16 Nisan 2013 11:15

Sendikalar bizimdir

Merhaba arkadaşlar, ben 5 aydır Tuzla Serbest Bölge’de bulunan RİMAKS Tekstil’de çalışıyorum. İşyerimiz Türk-İş’e Bağlı TEKSİF Sendikasında örgütlü. 2 ay önce iş daralması gerekçesiyle patronumuz ben de dahil olmak üzere yaklaşık 30 işçiyi işten çıkardı. Akşam mahallede işten atılan diğer

Sendikalar bizimdir
Paylaş
Eren Uzunyayla

Fabrikadaki 3 temsilci arkadaşımız ise patronun dediğinden çıkmadılar. İçlerinden biri, göz ve çevre kirliliği yaptığımız gerekçesiyle fabrikanın önünden ayrılmamızı, işçi arkadaşlarımızın slogan atmalarından patronun rahatsız olduğunu söyleyerek müdahale etmeye çalıştı. Bu durumu sendikaya anlattık ama yanlış anladığımızı söylediler.
Fabrikadaki işçi arkadaşlarıma yürekten teşekkür ederim. Hem patrona, hem sendikaya hem de temsilcilere rağmen biz direnişteki işçilere sahip çıktılar. Akşamları mahalle toplantıları yaparak bu direnişin önemini bizim haksızlığa uğradığımızı tüm işçilere anlattılar ve direnişe tam destek geldi.
Hayatımda ilk defa direnişe geçtim, işçi arkadaşlar sahip çıktı ve kazandık. İçim içime sığmıyordu tüm baskılara rağmen işçiler olarak kazanmamız ben dahil tüm işçileri gururlandırdı. Demek ki birlik olursak mücadele edersek kazanabileceğimizi öğrendik. İşe başladım öğlene kadar hiçbir sorun yoktu, öğlenden sonra bölümümü değiştirdiler yani bana mobbing uygulamaya başladılar. 50 kiloluk tuz ve soda paketlerini bana taşıttırdılar. İşyeri temsilcime bu durumu anlatım yapacak bir şey yok yanıtı aldım. Patronun adamları vasıtasıyla bana psikolojik baskı uygulanmaya başlandı. Kaldırdığım 50 kiloluk soda ve tuzdan kaynaklı belim tutmadı acile kaldırıldım ve 3 günlük rapor aldım bu durumu sendikaya da anlatım. Müdürlerin, temsilcilerin, sendikanın tutumu aynıydı hepside benim yılıp çıkmamı istiyordu.
Bana asansör boşluğundaki kirleri tornavidayla temizletiyorlardı. Sırf işçi arkadaşlarıma laf söylenmesin diye her zorluğa göğüs germeye çalıştım. Ben direnişe çıktığım için işçiler birlik oldu, sendikanın kimin sendikası olduklarını fark etti. Patronun da rahatı bozuldu. Hemen iş yeri kapanıyor, taşınıyor, iş yok yalanlarıyla işçileri bölmeye ve bana karşı kışkırtmaya başladılar. Baş temsilci, “siz direnişe geçtiğiniz için fabrika kapanıyor” diye yaygara yapmaya çalıştı. İş bununla da bitmedi, direnişi örgütleyen destek veren her arkadaşımıza baskı uygulanmaya başladı ve ustalar ve şefler benimle lanlı lunlu konuşmaya başladılar, psikolojim bozuldu. Birine saldıracağım kaygısıyla kendi isteğimle ayrıldım.
Akşam işçi arkadaşlarım niye çıktın dediler, onları dinleyince işten çıkarak hata yaptığımı anladım. Buradan tüm işçi arkadaşlarımdan özür diliyorum. Bazen insan yaşamadıkça anlamıyor, ben de yaşadım ve gördüm ki işçi mücadelesi başkaymış gurur bir işe yaramıyor. Elbet bir gün işçiler kendilerinden gibi görünen ama patrondan yana olan sendikacılardan hesap soracaktır. Ben bu direnişten bunu öğrendim.
Hayatımız hep işçilikle geçti, hep ezildik insanca yaşamak için kimlere boyun eğmedik ki ama mücadele etmeyi birlik olmayı hiç denemedik. Şimdi birlik olmaya çalışınca öz örgütlerimiz olan sendikaları da tanımış olduk. Onun için tüm işçi arkadaşlarıma sesleniyorum ne olursa olsun sendikaya sahip çıkın mücadele edin, birliğimizi güçlendirin.

*Rimaks’tan atılan bir işçi

ÖNCEKİ HABER

Sendikal rekabet değil birlik istiyoruz

SONRAKİ HABER

Polis panzerlerinden gül suyu mesaisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa