22 Şubat 2025 04:42

Burjuvazi kentleri nasıl dizayn etti?

Burjuvazi için kentleşme pratikleri, işçi sınıfını kent merkezlerinden tasfiye etmek, işçi sınıfı üzerindeki denetimini üretim alanları dışında da sürdürmek gibi amaçlar taşıdı.

Burjuvazi kentleri nasıl dizayn etti?

Görsel: Midjourney/Fırat Turgut/Evrensel

İstanbul - Sanayileşmenin yoğunlaşması, kentlerin kent haline gelmeye başlamasıyla kentleşme pratikleri kentlerin bölünmesinden kent içinde işçi sınıfının denetimine kadar kentleşme pratikleri burjuvazinin elinde bir araç oldu. Yoksulların semtleriyle pahalı konutlar özenle ayrıldı. Ancak çoğunlukla izole edilen yoksul kentlerinde de sermayenin denetimi, kentleşme aracılığıyla sürdürüldü. Biçim, yöntem, planlama değişkenlik gösterse de tarih boyunca farklı ülkelerin farklı kentlerindeki pratikler, sonuçlar yarattı.

Paris’e Paris’e Haussmann ‘dokunuşu’: Geniş bulvarların inşası

Paris’te 1850 ve 1870’li yıllar arasında sürdürülen kent dizaynı bunun en popüler örneklerinden biri. Haussman’ın girdiği kentleşme süreciyle seneler içinde Paris’in dar ve dolambaçlı işçi mahalleleri yıkılarak yerine geniş bulvarlar (bunlardan birinin ismi bugün Haussmann Bulvarı) değiştirildi. Bu değişikliğin önemli nedenlerinden biri, 1848’te işçi sınıfının çatışmalar sırasında kurduğu barikatlardı. Geniş bulvarlar, dar sokakların aksine bir daha bu barikatları kurmayı neredeyse imkansız hale getiriyordu. Bu dönüşümle işçiler hızla kent merkezinden çıkarılarak banliyölere itildi.

Engels, Konut Sorunu’nda bunu şöyle anlatıyordu: “Haussmann’in özellikle Bonapartçı üslubunu kastetmiyorum. Üst üste inşa edilmiş işçi mahallelerinin tam ortasında, uzun, düz ve geniş yollar açmakta, onların her iki yanına büyük lüks binalar sıralamaktaki amaç, barikat savaşını stratejik olarak güçleştirme amacının yanı sıra hükümete bağımlı, özellikle Bonapartçı bir inşaat kesimi proletaryası yaratmak ve kenti tam anlamıyla lüks kent haline getirmektir. (...) Haussmann derken ben (...) işçi sınıfı mahallelerinde gedikler açılması uygulanmasını kastediyorum. Nedenler ne kadar farklı olursa olsun, sonuçlar her zaman her yerde aynıdır. Bu büyük başarıdan dolayı burjuvazinin her fırsatta kendini yüceltmesine eşlik eder biçimde en rezil sokaklar ve dar yollar ortadan kalkar, ama hızla başka bir yerde, çoğunlukla en yakın mahallede ortaya çıkarlar.”

İşçi mahallelerinden işçi ‘konutlarına’

Engels’in tarif ettiği ‘rezil ve dar sokakların’ ortaya çıkması yalnızca Paris’teki dönüşüme özgü değildi. Bundan yaklaşık yüzyıl sonra Amerika’da 1900’lü yılların ortalarında ilerletilen yeni ‘kent planlaması’ süreci de bundan farklı değildi. ‘Urban Renewal’ olarak anılan kentleri yeniden dizayn etme süresinde kent merkezinde yer alan işçi mahalleleri hızla tasfiye edildi. Dönüşüm için kamulaştırma yetkileri kullanıldı, kent merkezinde -yoğunluklu olarak siyahilerin yaşadığı bölgelerde- bir milyona yakın insan kent çeperlerine sürülmüştü. Bu insanlara kamu konut projeleri ayrılmıştı ancak bu alanlar yoğunluklu olarak kentin izole kesimlerinde bulunuyordu. Dönüşüm sürecinde kamu-özel sektör iş birlikleri teşvik edilerek düşük maliyetli ‘kutu evler yaratılmıştı.’

Sanayi kentleri ve ‘şirket kentleri’

'Company towns' olarak bilinen 'şirket kentleri' 21. yüzyılda ortaya çıkmasa da bugün halen fabrika etrafında şekillenen kentlerle, özellikle de Çin'de dikkat çekiyor. Çin’de tek bir fabrika veya sektör etrafında şekillenen kentler, bunun bugünkü örnekleri. Fabrika kentlerinde işçiler, fabrika lojmanlarında yaşıyor, fabrika yemekhanesinde yiyor, fabrika etrafına kurulan tesislerde sosyalleşiyor. Bunlardan biri meşhur Foxconn Kentleri. Apple, Huawei, Xiaomi gibi büyük firmalar için üretim yapan Foxconn’un 'üretim kompleksi' sermayenin işçi sınıfı üzerindeki denetiminin en uçlaşmış ve somut örneklerinden biri. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et