İstanbul Adliyesi önünde gözaltılar protesto edildi: Saray kaybedecek, milyonlar kazanacak
18 Şubat'ta gözaltına alınan 53 kişinin savcılık ifadeleri alınırken İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, adliye önünde bir araya gelerek gözaltıların serbest bırakılması çağrısı yaptı.
İstanbul - 18 Şubat'ta gözaltına alınan gazeteci, sanatçı, sendikacı, avukat ve siyasi parti temsilcilerinin savcılık ifadeleri Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde alınırken İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, adliye önünde eylem düzenledi.
Kitle "Gözaltılar tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz", "Yasaklar sizin, mücadele bizimdir", "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganları attı. Açıklamaya HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, TİP Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti, sendika ve kurum temsilcisi katıldı. Eylemde Antep'te tutuklanan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in de serbest bırakılması talebi dile getirildi.
Meral Danış Beştaş: 'Birleşeceğiz ve hep birlikte kazanacağız'
HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş: "Zayıfladıkça yeni yeni suçlular keşfediyorlar ve ilan ediyorlar. Tek bir dertleri var iktidarlarının bekası. HDK'de mücadele eden hiç bir arkadaşımız suçlu değildir. Demokrasi mücadelesinden bir adım geri atmayacağız. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a kayyım atamalarına ilişkin açıklamanın hukuksuz olduğunu söylemek istiyorum. Siz artık hukuk ve halk desteğiyle bu yolda yürüyemiyorsunuz. Ortak birleşik mücadelemizle hukuku da demokrasiyi de getireceğiz. Yeter ki yan yana duralım. Muhalefeti dağıtmaya çalıştıklarını gayet iyi görüyoruz. Onlara cevabımız daha çok birleşeceğiz daha çok mücadele edeceğiz ve hep birlikte kazanacağız."
İskender Bayhan: Saray'a karşı ezilen milyonların iç cephesi var
EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan: "Erdoğan, Cumhur İttifakı bir iç cephe ilan etti ve şimdi o iç cephenin nasış bir iç cephe olduğunun yeni bir örneği ile karşı karşıyayız. Bu ülkede demokratik haklar ve özgürlükler için bir araya gelmiş ne kadar ittifak varsa, ekonomik haklarına sahip çıkan, insanca yaşamak için mücadele eden ne kadar fabrikalardaki emekçiler varsa bütün bunların hak mücadelelelerini yok sayan bir iç cephe var. Bu iç cephede sömürücüler var, savaş kışkırtıcıları doymayan doymak bilmeyen rant ve kar peşinde koşan bir avuç azınlık var. halkların kardeşiliğine ve eşit koşullarda yaşam talebine karşı siyaset yapanlar var. Bunun başında da Saray iktidarı var. Valisiyle, savcısıyla yargıcıyla günlük siyasete operasyon yaparak bu ülkeyi yöneten bir iç cephe, şer cephesi var. Bunun karşısında sömürüye itiraz edenler, barışa ve kardeşliğe sahip çıkanlar, eşit haklar isteyenler yani bu ülkenin sömürülen ve ezilen milyonları var. Kimsenin kuşkusu olmasın bu hikayenin sonunda Saray'ın iç cephesi yenilecek, bu büyük milyonların iç cephesi kazanacak. Korku siyaseti bunun için yürütülüyor. Kayyımlar atıyor; aydınları, gazetecileri, akademisyenleri tutukluyor, ülkede kent kent yasaklar ilan ediyor. Sayfalarca düzmece soruşturma hazırlıyor... Bu ülkenin bütün bir geleceğini kendi iktidar davası için karartan, bütün bu coğrafyada kendi iktidarı ve yanındaki bir avuç azınlık için savaş politikaları izleyenler yenilecek. Filistin halkının sahte dostları, Suriye'de, Rojava'da demokratik hakları için mücadele edenleri dağıtmak isteyenler yenilecek. Bu coğrafyada barış, demokrasi emek kazanacak, biz kazanacağız."
Fotoğraf: Evrensel
Kezban Konukçu: 'Daha fazla demokrasi gücü bir arada durmalı'
DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu: "Demokrasi mücadelesinde yan yana duran, Saray rejimine karşı demokrasiyi, emeği savunan güçler büyüdü. Yan yana duran zeminimiz ortak zeminimiz büyüdü. Bunun sonucu olarak kendi sonunu bu ortak zeminde gören rejim saldırılarını artıyor. Bunu yaparken kendi yasasını tanımıyor. Bu iktidarların kendi yasasının tanımadığı nokta başka bir noktadır. Özellikle bu seviyeye dikkat çekmek istiyorum. Bu seviyenin kendisi daha fazla demokrasi gücünün bir arada durmasını gerektiriyor. Saray rejimi sınıf sendikacılığı yapan, işçilerle birlikte yürüyenlere özellikle saldırıyor. Bu saldırılara karşı bir arada durmaya devam edeceğiz. 31 Mart'ta gördüklerinin gerçek bir kabusa dönmesini sağlayacağız."
Alper Taş: 'Korkak olduğu için saldırıyor'
SOL Parti MYK üyesi Alper Taş: "Sol Parti olarak HDK'nin bir bileşeni değiliz ama bugün burada hepimiz HDK'liyiz. Bunun altını özellikle çimemiz gerekiyor. Çünkü artık birimiz hepimiz için hepimiz birimiz içiniz. HDK açık meşru her yönüyle mücadelesi ortada olan bir bir demokratik platformdur. HDK'nın bütün faaliyetleri meşru açık olmasına rağmen, gayrimeşru ve illegal bir yapıya itme arayışı uğraşı ve bunu CHP ve onun İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu ile kent uzlaşısı etrafında bir kurguya sevk etmeleri kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Sormak istiyorum, yıllardır bizi gözaltına alıyorsunuz, ne değişecek? Burada korkan kim, biz miyiz, onlar mı? Onlar... İktidar neden İmamoğlu'ndan korkuyor? Kendine güvenen hiçbir iktidar bu oyunlara girişmez. Korkak olduğu için saldırıyor ama tarihte hiçbir iktidar korkak olduğu için devrilmez. Onu devirecek bir güce ihtiyacımız var. AKP iktidarı ölmüştür, yeniyi doğurmamız lazım. Birleşik bir halk muhalefetini inşa etmemiz lazım."
Özgür Çelik: 'Birlikte mücadele edeceğiz'
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik: "Zulüm öyle bir noktaya geldi ki haftanın 4 gününü Çağlayan Adliyesinde geçirmek zorunda kalıyoruz. 76 yaşındaki vatandaş sokakta röportaj yapıyor tutuklanıyor, sanatçılar, akademisyenler, gazeteciler tutuklanıyor. Türkiye'yi yönetme becerisini kaybetme olan iktidar bunun üstünü örtmeye çalışıyor. Bugün, devletin en temel görevlerini yerine getiremeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Benim arkama dizilmiyorsan siyasallaştırdığım yargıyla senden hesabını sorarım diyor. Türkiye'de iktidar değişmeden bu ülkede insanlar barış ve kardeşlik içinde yaşayamayacak. Bunun için birlikte mücadele edeceğiz."
Ahmet Şık: 'Barışı isteyenlere karşı savaşı hakim kılmak isteyenlerin kavgası'
TİP Milletvekili Ahmet Şık: "Bu kavganın tarafları belli. Bu kavga ülkede barışı inşa etmek isteyenlerle savaşı hakim kılmak isteyenler arasında bir kavga. Bu ülkede istisnasız herkes için eşitlik isteyenlerle yurttaşı tebaası yapmak isteyenler arasında. Biz kazanacağız."
Fotoğraf: Burkay Rende/Evrensel
DİSK: 'Gündem asgari ücretin açlık sınırı altında olması'
DİSK İstanbul İl Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu: "Şunu iktidarın bilmesini istiyorum. Ne yaparsanız yapın halkın bir numaralı gündemi asgari ücretin açlık sınırının altında olmasıdır. Ülkede yaşayan emekçi halkın ücretinin asgari ücret seviyesine eşitlenmiş olmasıdır. İşbirliği yaptığınız bir avuç rantçının bizim çocuklarımızın, ülkemizin kaynaklarına çökmüş olmasıdır. Tarih, kendi çöplüğünde emperyalizmle işbirliği yapanları, halkı soyanları mahkum edecektir. Siz de oradaki yerinizi alacaksınız."
KESK: 'Dayanışma ve umut gücümüz'
KESK Sözcüsü Barış Uluocak: "Biliyoruz ki bugün burada bir örneğini gördüğümüz dayanışma ve umut bizim gücümüzdür. Mücadelemizi hep birlikte sürdürmek zorundayız."
DEV-TEKSTİL: 'İşçi sınıfının mücadelesini bastırmaya çalıştılar'
DEV-TEKSTİL İstanbul Temsilcisi Okan Karaçam: "Onlara biat etmediğimiz için, açlığa, sefalete karşı çıktığımız için baskı ve tutuklamayla karşı karşıya kalıyoruz. Ne baskınlara ne de tutuklamaları boyun eğmeyeceğiz. Demokratik haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Başpınar'da Mehmet Türkmen'i tutuklayarak işçi sınıfının mücadelesini bastırmaya çalıştılar. Ama yılmayacağız, direne direne kazanacağız."
Halkevleri: 'Bu ülkenin tarihi mücadelenin ve direnişin tarihidir'
Halkevleri adına Ergin Çevik: "Eğer işçi sınıfının hakkını arıyorsak, hak mücadelesi veriyorsak, kayyımlara karşı mücadele ediyorsak cezaevinin kapısı gösteriliyor. Bu ülkenin tarihi mücadelenin ve direnişin tarihidir. Bu direnişin potansiyeli hala daha canlı. Bu ülkenin sokaklarında, kentlerinde bu isyan yükseldiğinde bu tarih yeniden yazılacak."
Trans Pride: 'Vazgeçmeyeceğiz'
Trans Pride adına Yusuf: "2025'i aile yılı ilan edenler LGBTİ'lere saldırıyor. Gözaltına alınanlar arasında LGBTİ mücadelesinden tanıdığımız arkadaşlarımız var. Ne içeride ne dışarıda mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz."
Açıklama, "Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganıyla son buldu. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et