İstanbul Barosu'nda Olağanüstü Genel Kurul

İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Olağansütü Genel Kurul'da, "Türkiye, son 2 aydır yargı yoluyla savunmanın nasıl dizginlendiğinin provasını yapmaktadır" dedi.

İstanbul Barosunun Olağansütü Genel Kurul'u Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşti.

En az 6 bin Baro üyesinin katıldığı salonda sıkça "Hak, hukuk, adalet" sloganı duyuldu. İstanbul dışından birçok baro ve sendika dayanışma amacıyla olağanüstü kurula katıldı.

İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "İstanbul Barosu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin savunucusudur. Türkiye, son 2 aydır yargı yoluyla savunmanın nasıl dizginlendiğinin provasını yapmaktadır. Avukat Fırat Epözdemir, İstanbul Barosu'na yapılan operasyonda anayasa dışı deliller oluşturmak amacıyla özgürlüğünden alıkonulmuştur. Soruşturmalarda usul kirletiliyor, hukuk esasları üzerine gölge düşürülüyor. Eğer, siz birisinin suç işlediğine eminseniz, kanıtınız varsa usulü neden kirletiyorsunuz? Kanıtın ve süphenin yeterli olmayışı sonucu usul kirletilmekte ve esas sonradan gelmekte" dedi.

"Zulme ve baskıya boyun eğmeyiz, biat etmeyiz"

Tükiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Hukukun üstünlüğünü savunmak için, bir aradayız demek için buradayız. Bulunduğumuz yer haksızlık kimden gelirse gelsin, hiçbir ayrım gözetmeksizin mağdurun, adaletin, insan onurunun yanıdır. Seçilmiş olan baro yöneticileri görevden alınmak isteniyor. 2013 yılında da yargının ve baroların özgürlükleri kısıtlanmak istemişlerdi. O gün yargılanan baro yöneticileri bugün bu salondalar. Peki, onları yargılayanlar neredeler? Adları yok, hatırlanmıyorlar ve hatırlanmayacaklar. Zulme ve baskıya boyun eğmeyiz, biat etmeyiz. Çünkü, biliyoruz ki biz susarsak, adalet susar. Ülkemizin geleceği için susma hakkımız yok" dedi.

"Bizim üzerimizden test çözmeye çalışmayın"

Eski İstanbul Barosu Mehmet Durakoğlu, "İstanbul Barosu olarak yargıyı önemsiyoruz ve bu konuda yapılan tartışmaların akılcı olması gerektiğini düşünüyoruz. Aklınızı başınıza alın. Bizim üzerimizden test çözmeye çalışmayın. Hukuk devleti olmanın asgari ilkesi saydığımız yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığı için mücadele ediyoruz ve bunu mutlaka tesis edeceğiz" dedi.

"Cesur ve bağımsız olun, kimseden talimat almayın"

Bir önceki dönem baroya başkanlık yapmış olan Filiz Saraç, "Biz avukatlar, savunmanın etkisiz kılındığı bir dönemde demokrasi ve adalet mücadelesi veriyoruz. Ülkenin geldiği durumda muhalif olanı bastırmak için hukuku vasıta kılmak, yıllar önceki paylaşımları kullanmak adliye saraylarını değil zulüm saraylarını inşa etmiştir. Hakimler ve savcılarla hepimiz aynın hukuk fakültelerinden mezun olduk. Cesur ve bağımsız olun, kimseden talimat almayın. Yarın sonunuz geldiğinde sizleri de avukatlar savunacak. Adil yargıyı görev bilerek çalışmak zorundasınız" dedi.

Epözdemir: Tutuklanmam İstanbul Barosu yönelik bir gözdağıdır

Geçen ay tutuklanan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Fırat Epözdemir göndermiş olduğu mektupta, "Bugün özgürlüğümün gasbedilmesi üzerinden tam 1 ay geçti. Hukuki dayanaktan yoksun kararlarla tutuklanmam İstanbul Barosu yönelik bir gözdağıdır. İşçiler, emekçiler, sendikacılar görülmemiş bir boyutta baskıyla sindirilmeye çalışılmakta. Hukukun rafa kaldırılmak istendiği bu dönemde barolara saldırılması şaşılası değil. Ama bizlerin geleneği tutuklanmaktan asla korkmayan Tahir Elçilerin, özgürlüğü ve adaleti savunanların geleneğidir. İstanbul Barosu, insan hakları ve demokrasinin sarsılmaz kalesidir. Baromuza diz çöktürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir" ifadelerini kullandı.

Can Atalay: Baromuza sahip çıkacağız

TİP Milletvekili Avukat Can Atalay tutuklu bulunduğu cezaevinden gönderdiği mektupta, "İsranbul Barosunun tarihi baskılara karşı direnmenin tarihidir. Her dönem baskıyla karşılaşan baromuz, bu dönemi de dayanışmaya aşacaktır. Siyasetteki ve doğadaki kara fırtanaya aldırmadan baromuza sahip çıkacağız, inancımız tam" dedi. (Evrensel)