Sorunlarımızı çözmek için kazananlardan ders alma vakti

Cihan SÖNMEZ

Yıldız Teknik Üniversitesi

Üniversite yönetimi, daha dönem başlamadan yapılan yemek zammıyla öğrencilerin cebindeki son kuruşa göz dikti ve ekonomik krizin faturasını biz öğrencilere kesti. Üniversite başlamadan bitirilmesi gereken tadilatların tamamlanmaması, öğrenciler açısından zorlayıcı oldu. Tadilat sesleri nedeniyle hocaları duyamadığımız, dersliklere ulaşmak için labirent gibi dolaştığımız, kafamıza bir şeyler düşecek korkusuyla ders işlediğimiz bir dönem geçirdik. Yeni yapılan kütüphanenin tavan sıvasının başımıza yıkılması ise can güvenliğimiz konusunda ciddi endişeler yarattı. Ring seferlerinin azaltılması, öğrencileri uzun kuyruklarda beklemek zorunda bıraktı. Dersliklerde çalışmayan ısıtıcılar, soğuk havalarda montla ders dinlememize sebep oldu. Yağmur yağdığında dersliklerin suyla dolması, tavandan akan suların oturduğumuz yerlere damlaması, eğitimi neredeyse imkânsız hale getirdi. Tüm bunlar, eğitimde adeta bir çağ geriye gittiğimizin göstergesiydi.

KAZANANLAR NASIL KAZANDI, BİZ NASIL KAZANIRIZ?

Geçtiğimiz dönem birçok üniversitede yapılan eylemler sonucunda öğrencilerin kazanımlar elde ettiğini biliyoruz. Örneğin, Bilkent Üniversitesinde ringlerin kaldırılmasına karşı öğrencilerin bir araya gelerek mücadele etmesi, yönetimi geri adım atmaya zorladı. ODTÜ öğrencileri ise bahar festivalinin gerçekleşmesi için günlerce süren bir mücadele verdi ve sonuç aldı. Yeni dönemde yemekhane ücretlerine ara zam geldi ve kayyum rektör, bahar festivalinin yapılmayacağını açıkladı. Biz öğrencileri doğrudan etkileyecek bu kararlar, bizlerin dahil olmadığı mekanizmalarla alınıyor. Bu da gösteriyor ki üniversite yönetimi, öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda değil, kendi keyfi kararları doğrultusunda hareket ediyor. Bu antidemokratik uygulamalara karşı, kendi üniversitemizde ve hayatlarımızda söz sahibi olabilmek için birlikte mücadele etmeliyiz. Aksi takdirde, elimizde mücadele edecek bir şey kalmayacak. Tek adam rejimi, Türkiye gençliğini baskı altına alıp korku çemberi içinde yaşamaya zorlarken, bizler birlikte hareket etmeli ve haklarımız için taleplerimiz etrafında birleşmeliyiz. Okul ödeneklerinin öğrenciler için harcanmasını, nitelikli eğitim sunulmasını ve güvenli kampüslerde öğrenim görmeyi talep ediyoruz. Eğer önümüzdeki sorunlara karşı ses çıkarmazsak, baskılar giderek artacak. Ancak biliyoruz ki mücadele eden kazanır! Bu nedenle, tüm sıra arkadaşlarımızı örgütlü mücadeleyle tüm bu antidemokratik kararları birlikte püskürtmeye çağırıyoruz.