelmemiz ve özgür bilim yolunda birlikte nasıl mücadele edebiliriz karar verip bunları uygulamamız. Biz bugün biliyoruz ki özgür bilim yapabileceğimiz günlerin reçetesi birlikteliğimizden, örgütlülüğümüzden geçiyor ve gerçekleştirdiğimiz her AKEK de geleceğe yükselttiğimiz umut kuşları oluyor.
Evrensel'i Takip Et