Yeniden Trump, yeniden IMEC
Trump ve teknolojik-sınai kompleks önderliğindeki sınıf ittifakı ikinci döneme hazırlıklı girdi. Her şeye karşın devamlılık hanesine yazılabilecek önemli bir madde var: Çin’i önleme.

Fotoğraf: Hindistan Basın Bilgi Bürosu
Kerem Gökten
keremgokten@gmail.com
Donald Trump’ın 5 Kasım seçimlerini kazanmasının ardından dört yıl önce kaldığı yerden devam edeceğini ileri sürenler haklı çıktı. Trump ve teknolojik-sınai kompleks önderliğindeki sınıf ittifakı ikinci döneme hazırlıklı girdi. Cumhuriyetçiler içindeki tampon öğelerin iyi bir ön çalışma ile etkisizleştirildiği, transatlantik faşizmini inşaya yönelik “hızlı” bir dört yıla girmişe benziyoruz. Bir aydır Amerikan ve uluslararası kamuoyunu meşgul eden başkanlık kararnameleri muhtemelen 5 Kasım seçim zaferini izleyen birkaç gün içinde yazılmıştı bile. Bırakın günlük konuşmaları, akademide bile birçok sohbetin hareket noktası olan “ABD’nin değişmeyen devlet politikalarının” yerinde yeller esiyor. Trump, ABD’nin hegemonik konumunun tarihsel destekçisi Avrupa ile ilişkileri germe, görüşülecek ülke liderlerine önceden gözdağı verme, uluslararası kurumların var olan finansal ve örgütsel açmazlarını derinleştirme gibi yollarla neticeler almaya çalışıyor. Her şeye karşın devamlılık hanesine yazılabilecek önemli bir madde var: Çin’i önleme.
Modi ile görüşme
Trump’ın geçtiğimiz hafta Hindistan Başbakanı Modi ile gerçekleştirdiği görüşme, Çin’i önleme politikasının jeoekonomik boyutları hakkında ipuçları veriyor. Uluslararası ticaret düzenine yönelik ilk günden itibaren -ittifak gözetmeksizin- olumsuz sinyaller gönderen Trump’ın bağlanırlık ve lojistik altyapısı alanındaki doğrudan sermaye yatırımlarına sıcak baktığı görülüyor. Çin’i dengeleme konusunda yıllardır Hindistan’la dayanışma içinde olan ABD’nin bu ülkeden gümrük vergilerinin düşürülmesi, silah satışı, kayıtsız göçmenler ve daha fazla doğal gaz ve petrol ithalatı konusunda beklentileri bulunuyor. Ayrıca nadir metaller ve gelişen teknolojiler (yapay zeka, uzay, yarı iletkenler) alanında iş birliğini içeren ikili girişim (TRUST) dikkat çekici.
Ancak uluslararası politik ekonomi gündemine düşen asıl başlık iki liderin Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’nu (IMEC) hayata döndürme kararı oldu. Başkan Trump, dünyanın en büyük ticaret rotalarından birini inşa etmek için Modi ile ortak vizyona sahip olduklarını açıkladı. İktisadi bağlanırlığı arttırmak için entegre limanlar ve demir yollarının inşa edilmesi, dijital altyapının güçlendirilmesi hedefleniyor. Ortaya konan vizyonun bir buçuk yıl önce Yeni Delhi’de yapılan G-20 toplantısında sabık Başkan Joe Biden’ın açıkladıklarından önemli bir farkı yok. Hindistan’ın Mumbai Limanını Arap Körfezi’ne (Dubai) bağlayacak deniz ulaştırma modunun ardından kargo demir yolu devreye girecek ve Suudi Arabistan, Ürdün coğrafyası kullanılarak İsrail’e (Hayfa) ulaşılacak. Koridor, Hint şirketi Adani tarafından işletilen Hayfa Limanı üzerinden Pire Limanına erişecek. Yeni tedarik zincirleri yaratma, var olanları güçlendirme, Kızıldeniz gibi riskli güzergahlara olan bağımlılığı azaltma vb. amaçlarla yola çıkan orijinal plan bütünüyle yerinde duruyor. Bu amaçların önemli ölçüde Çin ve bu ülkenin on yılı aşkın süredir uygulamaya koyduğu Kuşak ve Yol Girişimi ile ilişkili olduğu konuyla biraz ilgilenenlerin malumu.
Gazze’nin rolü
ABD, AB, Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya ve İtalya’nın imza koyduğu mutabakat zaptının ardından 60 içerisinde görüşmelerin başlaması beklenirken İsrail-Hamas çatışması süreci baltaladı. ABD’nin büyük yatırım yaptığı Suudi Arabistan-İsrail yakınlaşmasının bir süreliğine rafa kalkması, Hindistan ve bir ölçüde BAE dışındaki partner ülkelerde görülen motivasyonsuzluk zaten bir dizi önemli başlangıç kısıtına sahip IMEC’in soluğunu kesmişti. Trump, Gazze’de ateşkes sağlanmışken -Modi’nin bölgesel ihtiraslarının da yardımıyla- IMEC’i canlandırmaya çalışıyor. Gazze, bazı aceleci değerlendirmelerdeki gibi IMEC’i hayata geçirmek için devralınmak istenen bir bölge değil, daha ziyade IMEC güzergahında tansiyonun düşmesi açısından öne çıkıyor.
IMEC ile derinleştirilmeye hazırlanılan altyapı ve lojistik iş birliği, TRUST ile ilan edilen teknolojik iş birliği “güçlü-popülist adamların” iş birliğine etkin bir örnek olmaya aday. Tüm bunlar olurken, Çin’in Trump’ın gerek genel siyasetine gerekse Ortadoğu siyasetine yönelik sessizliği anlaşılmayı bekliyor.
Evrensel'i Takip Et