ÇEDES'te yeni proje: Okullarda 'İslami ticaret' eğitimi!
ÇEDES projesinin yeni uygulaması 'İslami ticaret' anlayışının anlatıldığı "Dürüstlük Manavı” isimli proje oldu. 'İslam ahlakının öğretilmesinin' amaçlandığı proje pek çok okulda uygulandı.

Fotoğraf: Mahmut Kemal İnal İmam Hatip Ortaokulu
Eylem Nazlıer
nzlr.eylem@gmail.com
Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okullarında içeriğiyle dikkat çeken “Dürüstlük Manavı” adlı proje uygulanıyor. “İslam ahlakına uygun ticaret anlayışını benimsemek ve güvenilir, adil bireyler yetiştirmek” amacıyla uygulandığı söylenen proje kapsamında, öğrencilerin ticarette dürüstlük ve adalet kavramlarını ayetler ve hadisler üzerinden öğrenmeleri öngörülüyor.
Aynı proje Sivas Mustafa Kemal Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde de uygulandı | Fotoğraf: İletişim Başkanlığı
Projei pek çok okulun ardından İzmir Hüseyin Avni Ateşoğlu Ortaokulu’nda 5. sınıf öğrencileri için de düzenlendi. Evrensel'e konuşan Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Yürütme Kurulu Üyesi Uğur Aktepe, devlet okullarında bu tür inanç temelli etkinliklerin yer almasının laik, bilimsel ve demokratik eğitim anlayışına zarar verdiğini vurguladı.
“Değerler dini referanslarla öğretilemez”
Aktepe, şu ifadeleri kullandı: “Eğitimde ahlaki ve etik değerlerin öğretilmesi elbette önemlidir. Ancak, bu değerlerin dinî referanslarla değil, evrensel hukuk, insan hakları ve laik eğitim anlayışı çerçevesinde verilmesi gerekir. Ticarette dürüstlük, güven ve adalet gibi ilkeler, herhangi bir dinin kurallarına dayanarak değil, evrensel etik ilkeler ve hukuk normları çerçevesinde öğretilmelidir.” Aktepe, bu tür projelerin öğrencileri tek bir inanç sistemine göre eğitmeye yönelttiğini, farklı inançlara sahip öğrenciler açısından baskı unsuru oluşturabileceğini belirtti.
“Laikliğin aşındırılması kabul edilemez”
Aktepe, devlet okullarında dinî referanslarla oluşturulan projelerin yaygınlaşmasının, anayasanın 42. maddesinde belirtilen laik ve bilimsel eğitim ilkeleriyle çeliştiğini vurguladı.
Aktepe, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, eğitimin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim esaslarına göre yapılmasını şart koşmaktadır. Ancak bu tür etkinliklerle, eğitimin bilimsel temelleri geri plana atılıyor, akılcı ve sorgulayıcı eğitim anlayışı zedeleniyor" dedi.
Pedagojik açıdan sıkıntılı
Aktepe, bu tür etkinlikler öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini köreltebilir ve eğitimde ayrımcılığa yol açabileceğine dikkat çekti. Aktepe, seküler ve farklı inançlara sahip öğrenciler açısından psikolojik baskı yaratabilecek uygulamalar, öğrencilerin bireysel gelişimini tek yönlü bir düşünce sistemine mahkûm etme riskini taşıyor.
Aktepe, bu tür uygulamalara karşı mücadele edeceklerini belirterek şu çağrıyı yaptı: “Eğitim sistemimizin laik, bilimsel ve demokratik değerlerle şekillendirilmesi için mücadelemiz sürecek. Yetkilileri, anayasal sorumluluklarını yerine getirmeye, pedagojik ilkeleri ihlal eden bu tür uygulamalara son vermeye çağırıyoruz.Son yıllarda artan benzer uygulamaların, eğitim sisteminde din temelli projelerin giderek meşrulaştırıldığına işaret ettiğini belirten Aktepe, bu durumun ilerleyen süreçte daha büyük pedagojik ve toplumsal sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Evrensel'i Takip Et