22 Şubat 2025 09:44

DEM Parti: Yargı iktidar adına siyasal faaliyet yürütüyor

DEM Parti, HDK soruşturması kapsamında 30 kişinin tutuklanmasına tepki gösterdi: “Yargı iktidar adına siyasal faaliyet yürütüyor.”

DEM Parti: Yargı iktidar adına siyasal faaliyet yürütüyor

DEM Parti logosu

Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 18 Şubat'ta gözaltına alınan, aralarında siyasi parti temsilcileri, sendikacı, gazeteci, sanatçı ve avukatların bulunduğu 30 kişinin tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Tutuklamaları hukuk felaketi olarak değerlendiren DEM Parti, “Yargı iktidar adına siyasal faaliyet yürütüyor” dedi.

Açıklamada, “HDK'ye yönelik gerçekleştirilen ve aralarında MYK üyelerimiz Semiha Şahin, Mehmet Saltoğlu, önceki dönem MYK üyelerimiz, HDK önceki dönem Eş Sözcüsü Esengül Demir'in de bulunduğu 50 kişinin gözaltına alındığı ve 30 kişinin tutuklandığı operasyon tam bir hukuk felaketidir” denildi.

“Yargı, iktidara karşı muhalefeti ve siyaset yapmayı suç ilan etmiştir”

Bu operasyonla yargının iktidar adına siyasal faaliyet yürüttüğünü ve hukukun hiçbir ilkesini takmadığını bir kez daha gösterdiği dile getirilen açıklamada, “Gözaltı gerekçeleri, hem adli kontrol ve ev hapsi hem de tutuklama gerekçeleri hukuk metinleri değil, iktidarın muhalifleri tasfiyesine yönelik siyasal kumpas metinleridir. Alınan kararlar siyasidir, kullanılan dil siyasidir, verilen görüntü ve oluşturulmak istenen algı siyasidir. Yargı, iktidara karşı muhalefeti ve siyaset yapmayı suç ilan etmiştir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, “Bu kumpas, toplumsal birlikteliği, siyasal ortaklığı kapsayan "Kent Uzlaşısı"na karşı kurulan bozguncu bir anlayışa dayanmaktadır. Üstelik HDK'nin seçimlerde ‘Kent Uzlaşısı’ kararı verdiği de açık bir yalandır. Bir kez daha söyleyelim ki, ‘Kent Uzlaşısı’nı suçlama konusu yapmak, ‘iktidara karşı bir araya gelmeyin, ortak mücadele yürütmeyin, ortak hareket etmeyin’ demektir. Kürt-Türk birlikteliğini dinamitleme anlayışıdır. Bölücü ve ayrıştırıcı bir zihniyetin ürünüdür” denildi.

“Kumpas davalarına son verin”

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi; "Kent Uzlaşısı kararını partimiz vermiştir ve onurla da bu kararın arkasında durmuştur. Bu karar pek çok yerde yerel yönetimlerin el değiştirmesini sağlamıştır. İşte bu operasyon bu nedenle bir intikam operasyonudur. Bu zihniyetle oluşturulan iddialar HDK'yi değil eşit, özgür ve bir arada yaşama hedefine karşı açık ve aleni bir saldırıdır.

Ama hatırlatmak isteriz ki, her baskıcı ve mutlakçı rejim sonunu kendi elleriyle ve bu yöntemlerle hazırlar. İktidar topluma büyük acılar yaşatarak ülkeyi uçuruma sürüklemektedir. Biz ülkenin uçuruma sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Partimiz bu gidişata dur diyecektir. Bir kez daha söylüyoruz: Kumpas davalarına son verin. Cezaevlerinde rehin tuttuğunuz ve hukuksuzca tutukladığınız arkadaşlarımızı serbest bırakın.”

Bakırhan: Birlikte yaşam umuduna yargı darbeleri vurmaktan vazgeçin

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tülay Hatimoğulları da operasyona ve tutuklamalara tepki gösterdi. 

Tuncer Bakırhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Demokrasi, barış ve birlikte yaşam için alın teri döken sanatçı, gazeteci, yazar, aktivist otuz arkadaşımız uydurma gerekçeler ve sözde bir yargılamayla rehin alındı.

Halkların bir arada yaşam iradesi olan HDK’nin kriminalize edilme çabalarını ve tek derdi birlikte, adil, demokratik bir yaşam olan arkadaşlarımızın rehin alınmasını en sert şekilde kınıyoruz.

Demokratik bir gelecekten, barıştan ve kardeşlikten anladığınız yargı darbeleri ve birlikte yaşam mücadelesine yönelik saldırılar ise büyük yanılıyorsunuz.

Emin olun, zulmünüz ne kadar büyürse direnişimiz o kadar heybetli olacak. Zulüm ile çıktığınız yol, yol değildir. Aklınızı başınıza alın, birlikte yaşam umuduna yargı darbeleri vurmaktan vazgeçin."

Hatimoğulları: Karanlığa teslim olmadık, olmayacağız

Tülay Hatimoğulları da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

"HDK, bu toprakların barış umududur! HDK’ye yönelik operasyonla tutuklanan sosyalistler, gazeteciler, sanatçılar barışın umudunu yeşertenlerdir.

Halkların ittifakına, ortak mücadeleyi büyütenlere ve barış umudunu yeşertenlere karşı yürütülen saldırılar bizi yolumuzdan edemez. Barış umudunu baltalamakta ısrar eden, toplumsal muhalefete savaş açan iktidarın yolu yol değil!

Ne olursa olsun! Demokratik hak ve özgürlükleri sonuna kadar savunacağız. Barışı inşa etme mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Karanlığa teslim olmadık, olmayacağız!" (Haber Merkezi)

Evrensel'i Takip Et