'Hukuksuzca tutukladığınız arkadaşlarımızı serbest bırakın'
30 siyasetçi, gazeteci ve aydının tutuklanması Ankara'da protesto edildi: "AKP, FETÖ’nün yarım bıraktığı kumpası bugün kendi yargısıyla tamamlamak istiyor."

Fotoğraf: ANKA
Ankara - 18 Şubat'ta siyasetçi, gazeteci ve aydınların da aralarında olduğu 30 kişinin tutuklanmasına tepkiler sürüyor.
Soruşturma kapsamında aralarında gazeteciler Elif Akgül, Yıldız Tar, sanatçı Pınar Aydınlar ve EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, DEM Parti MYK üyeleri Semiha Şahin, Mehmet Saltoğlu, önceki dönem MYK üyeleri, HDK önceki dönem Eş Sözcüsü Esengül Demir’in de olduğu 30 kişi tutuklandı. Operasyon sonucunda 13 kişi hakkında ev hapsi kararı verildi, yedi kişi de adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri tutuklamalara ilişkin Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.
"Komplocular kayedecek biz kazanacağız", "Baskılar, gözaltılar, tutuklamalar bizi durduramaz", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atılan açıklamayı Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri adına Elif Aslan okudu.
February 22, 2025
Operasyonla yargının iktidar adına siyasal faaliyet yürüttüğü ve hukukun hiçbir ilkesini umursamadığı bir kez daha ilan ettiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
'İktidarın muhalifleri tasfiyesine yönelik siyasal kumpas metinleri'
"Gözaltı gerekçeleri, hem adli kontrol ve ev hapsi hem de tutuklama gerekçeleri hukuk metinleri değil, iktidarın muhalifleri tasfiyesine yönelik siyasal kumpas metinleridir. Alınan kararlar siyasidir, kullanılan dil siyasidir, verilen görüntü ve oluşturulmak istenen algı siyasidir. Savcılık yazıları ve oluşturulan kararlar fütursuzca hazırlanmıştır. İleri sürülen mesnetsiz iddiaların temel dayanağı ‘siz neden iktidara karşı örgütleniyorsunuz, neden siyaset yapıyorsunuz’ suçlamasıdır. Yargı, iktidara karşı muhalefeti ve siyaset yapmayı suç ilan etmiştir.
“‘Kent Uzlaşısı’ kararını HDK değil, DEM Partisi vermiştir”
Bu yargılama büyük bir kumpastır. Suçlama konusu yapılan ortam dinlemelerinin tape kayıtlarının çoğu 2011, 2012, 2013 yıllarında, yani çözüm sürecini boşa çıkarmaya çalışan ve iktidarın FETÖ’cü olarak nitelendirdiği yapının yargısı ve kolluğu tarafından oluşturulmuştur. Bunlar hukuk dışı elde edilmiştir. AKP iktidarı, o dönemdeki ortağının yarım bıraktığı kumpası bugün kendi yargısıyla tamamlamak istemektedir.
Bu kumpas, toplumsal birlikteliği, siyasal ortaklığı kapsayan ‘Kent Uzlaşısı’na karşı kurulan bozguncu bir anlayışa dayanmaktadır. Üstelik HDK’nin seçimlerde ‘Kent Uzlaşısı’ kararı verdiği de açık bir yalandır. Bir kez daha söyleyelim ki, ‘Kent Uzlaşısı’nı suçlama konusu yapmak, ‘iktidara karşı bir araya gelmeyin, ortak mücadele yürütmeyin, ortak hareket etmeyin’ demektir. Kürt-Türk birlikteliğini dinamitleme anlayışıdır. Bölücü ve ayrıştırıcı bir zihniyetin ürünüdür.
'Eşit, özgür ve bir arada yaşamı hedef alan bir saldırıdır'
‘Kent Uzlaşısı’ kararını DEM Partisi vermiştir ve onlar da bu kararın arkasında durmuştur. Bu karar pek çok yerde yerel yönetimlerin el değiştirmesini sağlamıştır. İşte bu operasyon bu nedenle bir intikam operasyonudur. Bu zihniyetle oluşturulan iddialar sadece HDK’ye değil, eşit, özgür ve bir arada yaşama hedefine karşı açık ve aleni bir saldırıdır. Bir yandan barış ve müzakere ortamı yaratacağına ilişkin toplumsal beklenti oluşturan iktidar bloku, diğer taraftan eşine az rastlanır bir ikiyüzlülükle toplumun demokratik sivil kesimlerine saldırıyor.
'Hukuksuzca tutukladığınız arkadaşlarımızı serbest bırakın”
Bugün emekçilerin özgürleşmesi, demokratik bir toplumun inşası ve eşitlik mücadelesi için toplumun farklı kesimlerinden yükselen sesler ortak bir mücadele arayışında birleşmektedir. İşte bu birleşik mücadele, faşist bloğun korkularını büyütmektedir. Evet, iktidarlarını kaybetmekten korkuyorlar ama hatırlatmak isteriz ki, her baskıcı rejim sonunu kendi elleriyle ve bu yöntemlerle hazırlar. İktidar topluma büyük acılar yaşatarak ülkeyi uçuruma sürüklemektedir. Biz ülkenin uçuruma sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Bir kez daha söylüyoruz: Kumpas davalarına son verin. Cezaevlerinde rehin tuttuğunuz ve hukuksuzca tutukladığınız arkadaşlarımızı serbest bırakın." (Politika servisi)
Evrensel'i Takip Et