3 ilde kayıp yakını eylemi: 32 yıldır failleri bulunmadı
Kayıp yakınları, 1990'lı yıllarda gözaltında katledilen Mehmet Zeki Yılmaz, Metin Can ve Hasan Kaya'nın faillerini sordu.

Fotoğraf: MA
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle Diyarbakır, Batman ve Hakkari'de haftalık eylemlerini sürdürdü.
Hakkari
İHD Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 163’üncü haftasında Yüksekova ilçesindeki Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Eylemde gözaltında kaybedilen ve katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Bu haftaki eylemde, 25 Şubat 1994 tarihinde gözaltına alındıktan sonra cenazesi bulunan 7 çocuk babası Mehmet Zeki Yılmaz’ın failleri soruldu.
İHD yöneticisi Eren Baskın, "Mehmet Zeki Yılmaz, Yüksekova'da bakkal işletiyordu. 9 Şubat 1994’te güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltında ölümle tehdit edilen Mehmet Zeki Yılmaz işkence gördü. O dönemde Yüksekova’da gözaltına alınanların faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bilinen bir gerçek olduğundan kendisini güvende hissetmiyordu. 22 Şubat 1994 sabahı, her zamanki gibi dükkanını açtı. Sivil plakalı iki araçla gelen kişiler, zor kullanarak Mehmet Zeki Yılmaz’ı arabaya bindirerek kaçırdı. Aile hemen savcılık ve emniyete başvurdu lakin gözaltına alındığı inkar edildi. 25 Şubat 1994’te Mehmet Zeki Yılmaz’ın ağır işkenceye uğramış bedeni bulundu” bilgilerini paylaştı.
Yapılan bütün başvuruların reddedildiğini ve Mehmet Zeki Yılmaz’ın faillerinin bulunmadığına dikkati çeken Baskın, "Mehmet Zeki Yılmaz’ın oğlu, dosyayı AİHM’e taşıdı ve AİHM Türkiye’yi etkin bir soruşturma yürürütmemesinden ötürü mahkum etti. Böylelikle Türkiye’nin adil bir hukuk devleti olduğu normu AİHM kararı ile sekteye uğradı" dedi.
Diyarbakır
İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 837’nci haftasında Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Bu haftaki eylemde, 1993’de katledilen iki yakın arkadaş avukat Metin Can ile doktor Hasan Kaya’nın failleri soruldu. İHD Bölge Temsilcisi Tahir Saçaklı, Dünya Anadil Günü’ne işaret ederek, özellikle Kürtçeye dönük saldırılar olduğunu söyledi. Kürtçenin hâlâ “bilinmeyen dil” olarak görüldüğünü belirten Saçaklı, “Vedat Aydın’ı da anmak istiyoruz. İHD’nin kongresinde Kütçe konuştu, sonra gözaltına alınmıştı. Ardından kaçırılarak, katledilmişti" dedi.
İHD Genel Merkez Denetleme Kurulu üyesi Şevket Akdemir, Can ve Kaya’ya dair yürütükleri mücadeleyi anlattı. Akdemir, “Cenazelerini aradık, köprü altında gördük. Çok iyi insanlardı" dedi.
İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ömer Saman, Metin Can’ın 1993’te Elazığ'da İHD Şube Başkanı, Hasan Kaya’nın ise derneğin üyesi olduğunu söyledi. İki yakın arkadaşın da polis tarafından takip edildiğini ve ölüm tehditleri aldığını aktaran Saman, "21 Şubat 1993 günü Dr. Hasan Kaya’nın yanına gelen iki kişi, durumu acil bir yaralı için kendisinden yardım istedi. Bunun üzerine Hasan Kaya yanında Avukat Metin Can ile birlikte Elazığ'ın Yazıkonak Köyü'ne doğru yola çıktı. Ancak gitmelerinin üzerinden saatler geçmesine rağmen geri dönmediler ve kendilerinden bir daha haber alınamadı. O görüşmede yanlarında bulunan bir İHD yöneticisinin daha sonra teşhis edeceği o iki kişiden birinin, JİTEM adına çalışan itirafçı Ayhan Öztürk olduğu öğrenildi” aktarımlarında bulundu.
Tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını belirten Saman, “Önce Metin Can ve Hasan Kaya'nın yola çıktığı otomobil terkedilmiş halde bulundu. Aileleri telefonla aranarak işkence sesleri dinletildi. 23 Şubat 1993 günü Metin ve Hasan’ın ayakkabıları bir poşet içerisinde Metin’in bürosunun yakınına bırakıldı. 27 Şubat 1993 günü iki arkadaşın işkence görmüş cansız bedenleri Dinar Köprüsü altında bulundu” dedi.
“Yeşil" lakabıyla bilinen Mahmut Yıldırım'ın olaydan sorumlu olduğuna dair basında yazılar çıktığını hatırlatan Saman, “Yıldırım, MİT, JİTEM ve emniyet için önemli bir operasyon elemanıydı. Yıldırım'ın Elazığ Emniyetinden yardım aldığı basına yansıdıysa da iç hukuktan Metin Can ve Hasan Kaya davasına yönelik bir sonuç alınamadı. AİHM'e taşınan dava ise, Türkiye'nin mahkumiyeti ile sonuçlandı. Kaybedilişlerinin 32’nci yılında, Metin Can ve Hasan Kaya dosyasında adalet istiyoruz. İnsan hakları savunucularına yönelik günümüzde de sürdürülen ağır baskılara son verilmesini talep ediyoruz” diye kaydetti.
Açıklama, oturma eyleminin ardından son buldu.
Batman
Batman'da kayıp yakınları, 673’üncü haftada Gülistan Caddesi üzerinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. Eylemde, gözaltında kaybettirilenlerin fotoğrafları taşındı. Eylemde, Av. Metin Can ile Dr. Hasan Kaya’nın hikayesi okundu.
Buradaki açıklama da oturma eylemiyle son buldu. (MA)
Evrensel'i Takip Et