Ahmet Özer hakkında 115 gün sonra iddianame hazırlandı

"Terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla 30 Ekim 2024'te tutuklanan ve yerine kayyım atanan CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında 115 gün sonra iddianame hazırlandı.

Silivri'deki Marmara Cezaevinde tutulan Özer hakkında "silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak" suçlamasıyla hazırlanan iddianame 14. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. 83 sayfalık iddianamede Özer için 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamenin detayları

İddianamede Ahmet Özer'in ifadesi, "kaçamaklı, hayatın olağan akışına uygun olmayan ve suçtan kurtulmaya yönelik beyanlar" şeklinde nitelendi.

CHP'nin yerel seçimlerde çeşitli kentlerde uyguladığı "kent uzlaşısı" formülü için "Terör örgütü stratejisi" denilen iddianamede, bunun "DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, HDK gibi oluşumların örgütün tabanını geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu" iddia edildi.

İddianamede, kayyım atamalarıyla "örgüte maddi destek sağlanmasının akamete uğratıldığı" savunuldu.

Özer'in "gerçek siyasi görüş ve görüntüsünü gizleyerek Esenyurt Belediyesinde görev almak üzere görevlendirildiği" öne sürülen iddianamede, "Siyasi tutum ve davranışlarının üst düzey örgüt yöneticilerin talimatına göre şekillendiği" iddia edildi.

"Kent uzlaşısı" operasyonunda tutuklananlar da iddianamade

İddianamede, İstanbul'da 11 Şubat'ta "kent uzlaşısı" üzerinden CHP'li belediyelere düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Bülent Kaygun, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül, Fatih Belediye Meclis Üyesi Güzin Alpaslan, Tuzla Belediye Meclis Üyesi Hasan Özdemir, Adalar Belediye Meclis Üyesi Nesimi Aday, Şişli Belediye Meclis Üyesi Sinan Gökçe ve Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Turabi Şen'in tutuklandığı da hatırlatıldı. Bu isimlerin "terör örgütünün faaliyeti kapsamında belediyelerde görev alınmalarının sağlandığı" iddia edildi.

Gizli tanığın iddiaları

İddianamede, Özer'e yöneltilen suçlamalara "Hermes" isimli gizli tanığın ifadesi dayanak gösterildi.

Gizli tanık, Özer'in "Cemal Kavak ile Esenler'deki bir evde görüşerek terör örgütü faaliyetleri nedeniyle ceza alan bir akrabasının yurt dışına kaçırılması için yardım istediğini" iddia etti. Zübeyir Aydar ile görüntülü konuşması sırasında Kavak'ın, Özer için "Değerli bir dostumdur, bizdendir, aktif bir şekilde çalışmalarımızı yürütmektedir" dediğini öne sürdü. Gizli tanık, Özer'in Kavak'a "para getirdiğini" ve kendisinin "yaklaşık 5 yıllık asgari ücrete denk gelen parayı sayanlardan biri olduğunu" da iddia etti.

"2004'te Öcalan'ın talimatıyla aday yapıldı" iddiası

İddianamede, Hicran Berna Ayverdi isimli bir tanığın iddialarına da yer verildi. Ayverdi, Özer'in 2004 yılında Mersin Toroslar'dan SHP belediye başkan adayı olmasına dair "Parti içerisindeki arkadaşlarla konuşmalarımızda kendisinin doğrudan Abdullah Öcalan'ın talimatıyla aday yapıldığı söyleniyordu" iddiasını öne sürdü.

İddianamede Özer'e yönelik suçlamalar şu ifadelerle aktarıldı:

"Şüpheli Ahmet Özer'in PKK/KCK lideri Abdullah Öcalan'ın genel talimatları uyarınca sözde demokratik özerklik çalışmalarına katkı sunduğu, bu doğrultuda örgütün üst düzey yöneticisi Remzi Kartal ile açıklayamadığı şekilde yoğun iletişim kurduğu, şüphelinin Mersin ilinde örgüt adına ideolojik eğitim organize ettiği ve bu eğitimi bizzat verdiği, yine tanık anlatımıyla sabit görülen şekliyle terör örgütü PKK/KCK'nın Avrupa yapılanmasında görevli üst düzey mensuplarından Cemal Kavak'ın yardımıyla terör örgütü mensubu bir şahsın yurt dışına kaçmasını sağladığı, Cemal Kavak'ın talebi üzerine kırsala katılım sağlayacak örgüt mensupları için kullanılmak üzere yüklü miktarda parayı Cemal Kavak'a teslim ettiği, çok sayıda örgüt mensubu şahıs ile yoğun ve sürekli HTS irtibatı bulunduğu, şüphelinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün üst düzey yöneticileri tarafından açıklanan 'kent uzlaşısı' stratejisi kapsamında mevcut siyasi konjonktürden de faydalanarak gerçek siyasi görüş ve görüntüsünü gizlemek suretiyle batı illerinde bulunan belediyelerden Esenyurt Belediyesinde görev almak üzere görevlendirildiği, bu doğrultuda şüphelinin siyasi tutum ve davranışlarının üst düzey örgüt yöneticilerin talimatına göre şekillendiği, şüphelinin anlatılan şekilde silahlı terör örgütüyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz edecek şekilde organik bağ kurmak suretiyle terör örgütünün üyesi konumunda bulunduğu, örgütsel konum ve faaliyetlerinin vasfı gereği yönetici konumunda bulunmasa da sair örgüt mensuplarından farklı olarak 'özel görevi haiz' konumda bulunması nedeniyle hakkında alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle ceza tayini gerektiği anlaşılmıştır." (Politika Servisi)